BRT Kurumu Yönetim Kurulu hala yok
Bugün 24 Eylül 2014. Bugün olur mu bilmem. Ama, Hükümet, görev süreleri 31 Temmuz’da ‘zaten’ bitmiş olan BRTK Yönetim Kurulu’ndaki iki temsilcisinin yerine, hala atama yapabilmiş değil. Yapmadı mı yapamadı mı ? Onu da bilemiyorum. Dedikodulara göre 3-5 kişiye önerilmiş ama kabul etmemişler. Yani anlayacağınız, BRT Kurumumuzun hala bir Yönetim Kurulu yok.
Ama ‘zaten’ belli ki, Hükümet için, BRTK’da pek sorun yok (!) . Ne parasal, ne yönetsel. Yönetim Kurulu olsa ne olacak, olmasa ne olacak ? Ayrıca, görüldüğü üzere Kurum, Yönetim Kurul’suz da pekala, tıkır tıkır görevini yerini getirmekte. Ne “Nasıl ?” diye soran var, ne “Neden ?” diye. Yasalarmış tüzüklermiş v.s. ne önemi var ki ?
Bu arada.... BRT Kurumu’nda , yetkili sendika BAY-SEN’in aylardır mücadelesini verdiği ‘Toplu İş Sözleşmesi’ de henüz yok. Eskisi hala yürürlükte ama Kurum zaten, bütçe yetersizliği nedeniyle mükellefiyetlerini yerine getiremiyor. Personele olan borç da, her ay katlanıyor da katlanıyor. Gelen haberlere göre, yeni Toplu İş Sözleşmesi üzerinde çalışmalar hala devam etmekte. Personele olan geçmiş borçlarını ödeyemeyen Kurum yeni Toplu İş Sözleşmesi’ndeki yükümlülüklerini nasıl yerine getirecek ? Bu da ayrı bir soru.
Sayısı 400’lere yakın ‘geçici’ statüdeki personel mi ? ‘Zaten’ o apayrı bir mesele....
Yazının başlığı ‘BRT Kurumu Yönetim Kurulu hala yok’. Olsa ne olur ? Son 20 yılın birikimi olan sorunlar çözülür mü ? Zaten işlevi rafa kaldırılmış, kabız olmuş bir yönetim kuruluna, Kurum’la ilgili hiç bir planı programı olmayan Hükümet, bir plan veya program yapmaya cesaret de olmayınca, temsilcilerini atasa ne olacak, atamasa ne olacak ?
***
Ve bir anı...
80’li yıllardı. BAY-SEN Yönetim Kurulu olarak, Güvenlik Kuvvetleri’ne bağlı olan BRT’nin artık sivil yönetime geçme zamanının geldiğine karar vermiş, bunun mücadelesini veriyorduk. İktidardaki UBP Hükümeti yetkilileri ile uzun, yoğun, bitmek tükenmek bilmeyen görüşmelerimiz olmaktaydı. BRT’nin ‘Kurum’ olmasını öneriyorduk. Hükümet yetkilileri arasında buna sıcak bakanlar da vardı “Olmaz” diyenler de.
Bir toplantı sonrasında Maliye Bakanlığı’ndaki üst düzey kişilerden biri –eski bir dost- yanıma yaklaşmış ve “Kurum için ısrarcı olmayın” demişti. Şaşırmıştım. “Neden ?” diye sorduğumda, “Başlangıçta kulağa hoş geliyor ama zaman geçtikçe Kurum olmanın sıkıntılarını yaşayacaksınız bu ülkede. Pişman olabilirsiniz.” demişti. “Yapma... “Dünyada örnekleri çok. RD-TV kuruluşları için bilinen en iyi şekil...” falan diyerek mücadelemizi savunmuştum. O ise ısrarla devam etmiş ve “Bu ülkede ne siyasi olgunluk var ne de olgun siyasetçi. Bir gün gelecek siyasetçilerin elinde oyuncak olacaksınız. Bu bir yana, bütçe sıkıntıları da yaşayacaksınız, bak gör” demişti.
O günün koşullarında anlayamamıştım bu dostumun ne demek istediğini. Çok geç de olsa, şimdi çok iyi anlıyorum ama.....