• “En fazla görülen uyuşturucu türü Bonzai… Bunu eroin, hintkeneviri ve kokain takip ediyor”
• “En çok tespit edilen bölge Lefkoşa, Mağusa ve Girne bölgeleri”
• “Bonzai en fazla Güney Kıbrıs’tan Kuzey’e getiriliyor”
• “Uyuşturucu kullanımı yaşında kesin bir rakam vermek sağlıklı değil”
• “17 yaşın altında uyuşturucu kullanan sayısı azdır”
• “Şu anda 7 tane aktif detektör köpeği var. Bunlardan biri Cezaevi’ne verilecek”
• “Müdürlük olarak uyuşturucu konusunda eğitimler veriyoruz, projelere destek oluyoruz”

Didem MENTEŞ

Polis Genel Müdürlüğü’ne bağlı Narkotik ve Kaçakçılığı Önleme Müdürü Ali Adalıer, Ocak ayından bugüne kadar uyuşturucu kullanımından 300 kişinin yakalandığını vurgulayarak, en fazla Sentetik Cannabionid (Bonzai) türü uyuşturucu maddenin tespit edildiğini açıkladı. Son yıllarda yaşanan uyuşturucu problemine yönelik YENİDÜZEN’e açıklamalarda bulunan Ali Adalıer, resmi verilere göre uyuşturucu kullanımı konusunda ülkemizde artış olduğunu söyledi. Adalıer, uyuşturucunun en fazla görülen yerler arasında Başkent Lefkoşa’nın başı çektiğini belirterek, bunu Mağusa’nın takip ettiğini söyledi. Bonzai türü uyuşturucu maddenin en fazla Güney Kıbrıs’tan ülkemize geldiğini aktaran Adalıer, uyuşturucu kullanımında ‘eroin’in ikinci sırada olduğunu, bunu ‘hintkeneviri’ ve ‘kokain’ türlerinin takip ettiğini söyledi.

Cezaevine detektör köpek verilecek

Kuzey Kıbrıs’ta madde bağımlılığında çevre ülkelere bakıldığı zaman kötü durumda olmadığımızı söyleyen Narkotik ve Kaçakçılığı Önleme Müdürü Ali Adalıer, diğer ülkelere oranla ülkemizde madde kullanımının daha düşük olduğunu ifade etti.

Bu arada uyuşturucu konusunda hem personel hem de köpek yetiştirebilen ender ülkelerden biri olduğumuzu vurgulayan Adalıer, şuanda 7 tane aktif detektör köpeği bulunduğunu söyledi. Adalıer, en son alınan kararla bu köpeklerinden birinin Lefkoşa Merkezi Cezaevi’ne verilerek denetimlerin artırılacağını açıkladı.

Narkotik ve Kaçakçılığı Önleme Müdürü Ali Adalıer, Müdürlük olarak uyuşturucu konusunda birçok eğitim semineri ve projeler üretildiğini belirterek, uyuşturucu konusunda gençlere ve ailelere uyarılarda bulundu.

--------------------------------------------

“Hedef, uluslararası boyutta mücadele etmek”

Ali Adalıer, uyuşturucunun ülkeye girişinin yanında bireylerin bu maddelere ulaşmasını engellemenin ve arz ile talebin azalmasına katkı koymanın Narkotik ve Kaçakçılığı Önleme Müdürlüğü’nün politikası ve hedefi olduğunu söyledi. Uyuşturucu ticaretinin ve ziraatının yapılmamasını sağlamanın temel amaçlardan olduğunu aktaran Adalıer, “bilgi edinmemiz halinde farklı ülkelerle işbirliği yaparak sorunla uluslar arası boyutta mücadele etmek hedefimizdir” dedi. Uyuşturucuyla ilgili haberlerde artış görüldüğünü, toplumun bilinçlenmesinde de artış görüldüğünü söyleyen Adalıer, uyuşturucuyla ilgili çalışmaların da bunu ortaya koyduğunu aktardı. Adalıer, uyuşturucunun artış göstermesinin altına yatan sebeplerin araştırılması ve bunlara çözüm üretilmesi gerektiğini söyledi. Uyuşturucunun arz ve talep boyutu olduğunu söyleyen Adaler, polisin ‘arz’ boyutu ile ilgili ülkeye girişi ve kullanan kişilere ulaşması yanında, ‘talep’ boyutuyla da çalışmalar yürütüldüğünü ifade etti.

Talep olduğu sürece arzın aratacağını söyleyen Adalıer, Narkotik olarak ‘arzın’ engellenmesi yönünde çalışma yaptıklarını belirtti. Adalıer, tüm dünyada olduğu gibi Kuzey Kıbrıs’ta da bu maddenin ülkeye girişinin engellenmesinin mümkün olmadığını ifade etti.

-------------------------------------

“Gençleri uyuşturucuya iten sebeplere yönelmek önemlidir”

Gençlerin uyuşturucu madde kullanması ötesinde onları buna iten sebebin önemli olduğuna değinen Adalıer, bu sebeplere ulaşılarak çözüm üretilmesi gerektiğinin önemine vurgu yaptı.

Sağlıklı gençler yetiştirilmesine özen gösterilmesi konusunda uyarıda bulunan Ali Adalıer, toplum bireylerinin eğitim çalışmalarına katılarak bilgilendirilmesinin önemli olduğuna dikkat çekti. Adalıer, gençlerin sosyal aktivitelere yönlendirilmesi yanında sağlıklı gelişimi ve bazı konularda ‘hayır’ denilmesinin öğretilmesinin önemine değindi. Gençlerde davranış bozuklukları görüldüğü zaman bir uzmana ulaşılmasının kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Adalıer, “bazı aileler problemi kendi çözmeye çalışıyor ama bu doğru değil. Aileler uzmanlara danışmaktan çekinmesinler” dedi.
Polis Genel Müdürlüğü olarak yıllardır eğitim çalışmalarına destek verdiklerini belirten Adalıer, sivil toplum örgütlerinin talebi üzerine uzman ekipler eşliğinde bu eğitimlerin sürdüğünü söyledi. Adalıer, sadece eğitim vermenin yeterli olmadığını, kişilerin müracaat edebileceği ve danışarak bilgi sahini olabileceği projeler üreterek çalışmalar yürütülmesinin önemli olduğunu ifade etti.

---------------------------------------

“Aileler dikkatli olmalıdır”

Adalıer, Narkotik ve Kaçakçılığı Önleme Müdürlüğü olarak uyuşturucuyla mücadele konusunda iki proje olduğunu bu projelerden birinin henüz fikir aşamasında bulunduğunu söyledi. Adalıer: “İlk projemiz Maraş, Birlik ve Dayanışma Derneği’nin talebiyle gerçekleşecek olan AÇELYA projesidir. Bir buçuk yıldır süren bir projedir ve bölgede anket çalışması vurgulandı ve değerlendirilmesi yapılmaktadır. Bölgeden gelen talep üzerine başlatıldı ve pilot bölge olması hedefleniyor. İkinci projemiz ise henüz fikir aşamasındadır. Gençlere yönelik içinde gençlerin de olacağı bir proje düşünüyoruz. Uzman akademisyenlerin çalışmaları devam etmektedir. Aileler ve gençlerin sağlıklı iletişim kurmaları, birbirlerini dinleyebilmeleri ve anlayabilmeleri, öz güveni yerinde sosyal yönü yüksek gençler yetiştirmek hedefleniyor” şeklinde konuştu.

Madde bağımlılığının birçok etkeni olduğunu ve ‘arkadaş seçiminin’ önemli olduğuna değinen Ali Adalıer, arkadaş baskısı, arkadaşı etkisi gibi birçok etkenin uyuşturucu kullanımına sebep olduğunu aktardı. Dolayısıyla gençlerin arkadaş seçerken dikkatli olmalarını ve ailelerin bu konuda çocuklarına yön vermelerinin önemine değindi.

-----------------------------------------

“En tehlikeli madde olan Bonzai’de artış görülüyor”

Ali Adalıer, polis verilerine ve yakalanma oranlarına göre son dönemlerde en fazla kullanılan uyuşturucu maddenin ‘Sentetik Cannabionid’ (Bonzai) türü olduğunu vurguladı.

Uyuşturucu kullanımında 17 yaşın altında yakalanan kişi sayısının ‘az’ olduğuna değinen Adalıer, en fazla hangi yaşlarda görüldüğüne dair bir rakam vermenin bireyler açısından sağlıklı olmayacağını söyledi.  Bonzai türü uyuşturucu maddenin en fazla Güney Kıbrıs’tan Kuzey’e geçtiğini söyleyen Adalıer, daha kolay erişilebilir madde olması nedeniyle ülkemizde artış gösterdiğini dile getirdi. Adaler, “Her gün Güney’e binlerce araç gidip geliyor. Bunları kontrol etmek kolay değil. Talep olduğu sürece artacaktır. Sentetik bir madde olduğu için her paketin içerisinde farklı şeyler vardır, bir standardı yoktır. Bu nedenle her kullanımda farklı etkiler göstermektedir. Bonzai çok tehlikeli bir maddedir” dedi.

---------------------------------------

“En fazla Lefkoşa’da”

Narkotik ve Kaçakçılığı Önleme Müdürü Ali Adalıer, ülkede en fazla uyuşturucunun görüldüğü yerin Lefkoşa olduğunu belirterek, Mağusa ve Girne’nin bunu takip ettiğini söyledi. Ocak ayından bugüne kadar 300 kişinin yakalandığını vurgulayan Adalıer, en fazla Sentetik Cannabionid türü uyuşturucu maddenin daha sonra ‘eroin’, ‘hintkeneviri’ ve ‘kokain’ tespit edildiğini dile getirdi.

Kuzey Kıbrıs’ta madde bağımlılığında çevre ülkelere bakıldığı zaman kötü durumda olamadığımızı söyleyen Narkotik ve Kaçakçılığı Önleme Müdürü Ali Adalıer, diğer ülkelerde oranla ülkemizde madde kullanımının daha düşük olduğunu ifade etti. Adalıer, “küçük bir ülkeyiz, uyuşturucunun daha hızlı şekilde yayılma olasılığı var. Daha dikkatli olmalı ve toplumu bilinçlendirmeliyiz” dedi.

“Büyük oranda uyuşturucu getirmeyi göze almıyorlar”

Bu arada kamuoyunda polisin daha çok genç suçluları yakaladığına ancak uyuşturucu baronlarını yakalamadığına dair söylemlerine de cevap veren Ali Adalıer, bu kişilerin hem parası açısından hem de ceza bakımından ülkeye çok yüksek miktarda uyuşturucu getirmeyi göze alamadığını aktardı. Adalıer, “Adı edilen kişiler sabıkalı kişilerdir. Yakın yerde ülkemizde geldiği için çok büyük miktarda getirmiyorlar. Hem ceza almamak hem de maddi açıdan büyük kayba uğramamak için bunu göze almıyorlar. Küçük çapta getiriyorlar ve yakalanan kişi cezasını çekiyor” dedi.

“Cezaevine detektör köpek verilecek”

2002 yılından beri narkotik detektör köpeklerinin Türkiye’de eğitilerek aday getirildiğini söyleyen Adalıer, 2006 yılından beri ise ülkemizde hem köpeklerin hem de personele eğitim verildiğini belirtti. Uyuşturucu konusunda hem personel hem de köpek yetiştirebilen ender ülkelerden biri olduğumuzu vurgulayan Adalıer, şuanda 7 aktif detektör köpeği olduğunu söyledi. Adalıer, en son alınan kararla Lefkoşa Merkezi Cezaevi’ne de bu köpeklerinden birinin verileceğini ve denetimlerin artırılacağını aktardı.