Böyle siyasal muhalefet mi olur?
"Vatandaşın biri yürürken ayağı takılır, kıçüstü yere oturur.
Arkadan gelen biri hemen koşar, düşen adamı kaldırır; üstünü başını temizler,
- 'geçmiş olsun' der.
Düşen adam, kendisine yardım edene çok teşekkür eder:
--'Size ne yapabilirim?' diye sorar...
Düşen adama yardımcı olan adam:
-'Ben milletvekiliyim, seçimde bizim partiye oy verirseniz ödeşiriz' der.
Düşen adam sorar:
--'Hangi partidensiniz?'
Yardımcı olan adam cevaplar:
-'İktidar partisinden!'
Düşen adamın yüzü değişir:
--"Ben yere düşünce kıçımı yere vurdum, kafamı taşa vurmadım, akıldan yana bir zorum yok!" der. "
(Seçim Şakaları...Hasan PULUR).
SİYASETTE HİCİV
Siyasette bu tür hiciv dokunuşlar, siyasetin ruhunda vardır...
Hasan Pulur'un bu seçim şakasında da, idrak edildiği üzere, iktidara hicivli bir biçimde bir eleştiri vardır.
Tabi ki siyasette seviye de çok önemlidir...
Siyasetçiler ve takipçileri seviyeyi yukarıda tutmak zorundadırlar...
Kıbrıs'ın kuzeyinde yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri için, Siyasetçiler yine meydanlarda,
Medyada ve sosyal medyada;
Fakat bir nükte, bir espri var mı?
Hiciv makamından ses verene rastladınız mı?
Yok!..
Ancak buna karşın oldukça sataşma var...
AMACINI AŞAN "ELEŞTİRİLER"
Mahsum fotolardan, yaklaşımlardan, yorumlardan,
"Dil yarası" dediğimiz türden, küçük düşürme,
Kalp kırıcı, hakaret içeren,
Ve hatta "küfür" üretmek yarışı var...
Özellikle CTP'den oy çalma üzerine bir strateji izleyenlerin gözleri karardı.
Hezeyanla şekillendirilmiş eleştiriler amacını aşar...
Eğer toplum adına bilinç ve siyaset arasındaki ilişki kurulmak isteniyorsa,
Kullanılan sözler itinayla seçilmelidir...
Hele hele "gezerek ne yaptılar? Yurt dışı gezilerinin püf noktası bu" gibi,
" "Gezerek" KKTC'yi soyan çete" imajını yaratmaya çalışarak,
Siyaseti itibarsızlaştırmak üzere bazı jargonlarla hedef göstermek de, ayrı bir marifet olsa gerek!
Zaten bu ülkede duymadan, dinlemeden, sormadan birçok kimse her şeyi bilir, yazar.
İnsan yine de, böylesi bir yazıyı yazan kişinin bir kastı yoksa, özel bir kini veya yok etme ya da karalama amaçlı bir misyonu yoksa, yazan kişiye niye böyle yazıyorsun diye sormadan edemiyor!
Böyle siyasal muhalefet mi olur?