Bomba gibi bir ülke
Ülkemizdeki, geçtiğimiz günlerin en ön sıradaki olayı, ne TC Dışişleri Bakanı’nın ziyareti, ne Hükümet, ne pahalılık, ne Elektrik Kurumu, ne Maraş, ne çözüm görüşmeleri, ne trafik kazaları, ne de dolandırıcılar, rüşvetçilerdi. Hepsinin önüne geçen olay, Çatalköy yakınlarındaki bir askeri üsdeki patlamalardı. Tek tesellimiz, (açıklamalara göre) bu faciada insan kaybı olmamış olması...
***
Her konuda olduğu gibi, her köşeden ‘uzmanlarımız’ (!) yorumlara yaptılar. Hala da yapıyorlar.
Olayı ‘Basit bir kaza’ olarak gösterenler de var, ‘ciddiyetini’ vurgulayanlar da... ‘Kaza’ diyenler de var ‘Sabotaj’ diyenler de... ‘Ölenler var, saklanıyor’ diyenler de var, ‘Allahtan ne ölen var ne yaralanan’ diyenler de...
Olayın kendisinde olduğu gibi, yorumlanmasında da bir karmaşadır sürüp gidiyor yani.
***
Yüzölçümüne göre, dünyada, topraklarında, bu kadar çok askeri üs, asker, silah, patlayıcı vb. bulunan bir ülke daha var mı ? Bilmiyorum. Ama galiba rekor bizde.
İngiliz var... Rum (ve veya Yunan) var... Türk var... Ve bilmediğimiz daha neler neler var acaba adamız (!) üzerinde ?
Her an patlamaya hazır bir bombanın üzerinde mi sürdürüyoruz yaşamımızı ?
Kendi halklarımız arasındaki gerginlikle, taraflar, sırtlarını silaha, silahlı güçlerine dayamışlar... Gizliden ve açıktan, silahlanmaya da devam etmekteler....
Adayı paylaşamıyoruz... Denizlerimizde de gerginlik... Onu da paylaşamıyoruz... Araştırma gemileri bir yana, etraf onların çevresinde dolanan savaş gemileri savaş uçaklarıyla dolu... Sadece bir kıvılcım yeterli, bir felaket için...
Çevremizdeki ülkelerde gerginlik... Ortadoğu kaynıyor... Biri “Vururum, kırarım...” diyor, öbürü “Girerim, vururum, ezerim...” diyor... Sakın ola “Suriye, İran, Irak, Filistin bizi ne kadar ilgilendiriyor ?” demeyin. Unutmayın ki, ortalarda pek görünmüyor görünse de, olayların ortasında İngilizler ve her Ortadoğu çatışmasında kullanılan, ada üzerindeki İngiliz üsleri de var... Yani, ilgimiz yokmuş gibi görünürken kafamıza orta doğudan ateşlenen füzelerin düşmeye başlaması hiç de imkansız değil.
***
1974 öncesini unuttuk bile. Ama 1974 savaşı ile yaşadıklarımız bir yana sonrasında da yepyeni bir durumla iç içe olduk. Neler yaşadık neler ?
Bu küçücük adanın küçücük Kuzey’inde, askeri tatbikat artıklarının orada buradaki patlamalarını da yaşadık. Ama, en çok şaşırtan olay, kısa bir süre önce, başımıza ‘serseri’ bir füzenin düşmesi olmuştu. Şaşkınlık içinde, bir yandan “Nasıl oldu ?”, “Ne oldu ?”, “Nereden geldi ?”, “Kimden geldi ?”, “Neden geldi ?” sorularına cevaplar bulmaya çalışırken, o olayda da insan kaybı olmadığına şükretmiştik hep birlikte.
***
İşte böyle bir ülkede sürdürmeye çalışıyoruz yaşamımızı. İster ‘Patlamaya hazır ülke..’ deyin ister ‘Fitili sönmeyen ülke’...
İsterseniz “Bomba gibi bir ülke” bile diyebilirsiniz.
Sokak Ağzı
“Patlamalarla büyük panik yaşadık. Şükür Tanrıma ölen yok. Ama sormak isterim, mühimmat deposunun yerleşim yerlerinde ne işi var ?”
***
“Bu mühimmat deposu çevresinde hiç asker, nöbetçi yok muydu ?”
***
“Serdar Denktaş partisinin başkanlığından istifa etti. Bir düşünceye göre Başkan adayı olacağı için. Gene de büyük sürpriz. Çünkü alışılagelmiş bir şey değil.”
***
“Dışişleri Bakanımız Çavuşoğlu, -Bardon. TC Dışişleri Bakanı- geldi, görüşdü, gezdi, tehdidini savurdu ve giddi. Başbakanımız ve Yardımcısı çok mudlu.”
***
“Başbakanımız Ersin Tatar, TC Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nu makamında kabul etmiş. Kim kimi kabul etti ? “
***
“Kıbrıs Cumhuriyeti için üç tane birden Garantör var. Birinin sesi hiç çıkmıyor. Bir diğeri aradan bir ses veriyor. Ama biri var ki hiç susmuyor.”
***
“Çavuşoğlu, bu gelişinde Maraş’daki Vakıf mallarını (!) da çok merak etti. Gitti, gördü ve kararını da verdi. Kararını yakında açıklayacak herhalde.”
Anlayana
“Bizi yok edecekler şunlardır: İlkesiz siyaset; vicdanı sollayan eğlence; çalışmadan zenginlik; bilgili ama karaktersiz insanlar; ahlâktan yoksun bir iş dünyası; insan sevgisini alt plana itmiş bilim; özveriden yoksun bir din anlayışı.” (Mahatma Gandhi)