Boran Kültür Merkezi ve hedefleri… Değişim ve Dönüşüm
Boran Kültür Merkezi ve hedefleri… Değişim ve Dönüşüm
Simge Çerkezoğlu
‘Değiştirmek ve dönüştürmek’ fikriyle bir yıl önce yola çıkan Boran Kültür Merkezi, umudunu yitirmeyen gençler öncülüğünde her türlü çarpıklığa kafa tutuyor. Düzenledikleri etkinlikler ve başlattıkları kampanyalarla toplum tarafından destek gören bu gençleri tanımak ve bir nebze de olsa gelecekten umutlanmak istedim. Boran Kültür Merkezi’nin hedeflerini ve yeni oyunlarını Növber Gürtay ile konuştuk.
Yaklaşık bir yıl önce kurulan Boran Kültür Merkezi kuruluş hedeflerini değiştirmek ve dönüştürmek olarak özetliyor ve merkezin hikayesini Gürtay anlatıyor.
“Toplumun içinde bulunduğu sorunlara ses vermek, kültür ve sanatta alternatif yaratmak için bir araya geldik. Boran Kültür Merkezi’ni kurduk. Hepimizin daha önce de kültür sanat alanında çalışmaları vardı ancak yasal olarak dernekleşmemizin ardından daha geniş alanlara yayılma ve dağınık olarak yaptığımız aktiviteleri bir araya toplama fırsatı bulduk. Böylece faaliyetlerimizi yasal çerçevede yapmaya başladık. O günden bu güne pek çok etkinliklerimiz oldu. Tüm etkinliklerimizde önce ülkemizde sonra da dünyada ezilen insanların sesini duyurmaya çalışmak istedik. Herkesi bunlara karşı mücadeleye çağırmak adına bir araya geldik. Sadece kültür merkezi olmaktan öte emekçilerin kültür ve sanatını yansıtmak, onların sesi olmak için kurulduk. Bugüne kadar kimseden katkı almadık. Bu aslında devletin sanat ve sanatçıya bakış açısının sonucudur. Yine de bizi hiçbir şey durduramaz. Hayata dair derdimiz sadece farkındalık yaratmak değil değiştirmektir ve dönüştürmektir de. Bunun için çalışmaya devam edeceğiz.”
ZENGİN MUTFAĞI’NDA İŞÇİ DİRENİŞİ
Düzenledikleri etkinliklerle özellikle de gençler için alternatif yaratmayı hedefleyen merkezin yeni oyunu “Zengin Mutfağı” …Vasıf Öngören tarafından 1977 yılında sahnelenen ve Türkiye’de hayli ses getiren bu oyun, 1970 yılının 15-16 Haziran tarihinde yaşanan ve Türkiye’deki en büyük işçi eylemini anlatıyor. Çok etkileyici bir hikâyeyi barındıran bu oyunu neden seçtiklerini Gürtay anlatıyor.
“Zengin Mutfağı üçüncü emek şöleni çerçevesinde sahneye koyduğumuz bir oyun. Üç yıldır içinde sanat üretimlerimizin olduğu şölenler düzenliyoruz. Şu an Zengin Mutfağı’nı sahneliyoruz. Yazar 1970 yılındaki büyük işçi direnişinden etkilenerek bu oyunu kaleme aldı. Türkiye’nin aynı zamanda ilk epik tiyatro örneklerinden biri. O zaman işçilerin grev hakkını engelleyecek bir yasa tasarısının gündeme gelmesiyle başlayan bu eylem tüm Türkiye’ye yayılmış ve işçiler dayatmalara karşı durmuştu. Eylemler sırasında dört işçi de hayatını kaybetmişti. Bu oyun, tüm bunlar Türkiye’de yaşanırken bir zenginin mutfağında işçilerin ve patronların, evin sahiplerinin olaya bakış açısını anlatıyor. Borak Kültür Merkezi olarak oyundaki sosyal mesajı izleyenlere aktarmaya çalıştık.”
Boran Kültür Merkezi etkileyici ve derin siyasi mesajları da içeren oyunları sahnelemeyi tercih ediyor… Böylece yaşamayı ve kurmayı istedikleri dünyanın hayalini bazen de isyanlarını dile getiriyorlar.
“Yeni dünyanın alternatifini gençler için oluşturmaya çalışıyoruz. Daha önce Duvar ve Sınır oyunlarını sahneye taşıdık. Her ikisi de siyasi mesajı olan oyunlardı. Yapacağımız tüm etkinliklerde de amacımız topluma ulaşmak, sistemi sorgulamak olacaktır. Aslında nasıl bir sistemde yaşadığımızı gözler önüne sermek için yola çıktık. Şu anda iki kez Lefkoşa’da sahnelediğimiz ve bölgelerde de oynamaya hazırlandığımız “Zengin Mutfağı” da böyle bir oyun. Bundan sonra da benzer doğrultuda gitmeye devam edeceğiz.”
Bu oyun da hem hayli siyasi hem de sosyal içerikli mesajlardan oluşan bir metne sahip. Bu zamanda bu oyunun seçilmesi sanırım tesadüf değil.
“Hala dünyada veya Kıbrıs’ta o günlere benzer baskılar devam ediyor, yaşanıyor. Lefkoşa Türk Belediyesi işçilerinin direnişleri de bir işçi dayanışması örneğidir. Hak arayışının olduğu her yerde baskı vardır. Bugün de hala benzer bir ekmek kavgası devam ediyor. Bu tesadüf değil, aslında sistemin sonucudur. Oyunda da bunu vurgulamak istedik.
DİRENİŞ VARSA BASKI VAR
Lefkoşa’da Arabahmet Kültür Merkezi’nde iki kez sahnelenen oyun izleyicilerden tam not aldı. Şimdi de diğer şehirleri gezmeye hazırlanıyor. Herkesin izlemesi gereken bu oyun insanı bir yandan eğlendiriyor, öte yandan sorguluyor.
“Temelde toplumun geneline ulaşmak gibi hedefimiz olduğu için imkanlarımız çerçevesinde köylere ve diğer şehirlere de gitmeyi arzu ediyoruz. Zengin Mutfağı ve orada yaşananlar 15-16 Haziran olayları, 100.000 işçinin sokağa dökülüşü, yakın tarihimizde ve ülkemizde de görebileceğimiz eylemlerdir. Türkiye tarihine baktığımızda bu olay ilk büyük işçi eylemi olarak tarihe geçti. İnsanların hayatlarına mal oldu. Direniş dünyada pek çok ülkede devam etmekte hatta son yıllarda artmaktadır. Türkiye’de en son yaşanan Gezi Direnişi de bir mücadele örneğidir. Şu an ülkemizde Göç Yasası’na karşı verilen mücadele de buna örnektir. Tüm bu sebeple oyunu toplumun geneline izletmeye çalışıyoruz.”
Sahneye aslında günlük hayatımızı, bu hayatlarımızdaki sorunların yansımalarını taşıyoruz. “Sahnede biz oluyoruz” diyen Gürtay bu durumu şöyle özetliyor.
“Daha çok epik ve diyalektik tiyatro örnekleriyle sahnelemeye çalıştığımız tiyatronun amacı günümüzü, hayatlarımızda var olan sorunları izleyici ile buluşturmak. Elbette cüzi paralarla onları eğlendirmek yanında düşündürmek ve yaşadıkları hayatları sorgulamalarını da sağlamak istiyoruz. Ancak bu şekilde gerçeklerin daha bir farkına varıp ona göre davranabiliriz.”
ÖZELLEŞTİRMENİN ARDINDAN ARABAHMET
Özelleştirilmesinin ardından Arabahmet’te ilk oyun sergileyen ve amatör tiyatrolardan biri olan Boran Kültür Merkezi üyelerinden elbette dünkü Arabahmet’le bugünkü Arabahmet arasındaki farkı soruyoruz. Arabahmet Kültür Evi’nin özelleşmemesi için özel bir emek sarf eden bu insanlar içinde bulundukları haleti ruhiyeyi hüzünle anlatıyor.
“Arabahmet Kültür Evi’nin özelleştirilmesini hiç istemedik. Bunun için çok mücadele ettik ama olmadı. Daha önceki iki oyunumuzu Lefkoşa Türk Belediyesi’nden izin alarak sahnelemiştik. O günlerde Arabahmet’te gerek altyapı, gerek teknik, gerekse de sahne anlamında çok sorun vardı. Ancak bu gün baktığınızda bilmenizi isterim ki Zengin Mutfağı’nı çok daha zor şartlar altında sahneleyebildik. Orada çalışanlar, emekçi insanlar bize çok yardım etti. Fakat halkın malı olan Arabahmet özelleştirildikten sonra ışık sisteminde ya da teknik anlamda iyileşme yaşamadı. Oysa tiyatro için ışık ve dekor hayati öneme sahip unsurlar. Hele de bizim gibi amatör olanlar için daha bir önem kazanıyor. Bunun yanında oyun çıkana kadar provalarımızı merkezimizde yaptık. Sadece genel provalar için sahneyi kullanabildik. Tüm yaşananlar bizim gibi amatör tiyatroların endişelerini ve bir anlamda haklılığını da ispatlıyor. İçeriye girince çiçek, böcek tarihi dekorlar güzel ama tiyatro anlamında koşullar hala çok kötü. En önemli sorunlardan biri ısıtma sisteminin çalışmayışıydı. Mekanı ücretsiz kullandık, kira ödemedik, onu söyleyelim yine de özelleştirmeye her zaman karşıyız. Arabahmet’in özelleştirilmesinden sonra da bizi şaşırtmayan bir süreç yaşıyoruz. Eminim tüm sanat veya tiyatro ekipleri için yarınlar bu merkezde daha da zor olacak. Halkın sahip olduğu bu binaya artık özel bir şirket sahip çıkmaya çalışıyor. Bu çök üzücü.”
-----------------------------------------------------------------------------
İMZA KAMPANYASI
Boran Kültür Merkezi sanatsal çalışmaları yanında ülkede yaşanan yok oluşa, yozlaşma ve değişim çabalarına karşı da ses vermeye çalışıyor. İlk adım olarak ülkedeki en önemli sıkıntıların başında gelen gece kulübü ve bet ofislerin kapanması için imza kampanyası başlattı. Bizim aracılığımızla herkesi bir imza vermeye çağıran Gürtay, gelin bu yoz kültüre birlikte dur diyelim diyor…
“Boran Kültür Merkezi olarak gece kulüpleri ve bet ofislerine karşı başlattığımız bir imza kampanyamız var. Kampanyamız toplumdan da çok destek görüyor. Hedefimiz ülke genelinde 20.000 imzaya ulaşmak. Gerçek şu ki bu sistem devam ettikçe ne gece kulüpleri ne de kumarhaneler kapanmayacak. Farkındayız, yine de bu yoz kültürün kaldırılması için mücadele ediyoruz ve devam da edeceğiz. Bu hedef doğrultusunda ilk adımımız imza kampanyası başlatmak oldu. Kampanyamız yaklaşık altı aydır devam ediyor. Yaptığımız etkinlikler ve topladığımız imzalarla sorunu kökten çözemeyiz. Bir günde bu çarpıklıklara dur diyemeyiz. Çözüm, sistemin kökten değişmesinde gizlidir. Hedefimiz sosyalizm ve antiemperyalist birleşik cephe hükümetidir. Yine de topluma ulaşmanın umuduyla yola çıktık. Toplumun büyük çoğunluğu kumarhane ve gece kulübü istemiyor. Yine de toplum bunlarla başa çıkamıyor. Biz yine de başta kültür ve sanat olmak üzere düzenlediğimiz kampanyalarla toplumun sesi olmaya çalışıyoruz.”