Esra Aygın

Yaşları 20 ile 35 arasında değişen yirmiden fazla Kıbrıslı müzisyenden oluşan Kıbrıs’ın ilk çok-toplumlu klasik müzik orkestrası Kıbrıs Oda Orkestrası (Cyprus Chamber Orchestra), kurulalı henüz bir yıl bile olmamasına rağmen çok başarılı konserlere imza atıyor.

Orkestra, Pallas Tiyatrosu, Kastelliotissa ve Bedesten’de verdiği konserlerin yanı sıra, Baf 2017 Avrupa Kültür Başkenti kapsamında, geçtiğimiz ay, Berlin Filarmoni Orkestrası ile ortaklaşa bir konser verdi. Konseri 2000 civarında izleyici canlı izlerken, 40,000’in üzerinde izleyici de İnternet ortamında takip etti.

Kıbrıs Oda Orkestrası bu akşam 20:00’de, Bellapais Manastırı’nda “Dünya Mülteciler Günü”ne atfettiği “Yaz Konseri”ni* sahneye koyacak. Konserde T. Albinoni Adagio, G.F. Handel-Aslamazyan Passacaglia, A. Hoca Küçük Kıbrıs Suiti, N. Vichas Kıbrıs Suiti ve W.A. Mozart 40. Senfoni eserleri icra edilecek.

Kıbrıs’ta ve Ada dışında en üst düzeyde klasik müzik icra etmeyi ve müziğin gücü aracılığıyla Kıbrıs’ta barışı desteklemeyi hedefleyen Kıbrıs Oda Orkestrası’nı, artistik direktörler 30 yaşındaki Nihat Ağdaç ve 26 yaşındaki Natalie Neophytou ile konuştuk...

TÜM KIBRISLILARIN ORKESTRASI

İki-toplumlu bir orkestra kurma fikri nasıl ortaya çıktı?
Nihat Ağdaç: Orkestramız ilk günden beridir "iki toplumlu orkestra" olarak anılıyor, fakat biz Kıbrıs'ın - Ermeni olsun, Maronit olsun - diğer toplumları ile de işbirliği yapıyoruz. Bu sebeple - tüm Kıbrıslılar'ın orkestrası olduğu için - adına Kıbrıs Oda Orkestrası dedik.
Orkestrayı kurma fikri Londra'da müzik eğitimi aldığımız sırada şekillendi.
Ülkemizin birleştirilmesi adına 2015’te yeniden başlayan müzakerelere bir ivme katmak için bir konser yapalım diye düşündüm. Kulağımda Mozart 25. Senfoni, yolu tutup Natalie'nin yanına gittim. Konser fikrinden yola çıktık, fakat sonrasında daha kapsamlı fikirler türettikçe orkestra kurma yolunda ilerledik. 2016’da Stelios Ödülünü aldık ve bu, orkestrayı başlatmamızda katalizör görevi gördü. Finansmanımızı sponsorlar aracılığıyla sağlıyoruz.
İlk konserimiz, Pallas Tiyatrosu'nun dolup taştığı 29 Aralık 2016 gecesi gerçekleşti.

Diğer müzisyenleri nasıl buldunuz? Hepsi okuldan arkadaşınız mı?
Nihat-Natalie: Bu projeyi planlamaya başladığımızda Ada’nın her iki tarafında ve yurtdışında yaşayan Kıbrıslı enstrüman sanatçılarının bir listesini çıkardık. Bu listede hem tanıdığımız arkadaşlarımız hem de tanımayıp adını duyduğumuz, bir çoğu şu an arkadaşımız olan sanatçılar da vardı. Bu arkadaşlarımızla bağlantıya geçip orkestra ile ilgili fikrimizi onlarla paylaştık. Neredeyse tümünden olumlu geri dönüşler aldık. Her konserimizde hem daha önceden çalıştığımız hem de ilk kez çalıştığımız arkadaşlarımız yer alıyor. Bu sayede farklı arkadaşlarımızla çalışma şansını da yakalamış oluyoruz. Örneğin bu akşamki konserde 12 Kıbrıslı Türk, 9 Kıbrıslı Rum ve 1 Kıbrıslı Ermeni çalıyor.

‘BİR RÜYA’

Geçtiğimiz ay Baf 2017 Avrupa Kültür Başkenti kapsamında dünyanın en ünlü orkestralarından Berlin Filarmoni Orkestrası ile konser verdiniz. Bu  nasıl oldu?
N-N: Berlin Filarmoni Orkestrası ile çalmak bir yana, canlı dinleyebilmek bile bir rüyadır. Baf 2017 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında Berlin Filarmoni Orkestrası'nın Kıbrıs'a geleceğini duyduğumuzda çok heyecanlandık. Aklımızda aslında hep bir şekilde Berlin Filarmoni Orkestrası'yla bağlantıya geçmek vardı. Fakat bunu kendi başımıza yapmak pek de kolay değildi. Onlarınsa bizlerle bağlantıya geçeceğini düşünmek fazla iyimserdi. Fakat sanırım o kadar kalpten diledik ki, Berlin Filarmoni Orkestrası'ndan bir sanatçının ve aynı zamanda orkestranın menajerlerinden olan Stanley Dodds'un bizimle ortak bir konser projesi ile ilgili görüşmek istediğinin haberini aldık. Stanley Ocak ayında bizlerle görüşmek için Kıbrıs'a geldi. Berlin filarmoni Orkestrası ve Kıbrıs Oda Orkestrası müzisyenlerinin birlikte çalacağı projenin adını #unitedbymusic Youth Orchestra koyduk ve hayata geçirdik.

Nasıl bir duyguydu?
N-N: Rüya gibiydi... Berlin Filarmoni sanatçılarıyla aynı sahneyi paylaşmak, 2000 kişiye aynı anda canlı bir konser vermek bizler için yeniden doğmak gibi bir histi. Gerek Kıbrıs'tan gerekse yurtdışından çok olumlu tepkiler aldık.

“AYNI ANDA NEFES ALMAK”

Orkestranın şefinin olmamasının nedeni nedir?
N-N: Orkestrayı kurarken aklımızdaki en önemli noktalardan birisi orkestrada her iki taraftan çalacak olan sanatçıların birbirleriyle mümkün olan en güçlü bağı kurmalaraydı. Oda orkestrası olmamız, aslında oda müziğine olan güçlü bağlılığımızın da bir göstergesi. Oda müziği yapmak, birlikte çalan sanatçıların birbirleriyle göz teması kurmalarını ve aynı anda nefes almalarını gerektirir. Yani aynı fiziksel dili kullanmanız gerekir. Orkestranın bir şefi olduğunda bu büyük oranda kolaylaşır. Bizimse amacımız yakın bir bağ kurmak ve işbirliğini en üst düzeyde tutmak. Bir de bir kez olsun başkaları bize ne yapacağımızı söylemeden Kıbrıslılar olarak bir şeyleri en iyi şekilde yapabileceğimizi göstermek istedik!

Böyle bir orkestranın parçası olmak, birlikte çalışmak, birlikte sanat icra etmek sizin için ne ifade ediyor?
N-N: Böylesi bir orkestrada çalmak müziğin ötesinde sorumlulukları da beraberinde getiriyor. Kendi yaptığımız şeye olan saygımız bir yana birbirimize karşı sorumlu hissediyoruz. Birimizin yapacağı bir hata bütün orkestranın hatası oluyor. Bu sebeple sanatımızı en iyi şekilde icra etmek demek hem kendimize karşı saygılı olmak, hem birbirimizi tanımak, sosyal bir bağ kurmak ve de kendi alanımızda yapabileceğimizin en iyisini yaparak ülkemizin iki yarısı bir araya gelirse bu alanda var olan potansiyelin toplumsal yaşantımıza nasıl yansıyacağına en güzel şekilde örnek olmayı ifade ediyor.

“KİMLİKLERİN ÖNEMİ KALMIYOR”

Kıbrıs’ta müzakere sürecini ve barışı desteklemek gibi bir amaçla yola çıktınız aslında. Bunu başardığınızı düşünüyor musunuz?
N-N: Her iki tarafta yaşayan sanatseverleri ve birlikte daha güçlü olacağımıza inanan insanları konserlerimizde bir araya getiriyoruz. Daha önce diğer toplumdan insanların yer aldığı herhangi bir etkinliğe katılmayan insanlar da konserlerimize geliyor. Sahnede müzik yaparken ya da izleyici koltuğunda müziği dinlerken kimliklerin önemi kalmıyor. İnsan arınıp kendisinde barış ve huzuru buluyor, bir kez daha düşünüyor, ‘bütün bunlar neden?’ diye.

*Daha önce ücretli olacağı duyurulan konser, ücretsiz sahnelenecek. Kapıda Orkestranın sonraki konserlerinin gerçekleşmesine katkı adına önceden belirlenmiş bilet fiyatı üzerinden (30 TL) bağış kabul edilecek. Bellapais'in sınırlı seyirci kapasitesinden ötürü rezervasyon yaptırılması tavsiye edilir.

Rezervasyonlar için Kıbrıs Oda Orkestrası’na 05338603715 ve +35797804219 numaralı telefonlardan ulaşılabilir.

Orkestra ve konser hakkında daha fazla bilgi için:  https://www.cychamber.com/ veya www.facebook.com/Cyprus-Chamber-Orchestra

Fotoğraflar: Burçin Aybars