1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. “Bosna’da bazı savaş kurbanları hiç iz bırakmaksızın kayıp edilmiş...”
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

“Bosna’da bazı savaş kurbanları hiç iz bırakmaksızın kayıp edilmiş...”

A+A-

Balkan Araştırmacı Gazeteciler Ağı BİRN’de Jasmin Begiç’in 12 Kasım 2024 tarihinde yayımlanan yazısını okurlarımız için özetle derleyip Türkçeleştirdik. Bu yazıda, Bosna’da bazı savaş kurbanlarının hiçbir iz bırakmaksızın “kayıp” edildikleri belirtilerek, bazı “kayıplar”ın hiç bulunamayabileceğine işaret ediliyor... Jasmin Begiç’in yazısı özetle şöyle:

***  1992-1995 yıllarında meydana gelen Bosna’daki savaş esnasında bazı aileler tümüyle yok edilmiş ve onların kimliklendirilme umudu da onlarla birlikte yitip gitmiş durumda neredeyse...

***  Makbule Koliç, 19 Haziran 1992’de tanklar geldiğinde bodruma saklanmış... Tanklardan biri, kızkardeşi Refika’nın eşi Ahmet Zuberoviç ve iki oğlu – üç yaşındaki Ahmedin ve bir yaşındaki Anes – ile birlikte yaşadıkları eve doğru ilerlemiş. Makbule, Boşnak Sırp askerlerin, Rudo’daki Boşnak sakinlere seslendiklerini duymuş – Rudo, Bosna-Hersek’in doğusunda Rogotiça bölgesinde bir yer... Boşnak Sırp askerler teslim olmalarını, yerel okula götürüleceklerini duyurmaktaymış.

***  “Bodrumdan hiç çıkmadık” diye anlatıyor... Geceye kadar orada saklanmış, sonra da tepeden ormana doğru kaçmış... İşte o zaman komşuları ona kötü haberi vermişler... “Herkesin öldürüldüğünü söylediler bana, kızkardeşimin, çocuklarının ve eşinin de öldürüldüğünü anlattılar” diyor. Öldürülenler yakılmış ve Refika Zuberoviç’in ve evlatlarının kalıntıları hiçbir zaman bulunamamış. Eşi Ahmed Zuberoviç’ten geride kalanların bir kısmı Aralık 2014’te yerel mezarlıkta 1980’li yıllarda ölmüş olan bir kadının mezarında bulunmuş...

***  Makbule Hanım, kızkardeşi ve yeğenlerini bulma umuduyla yaşadığını anlatıyor ancak kızkardeşinin kayıp çocuklarından geride kalanlar bulunsa dahi, vefat etmiş olan anne-babalarından DNA örneği alınmamış olduğu için aile bundan haberdar olmayabilir, kimliklendirme çok zor olabilir...

***  Bosna Kayıp Şahıslar Enstitüsü Sözcüsü Emza Fazliç, “Bu hikayenin en zor kısmı ve yurdumuzda ailelere karşı işlenmiş suçların boyutunu yansıtırcasına gerçek şudur ki bu çocukları bulsak bile, ana-babaları da öldürülmüş olduğu için onları kimliklendirmek çok zor olacaktır çünkü DNA örneği verecek olan kimse kalmamıştır” diye anlatıyor.

***  Enstitü’ye göre DNA materyalinin yokluğu, büsbütün ailelerin yok edilmiş olduğu durumlarda en zor şey çünkü kimliklendirme, neredeyse imkansız hale geliyor. Makbule’nin babası ve kardeşi DNA analizleri için kan örneği vermişler ancak Enstitü’ye göre çocukların kalıntıları bulunacak olursa, onları kimliklendirmelerinin tek yolunun babanın kalıntılarından DNA çıkarmak olduğunu söylüyorlar. Ki bu da mümkün olmayabilir, eğer söylendiği gibi bu “kayıplar” yakılmışlarsa...

***  Makbule Hanım, “Bulunup kimliklendirilebilecekler mi? Kim bilir?” diyor ve Srebrenitsa’daki Boşnak kadınların örneğini veriyor: 8 bin Boşnak erkek ve oğlan çocuğu Temmuz 1995’te Boşnak Sırp kuvvetler tarafından öldürülmüş ve Boşnak kadınlar da yıllarca onların izini sürmüştü... İkinci Dünya Savaşı2ndan bu yana Avrupa’da yaşanan en korkunç katliamdı bu... “Ailelerini arayan bu kadınların çoğu, onları bulamadan göçüp gittiler... Belki de ben de öleceğim ve hiç öğrenemeyeceğim sonucu” diyor.

***  Kayıp Şahıslar Komitesi 1992-95’te Bosna’daki savaşta Rogatiça bölgesinde “kayıp” edilmiş olan 304 kişinin gömü yerini aramaya devam ediyor, bunların öldürüldüğü varsayılıyor, aralarında 6 tane de çocuk var. Bugüne kadar bu bölgede 400 kayıptan geride kalanların gömü yerleri bulunup kazılar yapılmış ve gömüldükleri yerden çıkarılmışlar – 125 tanesi tek bir toplu mezara gömülmüş vaziyette bulunmuş...

***  Hırvat güçler, Bosna-Hersek’in Hırvatistan’la kuzey sınırındaki Derventa’ya 1992’de saldırdıklarında, ailelerin tümüyle ortadan kaldırıldığını anlatıyor Drago Knezeviç... Kendisi bir Sırp ve bir toplama kampında tutulmuş, şimdilerde de Savaş Esirleri Örgütü’nün başkanlığını yapıyor bu bölgede... Bu bölgede tümüyle öldürülen aileler arasında Zivkoviç ve Lazareviç’ler var. Knezeviç, Lazareviçler’le ilgili olarak “Onlar silahsızdı, asker falan değillerdi... Oldukları yerde kalmışlardı ve öldürüldüler” diyor.

***  2017 yılında Bosna’da bir mahkeme, Hırvat kuvvetlerle birlikte savaşmış olan Azra Basiç’i Sırp sivillere ve savaş esirlerine karşı işlemiş olduğu savaş suçları nedeniyle 14 yıl hapse mahkum etti.  Bu suçlar Nisan-Mayıs 1992 tarihlerinde, Derventa bölgesinde işlenmişti. İkinci bir şahıs olan Damir Lipovaç da yedi sene hapislik cezası aldı ve bir üçüncüsü yani İviça Vrdolyak da beş sene hapis cezası aldı: Bu iki şahıs da Derventa ve Bosanski Brod’ta işlemiş oldukları savaş suçları nedeniyle ceza almışlardı.

***  Kayıp Şahıslar Enstitüsü, Bosna’daki savaş esnasında kaç ailenin tümüyle öldürüldüğünü bilmediklerini söylüyor. Kayıp Şahıslar Enstitüsü, bir başka aileden daha sözediyor – bu aile, Hasip Ramiç adlı Müslüman din adamının ailesiymiş, başkent Saraybosna’nın varoşlarında bulunan Vogoska yakınlarındaki Semizovaç köyündenmiş bu aile...

***  Vogoska’dan Kayıp Aileler Derneği Başkanı Ema Çekiç, karısı Şefika ve yaşları bir aylık ile 13 ve 10 arasında değişen dört çocuğu öldürülürken, Ramiç’in Boşnak Sırp kuvvetler tarafından bunları izlemeye zorlandığını anlatıyor. 1996 yılının Ekim ayında Enstitü’nün uzmanları, Amina bebeğin emziğini bulmuşlar... Aileden geride kalanlar emziğin bulunduğu yerde gömülüymüş ve kazılarda onlardan geride kalanlar bulunup çıkarılmışlar...

***  Enstitü bir başka kayıp aileden de söz ediyor: Bunlar Bosna’nın doğusunda Kayniçe’deki evlerinde öldürülen Ayşe ve Safeta Bilaliç kardeşler... Yakın akrabaları olmadığı için, DNA örneği verecek kimseleri yok ve bu yüzden kimliklendirme için böyle bir durum sorun oluyor...

***  Aynı şekilde Bosna’nın güneydoğusunda Foça’da, beş kızkardeş – Cemile, Münibe, Münire, Ziba ve Altuna Besliç – esir alınmışlar ve Sırp kuvvetlerin tacizlerini yaşamışlar. Bir tek Altuna hayatta kalmış – diğer dört kızkardeş hiçbir zaman bulunamamış... Altuna da 2008’de bir bakımevinde vefat etmiş, kızkardeşlerinin bulunmaları halinde kimliklendirilebilmeleri için hiçbir zaman DNA için kan örneği verme fırsatı bulamadan ölmüş. Altuna ölüp de defnedildikten kısa süre sonra, mezarını belli eden mezar taşı da “kayıp” olmuş ve Enstitü, onun da tam olarak nereye defnedilmiş olduğunu bilmediklerini belirtiyor.

***  Bu kızkardeşlerin baba tarafından hiç yakın akrabaları yokmuş, anne tarafından akrabaları hakkında ise herhangi bir bilgi yok Enstitü’de... “Böylece bütün bir aile, yeryüzünden tümüyle silinip yok edilmiş ve onların izi sonsuza dek kaybedilmiş oluyor” diyorlar...

https://balkaninsight.com/2024/11/12/without-a-trace-the-bosnian-war-victims-who-may-never-be-identified/

(BIRN’de Jasmin Bergiç imzasıyla 12.11.2024’te yer alan yazıyı özetle derleyip Türkçeleştiren: Sevgül Uludağ/YENİDÜZEN).

ncelikli-sayfa-17-savas-esnasinda-iki-oglu-ve-esiyle-birlikte-oldurulen-refika.jpg

Savaş esnasında iki oğlu ve eşiyle birlikte öldürülen Refika...


***  GEÇMİŞLE YÜZLEŞME KONUSUNDA DÜNYADA NELER YAŞANIYOR?

“Vukovar yakınlarında beş kişilik toplu mezar bulundu...”

Balkan Araştırmacı Gazeteciler Ağı’ndan Vuk Tesiya’nın 8.11.2024 tarihli haberine göre, Vukovar yakınlarında beş kişilik toplu mezar bulundu. Haberi okurlarımız için derleyip özetle Türkçeleştirdik:

“Hırvatistan Bakanları’ndan Tomo Medved, geçen hafta Vukovar bölgesinde Negoslavçi yakınlarında bulunan toplu mezarda 1990’lı yıllardaki savaşta öldürülen beş “kayıp” şahıstan geride kalanların gömülü olduğu, yapılan kazılarla bu “kayıplar”dan geride kalanların toplu mezardan çıkarıldığı belirtildi.

Medved yaptığı açıklamada, “Bulunan beş şahıs ortayaşlı ve yaşlı erkeklerdir, daha önce toplanan bilgilere göre bunlar Vukovar bölgesinden insanlardır” dedi.

1991 yılında Vukovar’da şiddetli çarpışmalar yaşanmıştı... Yugoslav Halk Ordusu kenti kuşatmış ve kendilerine yerel paramiliter Sırp kuvvetler de destek vermişti. Kent büyük oranda yıkıma uğratılmış ve düştükten sonra da toplu katliamlar yapılmıştı.

30 Eylül 2024’te başlatılan kazılar, bugüne dek bin metre karelik bir alanda yapılmış. Kayıp kalıntıları, ana toplu mezarın 1.2 metre derinliğinde bulunmuş, yapılan açıklamalara göre, bu kayıplar başka bir yerden buraya taşınmamış, öldürülerek buraya gömülmüşler.

Vukovar varoşlarındaki Petravaçka Dola yakınlarında da deneme kazıları yürütülüyor, bu bölgede de 1991-95 yıllarındaki savaşta öldürülenlerin kalıntıları bulunmuş – Ovkara bölgesinde de deneme kazılar yapılıyor, bu bölgede henüz herhangi bir kalıntı bulunmamış.

Medved bu yıl 20 ayrı bölgede araştırma yürütüldüğünü, bunlardan 14’ünün Vukovar bölgesinde yapıldığını belirtti, “Bu dönem içerisinde 16 kayıp kimliklendirildi, 1 Aralık’ta da daha geniş alanda bulunan yedi kişi daha kimliklendirilmiş olacaktır” dedi.

Hırvatistan’da savaş esnasında kayıp edilmiş 1,788 kişinin gömü yeri hala aranıyor... Bunlardan 1,398’inin akıbeti bilinmiyor, 390 kişinin öldürülmüş olduğu biliniyor.

Medved, “Bu bölge ve şimdi bulunan beş kayıptan geride kalanlar, Devlet Savcılığı ve İçişleri Bakanlığı’nın soruşturmakta olduğu cinayetlerin adli yönüne dair kanıt oluşturmaktadır” diye konuştu.”

ncelikli-sayfa-16-vukovardaki-gomu-yerinde-kazilar-devam-ediyor.jpg

Vukovar'daki gömü yerinde kazılar devam ediyor...

Bu yazı toplam 423 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar