Bu Dil, 21. Yüzyılın Dili Olamaz
Kıbrıs sorunu çatışma ile değil, uzlaşma ile çözülecek. Bunun için taraflar çatışma dilini değil, uzlaşma dilini tercih etmelidir.
Olaya bu çerçevede yaklaştığımızda dışişleri bakanı Ertuğruloğlu’nun önceki günkü basın toplantısında kullandığı dil hiç de yakışık almadı.
Ertuğruloğlu Pile-Arçoz yoluyla ilgili önce BM ile uzlaştı. BM ile uzlaşmanın aslında Rum tarafı ile uzlaşma olduğunu biliyordu.
Buna rağmen varılan uzlaşmayı kamuoyundan gizledi. KKTC kamuoyu uzlaşmanın detaylarını önce Rum basınından öğrendi. Ardından BM Kıbrıs Barış Gücü (UNFICYP) başkanı Colin Stewart’ın konu ile ilgili açıklamaları geldi.
Stewart açıklamalarında Pile yolu ile ilgili iki tarafın uzlaşma yanlısı tavırlarından cesaretlendiğini, bunun öteki konularda da olabileceği konusunda iyimser olduğunu açıkladı.
Bu açıklamalardan rahatsız olan Ertuğruloğlu basın toplantısında esti, yağdı. Stewart’ın açıklamalarına ilişkin “Toz pembe bir tablo çizdi” yorumunuyaptı. Stewart’ı “CV’sine başarı öyküsü yazmaya çalışmakla” suçladı.
Bu durumda akla birkaç soru gelir.
- Pile-Arçoz yolu ile ilgili görüşmeler KKTC dışişleri bakanlığı ile BM arasında yapılmadı.
- Bu yolla ilgili görüşmeler dışişleri bürokratlarıyla BM görevlileri arasında yapıldı. Ama bizim dışişleri bürokratları bakana her şeyi anlatmadı.
- Bu yolla ilgili görüşmeleri cumhurbaşkanlığı yürüttü. Cumhurbaşkanlığı konu ile ilgili dışişleri bakanını bilgilendirmedi. Aslında uzlaşının kamuoyuna yansıdığı günlerde müzakereci Ergün Olgun bu görüşmeleri kendilerinin değil, dışişleri bakanlığının yürüttüğünü söylemişti.
- Tahsin bey yolu inşa etmek amacıyla önüne ne konulduysa kabul etti. Ama sonradan çok fazla taviz verdiğini düşünerek pişman oldu.
- UNFICYP başkanı Stewart’ın bu konudaki uzlaşıyı ilk duyurduğu açıklamasında belirttiği gibi bu müzakereleri TC ile KC tarafları yürüttü.
Bu soruların hangisi doğru elbette bilmiyoruz. O nedenle ancak tahminde bulunabiliriz. Ben en son sorunun doğru olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu kadar kısa sürede varılan uzlaşı ancak soruna bütünlüklü bakabilen yetkililerle ulaşılabilirdi.
***
Anlaşılan Pile-Arçoz yolu daha çok konuşulacak. Birileri bu yolun inşasını kahramanlık öyküsü yapmaya çalışabilir.
Halbuki doğrusu Pileli Türklerin ve Rumların bu yolun yapımından sağlayacağı faydaları öne çıkaracak ve yaşanabilecek sıkıntıları en aza indirecek adımları atmaktır.
Bu köyde bir yaşam vardır. İki toplumun fertleri yıllardır bu köyde huzur içinde yaşamaktadır. Bu huzuru bozacak adımlar kimden gelirse gelsin birlikte karşı çıkılacaktır.
Unutmayın yakın çevremizde yaşanan çatışmalar kimin başlattığına bakılmaksızın iki tarafın masum insanlarına acı ve gözyaşından başka bir şey getirmez.
Bugün Gazze topraklarında yaşanan sıkıntılar yalnızca Gazze’de yaşayan Filistin halkını değil, İsrail’de yaşayan Yahudileri de etkilemektedir.
Ertuğruloğlu önce varılan uzlaşıya ses etmedi. Şeffaflık gereği ulaşılan sonucu kamuoyu ile paylaşmadı. Birkaç gün geçtikten sonra konu ile ilgili sorulan sorulara “bekleyelim BM’nin tavrını görelim, ona göre konuşuruz” biçiminde ortaya karışık bir açıklama yaptı.
Ardında da basın toplantısı düzenleyerek BM’ye ve özellikle temsilci Stewart’a veryansın etti.
Bu dil uzlaşı değil, çatışma dilidir.
Bu dil sevimsiz bir dildir.
Bu dil yirmi birinci yüzyılın dili olamaz.