1. YAZARLAR

  2. Ünal Fındık

  3. Brexit sonrası; Güçlü AB kimleri rahatsız ediyor...
Ünal Fındık

Ünal Fındık

Brexit sonrası; Güçlü AB kimleri rahatsız ediyor...

A+A-

İngilizler sadece beni değil, bütün dünyayı yanıltarak referandumda “Brexit” yani AB’den çıkılması yönüne oy kullandılar. Bu da geçen hafta yazdığım gibi yalnızca İngiltere’yi değil, başta AB’nin kendisi olmak üzere tüm dünyayı etkileyecektir.

Geçen Perşembe günü yapılan referandumda çıkan sonuç Brexit oldu. Kimileri bunun o gün çok yağmur yağması hatta bazı bölgelerde su baskınları olması nedeniyle insanların sandığa gidemediğini, bazıları referanduma katılma oranının düşük olduğunu bu nedenle referandumun yenilenmesi gerektiğini, bazıları yaşlı İngilizlerin ve aşırı milliyetçilerin oylarının bu nedenle olduğundan fazla yansıdığını falan iddia ediyorlar.
Hangi nedenle olursa olsun sonuç AB’den ayrılma kararının alındığı ve gereğinin yapılacağı gerçeğidir. Evet % 60 civarında kalalım yönünde oy çıkan başkent Londra’da gençlerin internet üzerinden başlattığı yeni referandum kampanyası ilk saatlerde 3 milyon destek aldı. Ama bu yetmez. Ben yeni bir referandum yapılarak bu yanlış karardan dönülebileceği kanaatinde değilim.

Bir başka gerçek de Britanya’ya bağlı Skoçya ve Kuzey İrlanda halkının ağırlıklı çoğunluğu AB’de kalınması yönünde oy kullandı. Skoçya Başbakanı Brexit kararından sonra Skoçya’nın Britanya’dan ayrılarak AB’de kalması yönünde yeni bir referandumdan bahsetmeye başladı. K. İrlanda’da da aynı yönde tartışmalar var.
Bu durumda Britanya İngiltere ve Galler olarak yoluna devam edecek. Yani AB’den ayrılmakla kalmayacak, kendi bütünlüğü de dağılacak.
  

Avrupa Birliği’nin Geleceği Ne Olacak?

Aslında asıl tartışmamız gereken bu sonuçtan sonra AB’nin geleceğinin ne olacağıdır. Çünkü İngiltere’nin AB’den ayrılması herhangi bir AB üyesi ülkenin ayrılması değildir. İngiltere AB’ye sonradan katılmış ama kıta Avrupasının lideri Almanya’yı dengeleyen ülke idi.

Son dönemde güçlü ekonomisi ve iki Almanya’nın birleşmesinden sonra yeniden Avrupa’nın en büyük ve en güçlü ülkesi konumuna gelen Almanya AB’nin de lideri durumuna geldi. Özellikle son dönemlerde hemen bütün sıkıntılarda Almanya’nın, Fransa ile  beraber hareket ederek AB’de liderlik yapması ve kendi isteklerini dayatması başka ülkelerle beraber İngilizleri de rahatsız ediyordu.

Ama bundan asıl rahatsız olanlar iki kutuplu dünya koşullarında yıllarca dünyayı iki kutba ayırarak bu kutuplara liderlik yapan ABD ve Rusya olmuştur.

Bu nedenle ben ABD’nin Avrupa’daki sadık müttefiki İngiltere’nin bu kararını ABD’den bağımsız olarak düşünemiyorum.

İki kutuplu dünyanın dağıldığı, daha doğrusu 1990’larla beraber iki kutuptan biri olan sosyalist sistemin dağılması ile tek kutuplu dünyanın lideri olan ABD kendine alternatif başka bir güç istemiyor.

500 milyon nüfusu ve bütün ekonomik sıkıntılarına rağmen güçlü ekonomilerin de içinde olduğu Birleşik Avrupa’nın Almanya liderliğinde böyle bir alternatif oluşturabileceği fikri ABD’yi rahatsız etmiştir. Dahası son dönemlerde Almanya bir başka tartışma açmış ve 2. dünya savaşı sonrasında Almanya’nın batısına yerleşen Amerikan askeri gücünün iki kutuplu dünya koşulları bittiğine göre artık çekilmesi gerektiğini yüksek sesle dillendirmeye başlamıştır.

Bu nedenle sanırım ABD sadık müttefiki İngilizlere AB’nin dağılması için tetik rolü vermiştir. Henüz bu yönde açıktan bir işaret gördüğümü söyleyemem. Ama son dönemde başka birtakım bölgelerde yaşanacak gelişmelerle ilgili aldığım bilgiler bu yöndeki öngörülerimi güçlendirdi.

ABD’nin Avrupa’da bir başka sadık müttefiki olan Türkiye’nin uzun yıllar AB’nin kapısında bekletilmesi ve hala AB’ye alınmaması, yol haritasının bile hala belirsizliği ABD’nin, AB’den rahatsızlığında rol oynadı diye düşünüyorum.

Son günlerde Türkiye’nin bozuk ilişkilerini onarma çabası, Türk-İsrail anlaşması, Türkiye-Rusya yeniden yakınlaşması ve Türkiye-Mısır yakınlaşma çabalarını bu çerçevede değerlendirmek ve izlemek gerekir. Bu yeni yaklaşımları ABD’den bağımsız değerlendirmek yanlış olur diye düşünüyorum.
Bütün bunların Kıbrıs’a etkilerini de önümüzdeki hafta ele almak istiyorum. Dünya çok hızlı değişiyor. O nedenle acil birşey çıkmazsa önümüzdeki hafta bu gelişmelerin Kıbrıs’a etkilerinin hangi yönde olacağına bakmak istiyorum

Bu yazı toplam 2177 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar