BRONZO!
Ersin Tatar ve Tahsin Ertuğruloğlu başta olmak üzere, bu ülkede şu anda devlet yönetiminde olan herkes, insanlara doğruları söylemiyor veya söyleyemiyor!
-*-*-
Bir: Ertuğruloğlu Fenerbahçe taraftarıdır... Hatta taraftar ötesi, kongre üyesi falandır...
Peki, önce devleti mi gelmektedir, yoksa tuttuğu takım mı?
Neden Fenerbahçe’nin Ercan üzerinden gelmesi ve gerekirse ceza almaktan korkmaması gerektiğini söylemiyor?
Kimden ve neden çekiniyor?
Yoksa gerçeği biliyor da bize mi hikaye anlatıyor?
-*-*-
İki: Ersin Tatar, Fenerbahçe’nin Rodos üzerinden Larnaka’ya gelmesinin sorumlusunun Rum tarafı ve ambargolar olduğunu söylüyor... (“Acın da genne” derdi dedem...)
Rumların yaptığının zorbalık olduğunu anlatıyor...
Biri Fenerbahçe’lilere “silah” mı çevirdi?
Zorbalık nedir?
Kim kime zorbalık yapmıştır?
Fenerbahçe, Ercan üzerinden gelmeyi deneseydi ve 10 bin Euro ceza alıp, bir kaç sene UEFA’dan men edilseydi; KKTC’nin geleceğinden çok daha mı önemli bir durum hasıl olacaktı?
-*-*-
Fenerbahçe neden “yasal” olanı yaptı?
Bu soru çok saçma ama gerçekten “haklı bir dava” olmuş olsaydı, koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Fenerbahçe’nin alacağı bir kaç bin Euro’luk cezaya, o koskoca davayı bertaraf etmezdi!
Gerçek, öyle bir haklı davanın olmadığıdır!
“Haklı dava” diye bir masala inananlar, bilmelidir ki, o dava 10 bin Euro bile etmiyor!
-*-*-
Gerçekler mi?
Mesela Seymenbaşı Ersin Tatar, Fenerbahçe yönetimine, “Ercan üzerinden gelmeyi deneseydiniz keşke” diyecek kapasiteye – cesarete veya Kıbrıslı deyişiyle “bronzoya” sahip değildir...
Tatar büyük olasılıkla zaten bu işleri bilmiyor ve anlamıyor ama Ertuğruloğlu, konuyu çok iyi biliyor!
Evet çok iyi biliyor!
KKTC’nin tanınmasını beklemenin veya tanınacağını hayal etmenin; Türkiye’nin her açıdan çıkarları ile çelişen, çatışan bir durum olduğunu gayet net görüyor...
Bu yüzden de mevcut durumun yani “çözümsüzlüğün de çözüm olduğu”nun yıllardır bir numaralı savunucuları arasında yerini hep alıyor!
-*-*-
Haaaa, Rusya, tanınmasa da; Ukrayna’da beş bölgeyi kendine bağlayan referandumları yaptı; katılmayabilirim bu tavra ama Putin’in tavrına selam dururum...
Buyursun bizimkiler de, KKTC’de benzer bir referandum yapsın...
Nüfus yapısı “evet”e çok uygundur!
Ve buyursun Tatar ile Ertuğruloğlu ve tüm UBP’liler bu referandumda “evet” desin!
Akabinde, Türkiye’nin bölünmez bütünlüğü içerisindeki olası referandum sonuçlarını da iyi hesaplayarak tabii ki!
-*-*-
Federal çözüm neden mi çok önemlidir?
Bir yığın “olumlu” yorum yazılabilir ama Tahsin bey ve Ersin bey gibilere söyleyebilecek tek şey; “... Kıbrıs’ta federal çözümün, Türkiye’nin destek verebileceği tek çözüm modeli olduğu gerçeği”dir!
-*-*-
KKTC yaşatılacak!
KKTC tanınacak!
Eyyyy Dünya haydi tanı!
Bu sloganlar, martaval bile değildir!
-*-*-
Sıkıysa, buyurun bir referandum yapın!
Dediğim gibi, değiştirdiğiniz nüfus yapısı ile eminim sonuç “evet” çıkar!
Hatta, “Vallahi ve de billahi”, karşı olmama rağmen “ilhaka evet” diyerek, bronzonuzun şeklini görmeyi çok istiyorum!
Ya yalancısınız ya da davanız çoktan kaybedilmiştir!
Hafta sonu bir yığın futbol maçı izlerim...
Aynı anda İngiliz Premier Lig, Türkiye Süper Lig ve KKTC Ligi maçlarını televizyondan takip etme şansınız var...
-*-*-
Yani UEFA’ydı, FIFA’ydı bir yana; teknolojik açıdan maç naklen yayınları, KKTC’nin Dünya’daki yerini gayet net bir şekilde ortaya koyuyor...
-*-*-
Elbette mazeret çok!
Sıralayın sıralayabildiğiniz kadar da “KKTC, Dünya devletleri arasında yerini alacak” gibi yalanlar atarken, “ufak atın” demeye çalışıyorum!
-*-*-
Amerika’da “Futbol” dendiğinde biliyorsunuz akla gelen ya da anlatılmak istenen bizim “Rugby” diye bildiğimiz oyundur!
İşte bu oyunun “Super Bowl” adı verilen final maçını yaklaşık 140 kamera ile görüntülerler ve canlı yayınlarlar...
-*-*-
Cumartesi akşamı, İngiltere’den Leicester City – Crystal Palace; Türkiye’den Karagümrük- Hatay ve bizim ülkemizden G.G.- Miracle Değirmenlik maçlarını aynı anda izledim...
Bir o maça, bir bu maça geçtim...
Türkiye ve İngiltere’ye göre canlı yayın kalitesi farkımız inanılmaz büyüklükte...
-*-*-
140 kamerayla maç çekelim demiyorum!
8 veya 12 kamerayla canlı yayın yapalım da demiyorum!
VAR sistemi falan, hiç istemiyorum!
-*-*-
Lefkoşa’daki Atatürk Stadı’nın görüntü rezaletini de geçtim!
Ambargoydu, izolasyondu mazeretinizi de dinlemekten bıktım!
Ersin Tatar diyor ki; “...KKTC artık değişen dünyada yerini almalı…”
Zorlu Töre de diyor ki, “... Kıbrıs meselesi, Türk milletinin ulusal davasıdır!”...
-*-*-
Bırakın canlı yayın kalitesini ya da sahaların dökük halini; yoldu, suydu, elektrikti, ulaşımdı, siyasi tanınmaydı, bayındırlıktı, eğitimdi, sağlıktı falan geçiyorum; iletişimdeki inanılmaz teknolojik geriliği de bir atlıyorum; bu ikisi gibi adamcıkların ya söyledikleri yalandır; ya da bu davayı çoktaaaan kaybettik!