1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. ‘Böyle kalsın, iyidir...’
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

‘Böyle kalsın, iyidir...’

A+A-

 

“İyidir, böyle kalsın” diyemiyoruz.
Kıbrıslı Rumlar bunu söyleyebilir.
Avrupa Birliği üyesi bir devletleri var.
Dünyayla iç içe!
Mülkiyet sorunları yok.
Ne olduklarını biliyorlar, kim olduklarını, boylarını, poslarını...
“İrade”ye dair çok daha netler.
Tek dertleri ellerinden zorla alınan toprakları…
Yine de deseler ki, “İyidir, böyle kalsın” katılmasam dahi anlarım.
Eğer “bölünmüş bir yurt” siniyorsa içlerine!

*  *  *

"KKTC devlet değil, devlet taklidi yapan zayıf ve kokuşmuş bir yönetimdir."
Nasıl da cesurca yazıyor son dönemlerde, Metin Münir.
Daha dün Türkiye'den bir yetkiliyle tam da bunu tartışıyordum.
Öyle "devlet kurduk" demekle olsaydı... Her köşe başında bir tane devlet kurulurdu…
Kıbrıs’ta değil sadece... Türkiye’de de kurulurdu... Dünyanın her yerinde de...
Tüm mesele bir  "bayrak" dikmekse eğer... Ortaya bir sandık koyarak içine "oy atmak"sa... “Bu bina Meclis, bu da Kaymakamlık” demekse.... “Al sana bu da kimlik kartı” diye dağıtmaksa...
Ne güzel...
Yok eğer mesele “askeri güç”se o başka zaten!

*  *  *

Bu köşenin sürekli okurları bilirler "devlet taklidi" tanımını çok kullanırım.
"Eğreti" derim ayrıca...
"Mış gibi" bir yapı...
Yeni seneye girerken, sağanak yağmur altında yürüdüğümüz ihtişamlı bir miting vardı.
O gecenin sonunda şu satırları karalamıştım:
“Devlet taklidi yapan bu yapı eğreti, gelecek hissettirmiyor. Ayıbı yok, tam bir ucube...”

*  *  *

Adanın kuzeyinin içine Türkiye kaçtı.
O da memnun değil üstelik!
Yüreklerimizde yurtsuzluk büyütüyoruz. O büyüdükçe bencillik büyüyor, yetmedi riyakarlık büyüyor.
Mesele “KKTC” de değil...
Temelsiz bina, elbette çökecek.
Mesele yarınlarımız, geleceğe baktığı zaman gün ışığı göremeyen çocuklarımız, ah’la vah’la toprak olan hayatlarımız...

*  *  *

“Devlet taklidi” bu model bir yana...
Bir de başımızda “federasyon görüşüyor taklidi” yapanlar var.
Ona yanıyorum.
İki yanda da öyle!
İki lider de...
Federasyon falan değil görüştükleri…
İllüzyon!
Dünyanın bir ucuna gidiyorlar, birbirlerine gitmek, şu bir karış adada birbirlerini anlamak yerine...
Senin niyetin var mı uzlaşmaya, önce bunu söyle!
Kendi pozisyonunu tekrarlayıp durup da bunun adına “barış isteriz” diyorsanız, bırakınız dünyayı, bu memleketin insanını dahi kandıramazsınız.

Delice ötekini suçlamak federal kültürün neresinde var?
Üstelik de “hak”ları görürken, “gasp”ları uyutmak!
Hani mevcut statükoyu “süsleyip püsleyip” de “federasyon” diye karşıdakine yedirmek çabasıdır bu!
Keşke “böyle kalsın, iyidir” diyebilsek...

 

 

 

Bu yazı toplam 1852 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar