Kıbrıs Kupası her yıl oynanır ama Lefke’nin final oynadığı yıl bu maç bir başka atmosferde oynanır. 2011 yılında Çetinkaya karşısında Lefke vardı ve o akşam Atatürk Stadı’ndaki atmosfer hala zihnimdeki tazeliğini korumaktadır. Üç yıl sonra Lefke bir kez daha finaldeydi. Bu kez farklı bir rakip; Yenicami vardı, ancak atmosfer yine ayniydi. Hatta 3 yıl öncesine göre daha da görkemli bir seyirci topluluğu vardı.
Atatürk Stadı hiçbir kupa finalinde ağırlamadığı bir seyirci kitlesini ağırlıyordu. İşte bu yüzden Lefke’ye teşekkür edilmesi lazım Kıbrıs Türk futbol severlerine böyle güzel bir gece yaşattığı için.
Maça iyi başlayan taraf Yenicami’ydi. Kendisine güvenen topa hakim olan, oyun kurmaya çalışan taraftı. Lefke ise tutuk ve tedirgindi. Dakikalar ilerledikçe Lefke seyirci desteğini de arkasında hissettikçe üzerindeki çekingenliği atmaya başladı ve oyunda dengeyi kurdu. İlk yarının sonunda gelen ilk gol Lefke’nin ikinci yarı daha bir kendine güven duygusuyla oynamasını sağladı. Lefke savunmasının önünde adeta bir set oluşturan Aziz Sakallı ve Arif Öztürk Lefke kalesinde tehlike olabilecek bütün topları süpürdüler. Geri dörtlünün bel kemiği Salih Say tecrübesiyle ön plana çıktı. Lefke çok iyi bir savunma yaparken Yenicami savunması tel tel döküldü. Lefke’nin araya attığı toplarda Yenicami savunması yol geçen hanına dönerken Lefke savunması ters kademelerde oldukça başarılıydı.
Lefke üçüncü golü bulduktan sonra dördüncüyü hatta beşinciyi çok rahat bulabilecek bir pozisyona geldi ancak Sherman ve Kasım sakatlıkları nedeniyle oyundan çıkmaları Lefke’nin farkı açmasını bırakın, oyundan düşmesine neden oldu.
Sonuçta sahada Yenicami’nin yıldızlarına karşılık Lefke’nin yüreğini ortaya koyan cesur yürekleri kupayı üç yıl gecikmeyle olsa da Lefke’ye getirmeyi başardılar...