Bu anlayış sizi rahatsız ediyor mu ?
İşe bakın!
Topluma dağılımın eşit olmadığı durumda, ki bu değerleri Merkez Bankası verilerinden öğreniyoruz;
Kendi emeğinden başka piyasada arz edecek bir mala sahip olmayanlar ile sermaye sahipleri eşit fırsata sahip olacaklar !
Ve bu, liberalizm üzerinden "eşitlikçi" ve "özgürlükçü" bir anlayışla sağlanacak !
LİBERAL ANLAYIŞTA EŞİTLİK VE ÖZGÜRLÜK !
Emek sahiplerinin sermayeye karşı kızgınlıkları yersizmiş;
Çünkü az dahi olsa paralarını özgürce kullanabilecekleri bir konumdaymışlar!
Tabii ya !
Liberal ekonominin babası Hayek olunca, anlayış da:
"para en yüksek seçme özgürlüğüdür"olur.
Çünkü Hayek'e göre para en önemli özgürlük vasıtasıdır.
Bu anlayışa göre, beslenme, seyahat ya da eğitim olanaklarınız para ile orantılıdır.
Bu anlayış sizi rahatsız ediyor mu ?
Ona bakmak lazım...
SOSYALİST ANLAYIŞTA TOPLUMSAL KAZANIMLAR İLKESİ MUTLAKTIR
Bu anlayış ve yaklaşımların CTP içerisinde karşılık bulacağına ve
"Sosyal ve iktisadi kazanımlar toplumsal kazanımlar ilkesinde olmalıdır"
anlayışının terk edilip bireyle bağdaştırılacağına inanmak dahi istemiyorum...!
Şimdiye kadar verdiğimiz mücadelelerde eşitsizliklerin toplumun en az avantajlı üyelerinin en çok yararlanacağı şekilde faydalanmasına yönelik olmuştur.
Ve adaletsizliklerden kaynaklanan eşitsizliklerin giderilmesi tespitlerine yönelikti.
Ve hep merkezde "ben" değil, "hepimiz" vardı.
Peki bu anlayışın değişmesi mümkün mü ?!
SOSYALİST ANLAYIŞIN ALFABESİ
Bence bu anlayış ve sosyalist ilkeler CTP'nin özüdür ve toplumsal kazanımları savunmanın mutlakiyetçilikle yakından uzaktan hiçbir alâkası yoktur...!
Sosyal ve iktisadi kazanımların toplumsal kazanımlar ilkesinde olmasını savunmak ve bunun için mücadele etmek sosyalizmin ve sosyalist anlayışın alfabesidir...
Bu yüzden de insanın beslenme, seyahat, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlarının ve olanaklarının insanın kendi parası ile doğru orantılı olması beni rahatsız ediyor;
Çünkü kendi emeğinden ve bilgisinden başka piyasaya arz edecek bir malı olmayanlarla büyük sermaye sahipleri ve adil olmayan bir biçimde ganimetten nemalananlar eşit olamaz ve fırsatlardan da eşit olarak yararlanamazlar.
Sermaye karşıtlığı da değildir bu..!
Bu özel sektör ve devlet sektörünün yanına bir denge sektörü olan ve halk sektörü diye de adlandırılan üçüncü sektörü koymanın gerekliliğini toplum adına savunmak ve toplumun kendine ait olan varlıklarının toplumda kalması için mücadele etmektir...
Bütün bu gerçeklikleri görmeyecek ve üstelik kalkıp bir de toplumun kendi mal-mülk ve varlıklarını sözde özelleştirme adı altında ülke içinden veya dışından büyük sermayeye dağıtacak ve toplumun esas ihtiyaçlı olan kesimlerini toplumsal olarak daha da fakirleştireceksiniz..!
Var mı bundan rahatsız olmayacak olan sosyalist anlayışta herhangi birisi ?