Herkes soruyor ilk olan ne diye.
İlk defa bir Cumhurbaşkanı adayı farklı özellikleriyle farklı kesimlere “bu bir ilk” dedirtiyor.
Samimiyeti, enerjisi, yenilikçiliği, çalışkanlığı, siyasi çekişmelerden uzak duruşu, modern kadın imajı ve denenmemişliği ile Doktor Sibel Siber tek heceli tek bir sözcüğü getiriyor akıllara:
İlk!
CTP’nin ilk Cumhurbaşkanı adayı değil ama.
Demokrasi tarihimizde çok özel bir yere sahip olan Ahmet Mithat Berberoğlu 1973’te Cumhurbaşkanı muavinliğine adayken dönemin Bayraktar’ının adaylıktan çekilmemesi halinde ailesinin bundan zarar göreceği tehdidiyle yüzleşti.
Göz hapsinde tutulduğu evinde adaylıktan çektirildi.
1976’da seçimi ikinci sırada tamamladı.
1981, 1985 ve 1995 seçimlerinde CTP’nin adayı Özker Özgür’dü.
Her seçimin ardından çözüm karşıtları evinin önünde toplanıp, “Özgür Güney’e” diye slogan attı.
Berberoğlu ve Özgür yaşamlarını riske atarak demokrasimizin gelişmesi ve ülkemizin yeniden birleşmesi için ellerini taşın altına koydu.
Mücadelemize ışık tutuyorlar hâlâ.
İlk çözüm yanlısı Cumhurbaşkanı da olmayacak Sibel Hanım.
Çözüm irademizin lideridir Mehmet Ali Talat.
Sayesinde dünyada kabul gördük.
Saygınlığı saygınlığımız oldu.
Toplumsal meselelerde popülizm hastalığımızı aşan bakış açısıyla bize yol göstermeye devam ediyor hâlâ.

***

Doktor Siber, ilk kadın Cumhurbaşkanımız olacak.
Ülkemizin bütününde ve Ortadoğu’da bu bir ilk olacak.
Bazı şeyler değişecek!

***

Bir çiftçi neden oy verirdi Denktaş’a, Talat’a, Eroğlu’na? Belki TMT ruhuyla, belki iki devletliliğe ya da federal çözüme inandığından…
TMT ruhu vardır içinde hâlâ, iki devletliliği ya da federal çözümü hâlâ benimsiyordur ama ilk defa konuşmaya başlamıştır; “gelecek de önemli ama ya bugünümüz?”.
İlerleyen yaşının getirdiği hassasiyetle!
“Kalıplaşmış söylemlerin dışına çıkabilen siyasileri yüreklendirmemiz gerekir” diye geçiriyor içinden.
“Doktor Siber çalışkanlığıyla ve iş bitiriciliğiyle çiftçinin yıllardır biriken sorunlarına kalıcı çözümler üretilmesine ön ayak olabilir” diyor.
Özgüveni tam!

***

Bir kadın uzun zamandan sonra ilk defa bir adaya sempati duyuyor.
Bu tanıdık sima O’nu heyecanlandırıyor.
Belki sorsanız bir Denktaş hayranıydı ya da ilk gençlik yıllarında Özker Özgür bir kahramandı O’nun için.
Koşar adımlarla gitmişti sandığa Talat’a oy verirken kim bilir.
Ancak ülkenin yıllardır çözülemeyen sorunlarını yaratan zihniyetin yine bir seçimde karşısına dikilip oyuna talip olmasından hiç de hoşnut değil.
Denktaş yaşasaydı vefa duygusuyla O’nu destekler miydi?
Talat aday olsaydı yine “çözüm” der miydi?
Bir şeyleri değiştirebileceğine inandığı adayı seçti.
“Eski efendilerin lügatini aşan tanıdık bir sima var” diyor.
Yürekten destekliyor.

***

Bir esnaf.
Belki Kıbrıslı belki Türkiye kökenli…
Bugüne kadar hep sağcı adaylara oy vermiş.
Kültürel olarak erkek egemen yapının bir temsilcisi evinde, aile yaşamında.
Ama yadırgamıyor Doktor Siber’i.
Bilakis sayesinde toplumun ilk defa birleştiğini hissediyor.
Denktaş-Özgür kavgasını, Talat-Eroğlu ikilemini ya da Kıbrıslı-Türkiyeli ayrışmasını anımsamıyor ilk anda.
Gülümsüyor.
“O’nun dünyasında bana da yer var” hissiyle yeni bir şeyler yapmak istiyor ilk defa.
Oldukça da kararlı!

***

Ben de kendi adıma bir ilk olarak değerlendiriyorum Doktor Siber’i.
Çözüm idealine sahip ve aynı zamanda çözüme hazırlanma zorunluluğumuzu her konuşmasıyla toplumumuza hissettirebilen bir adayla giriyor partim ilk kez Cumhurbaşkanlığı seçimine.
Doğrusu, evet uzun zamandan sonra ilk kez kenetlendik birbirimize CTP’liler olarak.
Parti dışından Doktor Siber’e gösterilen yoğun ilginin yarattığı mahcubiyet duygusuyla belki de!

***

Birilerini yakından tanıyıp sevince ilk defa gerçek dostluğu tattığı hissine kapılır ya insan.
Ama çok dostlar biriktirmiştir ömrü hayatında.
İlkleri yaşatıyor bizlere, bir kez daha!