Yılların yığılmasıydı.  Artık aradığımı kolay kolay bulamama sorunu vardı. Her şeyi yeniden elden geçirme, düzenleme, hatta önemli bir bölümünü ‘digital’ ortama aktarma  zamanı gelmişti.  Son 10-15 gündür bununla uğraşıyordum.
Unuttuğum, bazılarını hayal meyal hatırladığım çok sayıda dosya çıkıverdi ortaya.  Özellikle Bayrak Radyosu + BRTK ile ilgili dosyalar çoğunluktaydı. Bir yandan tertip-temizlik bir yandan da ‘hatırlama’,  hatta anıları tazeleme oldu bu eylem benim için. Belki bazılarını paylaşırım ilerki günlerde.

***

BRT ile ilgili olan dosyalar içinde bir yazı geçti elime. 1996 yılında,  ‘Söylem’  dergisi için yazmışım.   Yani nerdeyse yirmi yıl önce. İlginç  geldi bana. Birkaç kez okudum.  BRT Kurumu’nun o günkü durumu ve bugünkü durumunu kıyaslamak için...  Benzerlikler şaşırttı. Paylaşmak istedim.  Tümünü değil.  Alıntılarla....

***

“ ... 1983’ten  (BRT Yasası sonrası) bu yana geçen zaman içinde,  BRTK gerçekten ‘özerk’ ve gerçekten ‘tarafsız’ olabilmiş mi ?  Ne yazık ki bu sorulara “Evet” demek mümkün değildir ...”
“ .... Ülke genelinde, politikacısından bürokratına ve sokaktaki vatandaşına kadar, ülke genelindeki ‘hazımsızlık’ BRTK Yasası’nın uygulanmasımda da kendini göstermiştir ....”
“ ... BRTK bir süre önemli atılımlar yapmıştır.  Ancak bir süre sonra bir kenara itilmiş,  sadece seçim öncelerinde veya Kıbrıs sorunu ile ilgili çok önemli gelişmelerin meydana geldiği zamanlarda hatırlanan bir Kurum haline gelmiştir...
“... BRTK, herhangi bir devlet dairesi gibi muamele görmüş, hatta seçim öncelerinde siyasilerin kendi propagandalarını yapabilecekleri veya üç-beş oy için,  birkaç tanıdıklarını istihdam edebilecekleri uygun bir yer konumuna düşürülmüştür...
“ ... Bugün BRT’nin  son derece önemli sorunları vardır. Bu sorunların başında da, yıllarca ve hala Kurum’da, büyük ölçüde, ‘işe göre adam’ değil ‘adama göre iş’ politikasının geçerli olmasıdır.  Şişirilmiş kadro, rakamsal olarak aldatıcı olmakta, çözümler, nitelikli eleman yerine, kadro sayısının artırılmasında aranmaktadır. Halbuki aslında yapay olarak şişirilmiş kadro, Kurum’u parasal olarak sömürmekte, gelişme hızını kesmektedir. İşin en ilginç tarafı ise, kadronun şişirilmiş olduğunu tüm ilgililer bilmekte ama önlem almamaktadır....
“.... Ancak, BRT’de gelişme hızına göre personel sayısındaki artış gerçekçi değildir ve yapaydır.
1965...Bayrak Radyosu personel sayısı:  25-30....1974 Personel sayısı:  60-70... 1983 Geçici ve Sözleşmeli statüsündeki personelle birlikte toplam sayı, 255-260.... 1993, Geçici ve Sözleşmeli personelle birlikte toplam sayı 390-400... 1996, Geçici ve Sözleşmeli personelle birlikte toplam sayı 460-470....”. (Şimdilerde 500 küsur.)
“....BRT’nin sorunlarını aşabilmesi için koşullar açık ve kesindir.
1. Siyasilerin BRT’nin yapısal olarak ve teknik olarak geliştirilmesi ve çağdaş düzeye getirilmesi için tüm Devlet olanaklarını seferber etmesi.
2. BRTK Yasası’nın yeniden ele alınması ve kadro sayısının gerçekçi rakamlara düşürülmesi. Hiçbir koşulda bu sayının şişirilmemesi. Yani Kurum’un küçültülmesi.
3. BRTK Genel Müdürü’nün bir ‘Siyasi Kadro’ olmaktan çıkarılması. Yönetici kadrosunun ise, siyasi görüşlere göre değil meslekteki deneyim ve yeteneklerine değer verilerek oluşturulması.
4. Siyasilerin BRT Kurumu’na müdahelelerinin kesinlikle önlenmesi.
5. Rekabet ortamının doğması için ülkede özel radyo ve televizyonları kurulmasına olanak sağlayacak Yasa’nın derhal çıkarılması.

***

Lütfen dikkat..... Yazı 1996 yılında yazılmış ve Söylem dergisinde yayımlanmıştı.