“Brexit, ilişkileri herhangi bir yönde değiştirmeyecek”
İngiliz Yüksek Komiseri Stephan Lillie, Brexit’in İngiltere’nin Kıbrıslı Türklerle ilişkisiyle alakalı bir şey olmadığının altını çizerek, İngiltere’nin Kıbrıs Türk toplumuyla iyi ilişkileri olduğunu söyledi…
İngiliz Yüksek Komiseri Stephan Lillie, Brexit’in İngiltere’nin Kıbrıslı Türklerle ilişkisiyle alakalı bir şey olmadığının altını çizerek, İngiltere’nin Kıbrıs Türk toplumuyla iyi ilişkileri olduğunu söyledi…
Ödül AŞIK ÜLKER
İngiliz Yüksek Komiseri Stephan Lillie, Brexit’in İngiltere’nin Kıbrıslı Türklerle ilişkisiyle alakalı
bir şey olmadığının altını çizerek, Kıbrıs Türk toplumuyla iyi ilişkileri olduğunu Brexit’in bunu iyi ya da kötü yönde değiştirmeyeceğini söyledi.
Lillie, “Kıbrıs Türk toplumuyla Birleşik Krallık’ın geleneksel olarak iyi ilişkileri var. Birleşik Krallık’ta yaşayan çok sayıda Kıbrıslı Türk var, çok sayıda İngiliz vatandaşı Kıbrıslı Türk var, adadaki Kıbrıs Türk toplumuyla da iyi ilişkilerimiz var. Açıkçası Brexit’in bunu herhangi bir yönde, iyi ya da kötü, değiştirmeyeceğini düşünüyorum” diye konuştu.
Yenidüzen’in sorularını yanıtlayan Lillie, Kıbrıslı Türk yetkililerin Brexit’in fırsata dönüşebileceğine dair açıklamalarıyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Direkt uçuş konusu hiçbir zaman AB meselesi olmadı. Adanın kuzeyiyle, Türkiye dışında, dünyanın hiçbir ülkesi arasında direkt uçuş yok. Kuzey Kıbrıs’la diğer bağımsız egemen hiçbir ülke arasında direkt uçuş yoksa, neden İngiltere bunu değiştirsin? Bunu kendinize sormalısınız? Direkt uçuşlar konusu Montreal Konvansiyonu ve Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’nün konusudur ve bunlar orada durmaktadır.
Ticaret konusuna gelirsek, İngiltere ve “KKTC” arasında serbest ticaret anlaşması yapmaktan bahsedenler var. Ama “KKTC”nin dünyadaki hiçbir ülke ile serbest ticaret anlaşması yok, Türkiye ile bile yok. Böyle birşeyi Birleşik Krallık ile yapmayı beklemek sizce gerçekçi mi? Sanmıyorum.”
İngiltere’nin Kıbrıs’ta siyasi eşitlik temelinde, iki bölgeli, iki toplumlu federasyonu desteklediğini vurgulayan Lillie, “Kıbrıs sorununu çöz, Kıbrıs’ın potansiyelini ortaya çıkar” dedi ve ekledi: “Temel çalışmanın çoğu yıllar süren müzakerelerde yapıldı. Şu anda masaya geri dönüp, Crans Montana’dan kalan son konuları çözmek için siyasi irade göstermeye ve siyasi taahhüde ihtiyaç var.”
Brexit...
- Soru: Öncelikle Brexit ile başlarsak, şu anda İngiltere’de okuyan Kıbrıslı öğrencilerin ve bundan sonra gidecek öğrencilerin Brexit sonrasında durumu ne olacak?
- Lillie: AB’den ayrılmamız Birleşik Krallık’taki Kıbrıslı öğrencilerin durumunda bir değişiklik yapmayacak. Birleşik Krallık’taki tüm AB vatandaşları şu anda sahip oldukları, Birleşik Krallık’ta yaşama, eğitim alma, çalışma haklarına bu yıl sonuna kadar sahip olmaya devam edecek. Ancak Haziran 2021 sonuna kadar durumlarını online olarak dolduracakları formla bildirmeleri gerekiyor, bu çok basit ve ücretsiz bir işlem. Halihazırda 3.2 milyon AB vatandaşı kaydını yaptırdı (https://www.gov.uk/eusettledstatus).
Sonbaharda AB ülkelerinden Birleşik Krallık’a eğitim için gidecek öğrenciler de daha önceki gibi muamele görecekler, daha önce ödenen okul harçlarını ödeyecekler ve eğitim sürelerinin sonuna kadar herhangi bir değişiklik olmayacak. Önümüzdeki seneden sonra gidecek öğrencilere gelirsek, ana mesajımız şu, Avrupalı öğrencilere kapımız açık, Birleşik Krallık’a gelmelerini ve eğitim almalarını istiyoruz, Birleşik Krallık mükemmel üniversiteleri ile eğitim için harika bir yer. Bu öğrencilerin ödeyeceği okul harçları konusunu, daha birçok başka konuyla birlikte, AB ile müzakere ediyoruz.
- Soru: İngiltere’de yaşayan Kıbrıslılar ve Kuzey’de yaşayan İngilizlerin durumu Brexit’ten nasıl etkilenecek?
- Lillie: Birleşik Krallık’taki Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu taşıyan Kıbrıslılar şu anda sahip oldukları haklarına bu yıl sonuna kadar sahip olmaya devam edecekler. Ancak Haziran 2021 sonuna kadar statülerini az önce söylediğim gibi online olarak bildirmeleri gerekiyor. Birleşik Krallık’a, 2021 başından itibaren kısa süreli yani aile/arkadaş ziyareti, iş veya turizm için 6 aydan kısa süre için gelecek olan Kıbrıslılar’dan vize istenmeyecek. Daha uzun süreli yani eğitim veya çalışmak için gidecek olanların yeni göç sistemimizdeki değişikliklere uymaları gerekecek. (https://www.gov.uk/government/news/uk-announces-new-points-based-immigration-system)
Kıbrıs’taki İngilizlerin durumuna gelince, güneydeki İngilizler tabi ki AB ile yapılmış olan vatandaş hakları sözleşmesi kapsamındadır. Kuzeydeki İngilizlerin durumunda bu yılın sonuna kadar bir değişiklik olmayacak çünkü biz yıl sonuna kadar AB vatandaşı olarak muamele görmeye devam edeceğiz. Kuzeydeki İngiliz vatandaşlarının 2021’in başından sonra Yeşil Hattı geçip geçememe konusunda endişeleri var. Bu konunun netleştirilmesi gerekiyor. Yeşil Hat’tan geçebilmek istemelerini anlıyoruz ve bunun yapılabilecek olmasını umuyoruz.
- Soru: Bu konuda müzakere mi yapıyorsunuz?
- Lillie: Buradaki (Rum) hükümetle bu konuda konuşuyoruz, konuyu (Rum) İçişleri Bakanlığı’na ve (Rum) Dışişleri Bakanlığı’na götürdük. Durum henüz belli değil, iyi bir sonuç olmasını umuyoruz.
- Soru: İngiltere’de malı olan ve ileride mal sahibi olacak Kıbrıslıların Brexit sonrasında vergilendirme konusunda durumu ne olacak?
- Lillie: Genel anlamda bizim vergilendirme sistemimiz milliyet temeline göre değildir, vergi sistemimiz ikamet ve gelirin nereden geldiğine dayanır.
“Kıbrıs Türk toplumuyla Birleşik Krallık’ın geleneksel olarak iyi ilişkileri var”
“Kıbrıs Türk toplumuyla Birleşik Krallığı’n geleneksel olarak iyi ilişkileri var. Birleşik Krallık ’ta yaşayan çok sayıda Kıbrıslı Türk var, çok sayıda İngiliz vatandaşı Kıbrıslı Türk var, adadaki Kıbrıs Türk toplumuyla da iyi ilişkilerimiz var. Açıkçası Brexit’in bunu herhangi bir yönde, iyi ya da kötü, değiştirmeyeceğini düşünüyorum”
- Soru: Brexit sonrasında Kıbrıslı Türklerle İngiltere arasındaki ilişkilerde bir değişiklik olur mu? Kıbrıslı Türk yetkililer Brexit sonrasında direkt ticaret ve direkt uçuşlar konusunda gelişmeler olabileceğine dair açıklamalar yapıyor...
- Lillie: Kıbrıs Türk toplumuyla Birleşik Krallık’ın geleneksel olarak iyi ilişkileri var. Birleşik Krallık’ta yaşayan çok sayıda Kıbrıslı Türk var, çok sayıda İngiliz vatandaşı Kıbrıslı Türk var, adadaki Kıbrıs Türk toplumuyla da iyi ilişkilerimiz var. Açıkçası Brexit’in bunu herhangi bir yönde, iyi ya da kötü, değiştirmeyeceğini düşünüyorum.
Brexit, Birleşik Krallık’la alakalı birşey, İngilizlerin finansal, hukuksal konularını ve sınırlarıyla ilgili kontrolü AB’den geri almak istemesi. Brexit’in Kıbrıs sorununu çözme gibi bir amaçla alakası yok. Kıbrıs sorununa çözüm Kıbrıs içinden gelmeli, bu, kapsamlı bir çözüm olmalı ve BM parametreleri çerçevesinde iki bölgeli, iki toplumlu federasyon olmalı.
“Direkt uçuş hiçbir zaman AB meselesi olmadı”
“Direkt uçuş konusu hiçbir zaman AB meselesi olmadı. Adanın kuzeyiyle, Türkiye dışında, dünyanın hiçbir ülkesi arasında direkt uçuş yok. Kuzey Kıbrıs’la diğer bağımsız egemen hiçbir ülke arasında direkt uçuş yoksa, neden İngiltere bunu değiştirsin? Bunu kendinize sormalısınız? Direkt uçuşlar konusu Montreal Konvansiyonu ve Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’nün konusudur ve bunlar orada durmaktadır”
- Soru: Direkt uçuş veya direkt ticaret için olasılık görmüyor musunuz?
- Lillie: Direkt uçuş konusu hiçbir zaman AB meselesi olmadı. Adanın kuzeyiyle, Türkiye dışında, dünyanın hiçbir ülkesi arasında direkt uçuş yok. Kuzey Kıbrıs’la diğer bağımsız egemen hiçbir ülke arasında direkt uçuş yoksa, neden İngiltere bunu değiştirsin? Bunu kendinize sormalısınız? Direkt uçuşlar konusu Montreal Konvansiyonu ve Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’nün konusudur ve bunlar orada durmaktadır.
“Türkiye ile bile serbest ticaret anlaşması yok”
“İngiltere ve ‘KKTC’ arasında serbest ticaret anlaşması yapmaktan bahsedenler var. Ama ‘KKTC’nin dünyadaki hiçbir ülke ile serbest ticaret anlaşması yok, Türkiye ile bile yok. Böyle birşeyi Birleşik Krallık ile yapmayı beklemek sizce gerçekçi mi? Sanmıyorum”
Ticaret konusuna gelirsek, İngiltere ve “KKTC” arasında serbest ticaret anlaşması yapmaktan bahsedenler var. Ama “KKTC”nin dünyadaki hiçbir ülke ile serbest ticaret anlaşması yok, Türkiye ile bile yok. Böyle birşeyi Birleşik Krallık ile yapmayı beklemek sizce gerçekçi mi? Sanmıyorum.
“Brexit Birleşik Krallıkı’ın AB ile ilişkileriyle alakalı bir şey, Kıbrıslı Rumlarla ve Kıbrıslı Türklerle ilişkileriyle alakalı değil. Bizim bu konudaki pozisyonumuz nettir ve pozisyonumuzu değiştireceğimizi neden düşündüklerini bilmiyorum. Biz siyasi eşitlik temelinde, iki bölgeli, iki toplumlu federasyonu ve BM kararlarındaki diğer birçok iyi şeyi destekliyoruz”
- Soru: Başbakan Tatar, İngiliz basınına verdiği bir röportajda Brexit sonrasında İngiltere’den iki devletli çözüme destek istedi. Bu ne kadar gerçekçi bir beklenti?
- Lillie: Bu konunun Brexit’le ne alakası var. Brexit Birleşik Krallık’ın AB ile ilişkileriyle alakalı birşey, Kıbrıslı Rumlarla ve Kıbrıslı Türklerle ilişkileriyle alakalı değil. Bizim bu konudaki pozisyonumuz nettir ve pozisyonumuzu değiştireceğimizi neden düşündüklerini bilmiyorum. Biz siyasi eşitlik temelinde, iki bölgeli, iki toplumlu federasyonu ve BM kararlarındaki diğer birçok iyi şeyi destekliyoruz. İki devletli çözüm denendi, 1983’te “KKTC” kurulduğunda denendi. Bu başarılı oldu mu?
“5+1 toplantısının en kısa zamanda olmasını diliyoruz”
“Potansiyel çözümün ne olduğu çok net, ki bu iki bölgeli, iki toplumlu federasyondur. Temel çalışmanın çoğu yıllar süren müzakerelerde yapıldı. Şu anda masaya geri dönüp, Crans Montana’dan kalan son konuları çözmek için siyasi irade göstermeye ve siyasi taahhüde ihtiyaç var”
- Soru: Kuzey’deki seçimlerden sonra ne tür gelişmeler bekliyorsunuz? Kıbrıs sorununa yakın gelecekte çözüm bulunması konusunda umudunuz var mı?
- Lillie: Kıbrıs sorununun çözülmesini ve Kıbrıs’ın yeniden birleşmesini umuyoruz. Yeniden birleşmiş Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’de bir merkez olma ve ekonomik olarak elde edebileceği çok fazla potansiyel var. Kıbrıs adasının potansiyelini serbest bırakmak, salmak için yeniden birleşmiş olması lazım. Seçimlerden yani Kıbrıslı Türkler demokratik şekilde liderlerini seçtikten sonra, BM tarafından 5+1 toplantısının, liderlerin ve BM Genel Sekreteri’nin Berlin’de anlaştığı gibi toplanmasını umuyoruz. Bunun da en kısa zamanda olmasını diliyoruz.
“Birleşik Krallık’ın garanti anlaşmasını muhafaza etme gibi bencil çıkarları yok”
- Soru: Crans Montana’da neler olduğu çok konuşuldu, yazıldı. İngiltere’nin garantiler konusundaki duruşu nedir? Türkiye Crans Montana’da İngiltere ile garantiler konusunda temasa geçti mi?
- Lillie: “Vegas’ta ne olursa, Vegas’ta kalır” sözünü bilirsiniz, Crans Montana’da ne olursa, Crans Montana’da kalır. Bence BM Genel Sekreteri’nin raporları okunmalı. Crans Montana sonrasında durum nettir, BM Genel Sekreteri çerçevesinde hangi konuların kaldığını açıkça belirtmiştir, güvenlik ve garantiler de çözülmesi gereken konulardan biridir. Birleşik Krallık’ın bu konudaki pozisyonu değişmedi, her zaman söylediğimiz gibi, eğer Kıbrıs halkı istiyorsa, biz Garanti Anlaşması’nın değişmesine hazırız. Yani eğer Kıbrıs Türk toplumu ve Kıbrıs Rum toplumu Garanti Anlaşması’ndaki değişikliklerde anlaşabilirse, biz o değişiklikleri, önerileri memnuniyetle dikkate alırız. Birleşik Krallık’ın garanti anlaşmasını muhafaza etme gibi bencil çıkarları yoktur.
“İngiliz üslerinin topraklarının %49’unu birleşik Kıbrıs’a devretme önerimiz duruyor”
- Soru: Annan Planı döneminde İngiltere Kıbrıs’taki üslerinin bir kısmını vermeye hazırdı. İngiltere’nin bu konudaki tutumunda bir değişiklik var mı?
- Lillie: Bu değişmedi. Annan Planı döneminde egemen İngiliz üslerinin topraklarının %49’unu birleşik Kıbrıs’a devredeceğimizi söylemiştik, bu Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümünün bir parçası, bu önerimiz duruyor.
“Hidrokarbon konusunu çözmenin en iyi yolu Kıbrıs sorununu çözmektir”
- Soru: Sizce hidrokarbon/doğalgaz konusunun Kıbrıs sorununa nasıl bir etkisi olması gerekir ve bu konu Kıbrıs sorununun yeni bir unsuru mu?
- Lillie: Kesinlikle bu konuyla Kıbrıs sorununa bir karışıklık, karmaşa eklendi. İngiltere’nin pozisyonu nettir, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin uluslararası anlaşılmış MEB’nde çalışma yapmasına saygı duyuyoruz ve Türkiye’nin sondaj çalışmalarına karşı çıkıyoruz. Gerçekçi olursak, hidrokarbon konusunu çözmenin en iyi yolu Kıbrıs sorununu çözmektir. Birleşik Kıbrıs bölgedeki eğitimin, gemiciliğin, turizmin ve hidrokarbonun merkezi olabilir.
- Soru: Rusya’nın bölgedeki gücü artıyor. İngiltere’nin bu konuda endişesi var mı? Fransa’nın uçak gemisi Limasol’a demirledi. Fransa’nın Kıbrıs’ta üssü aldığına dair haberler de var...
- Lillie: Yoktur...
- Soru: Bölgedeki ve Kıbrıs sorunundaki aktörlerin sayısında artış var. Bu Kıbrıs sorununu nasıl etkiler ve İngiltere’nin bu konudaki tavrı ne olur?
- Lillie: Haklısınız, bölgede pek çok ülke aktif, ki bu da Kıbrıs’ın tarihi gerçeğini yani Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’de hayati ve stratejik bir konumda olmasını, doğu ve batının, kuzey ve güneyin arasındaki kavşakta olmasını teyid ediyor. Bu da Kıbrıs sorununun çözümünün öneminin altını çiziyor. Burası çok karmaşık, zor bir bölge, çevrede zor stratejik konular var, Suriye’de, Libya’da, İran’ın bölgedeki tavrı var. Durumu basitleştirmeye başlamamız lazım, Kıbrıs sorununu bu sorunların içinden çıkarmak iyi birşey olur. Konu yine Kıbrıs’ın potansiyelini ortaya koymasını sağlamaya geliyor, birleşik Kıbrıs daha istikrarlı bir Kıbrıs olacak, bölgesel istikrara olumlu katkıları olabilir.
“Kıbrıs sorununu çöz, Kıbrıs’ın potansiyelini ortaya çıkar”
- Soru: Garantör bir ülkenin Kıbrıs’taki temsilcisi olarak Kıbrıslılara ve liderlere Kıbrıs’ın geleceği için ne mesaj vermek istersiniz?
- Lillie: Birleşik Krallık’taki genel seçimler öncesinde “Brexit’i yap, İngiltere’nin potansiyelini ortaya çıkar” diye bir slogan vardı, Kıbrıs için de, “Kıbrıs sorununu çöz, Kıbrıs’ın potansiyelini ortaya çıkar” diyebiliriz. Bir noktada Kıbrıs sorunu inanılmaz karmaşık, çok uzun bir tarihi var, kişisel yönleri var, zorlu stratejik boyutları var. Ama bir noktada da potansiyel çözümün ne olduğu çok net, ki bu iki bölgeli, iki toplumlu federasyondur. Temel çalışmanın çoğu yıllar süren müzakerelerde yapıldı. Şu anda masaya geri dönüp, Crans Montana’dan kalan son konuları çözmek için siyasi irade göstermeye ve siyasi taahhüde ihtiyaç var.
Yüzlerce yıllık geçmişi olan ve pek çok insanın çözülemez gözüyle baktığı İrlanda sorunu bile çözüldü. İngiltere’deki ve İrlanda Cumhuriyeti’ndeki politikacıların siyasi irade ve liderlikleriyle ve dünyanın desteğiyle sorun çözüldü. Kıbrıs’ta da çözüme, garantör ülke ve Kıbrıslıların dostu bir ülke olan İngiltere’nin ve dünyadan pek çok kesimin desteği var. Eğer adadaki liderler birlikte masaya oturmak isterse, hepimiz onlara destek vermek için orada olacağız.
“Uzlaşma, en azından İngilizce’de, kötü bir kelime değil”
- Soru: Sizce insanlar ne durumda?
- Lillie: Güvenilir kamuoyu yoklamaları, Kıbrıs Üniversitesi’nin yaptıkları gibi, Yeşilhat’tın iki tarafında da önemli sayıdaki insanın Kıbrıs sorununun çözümünü istediğini ve iki bölgeli, iki toplumlu federasyonu kabul ettiğini ortaya koyuyor. Bu herkesin ilk tercihi olmayabilir ama uzlaşılmış bir çözümdür. Uzlaşma, en azından İngilizce’de, kötü bir kelime değil.
(Fotoğraflar: Hüseyin ÖZBARIŞÇI)