“BU GAZ İÇİN KAVGAYA DEĞMEZ”
Enerji Uzmanı Dr. Charles Ellinas, küresel enerji piyasalarının yenilenebilir ve temiz enerjiye yönelmekte olduğunu söyleyerek, gazı geliştirmenin maliyetinin yüksek ve fiyatların düşük olduğunu belirtti.
Enerji sektöründe 40 yıllık tecrübeye sahip olan Enerji Uzmanı Dr. Charles Ellinas:
“Küresel enerji piyasası farklı bir yöne gidiyor. East-Med gazının küresel enerji piyasasında yer bulabilmesi için rekabet edebilir olması gerekir çünkü fiyatlar düşüktür. Çok zor.”
“Bölgede sorun olması gazın geliştirilmesinin maliyetini daha da yüksek hale getiriyor. Kısacası gazı geliştirmenin maliyeti yüksek, marjlar düşük yani bu kavgaya değmez”
“2019’dayız, gazın ihraç edilebileceği en erken tarih 2025 yani Kıbrıs sorununun çözümü için müzakere etmek, tüm tarafların kabul edeceği bir anlaşmaya varmak için çok zaman var. Kıbrıs sorununun çözümüne odaklanmalıyız.”
Ödül AŞIK ÜLKER
Enerji Uzmanı Dr. Charles Ellinas, küresel enerji piyasalarının yenilenebilir ve temiz enerjiye yönelmekte olduğunu söyleyerek, gazı geliştirmenin maliyetinin yüksek ve fiyatların düşük olduğunu belirtti.
Enerji sektöründe 40 yıllık tecrübeye sahip olan Dr. Ellinas, “2019’dayız, (Kıbrıs’taki) gazın ihraç edilebileceği en erken tarih 2025 yani Kıbrıs sorununun çözümü için müzakere etmek, tüm tarafların kabul edeceği bir anlaşmaya varmak için çok zaman var. Kıbrıs sorununun çözümüne odaklanmalıyız. Kavga etmek ve bu gelişmeleri geciktirmek durumu gelecekte daha zor bir hale sokacak. Çünkü küresel enerji piyasası temiz enerjiye yöneliyor, petrol ve gazın alıcı bulması yavaş yavaş daha zor olacak” diye konuştu.
İnternet üzerinden yapılan görüşmede YeniDüzen’in sorularını yanıtlayan Dr. Ellinas, Kıbrıslı Rumlar, Kıbrıslı Türkler ve Türkiye’nin gazın geliştirilmesi konusunu geciktirdikçe, gazı satmanın daha zor olacağını kaydederek, “O noktada da kimse kazanmaz, herkes kaybeder, özellikle Kıbrıslılar, hem Kıbrıslı Rumlar hem de Kıbrıslı Türkler...”dedi.
Dr. Charles Ellinas, “O doğalgaz Kıbrıslı Rumlara ve Kıbrıslı Türklere aittir ve onlar gelecekte nasıl paylaşacakları konusunda anlaşırlarsa ikisi de kazanır. Türkiye bu gazla ilgileniyor olabilir çünkü Türkiye’nin doğalgaz ithali konusundaki bazı anlaşmaları birkaç yıl içinde, 2021-2025 bitecek. Türkiye bu gazı satın alabilir, bu gazı yasal olarak satın alarak faydalanabilir” diye konuştu.
Dr. Ellinas, “Günün sonunda tüm bu sorunlardan çıkışın en iyi yolu Kıbrıs sorununu çözmektir. Kıbrıs sorununun çözümü için müzakereler yeniden başlamalıdır. Kıbrıs sorununa kesin çözüm yolunu bulmalı ve hepimiz kazanmalıyız” dedi.
“Durdurması zor bir bir kısır döngü”
- Soru: Doğu Akdeniz’de doğal doğalgaz konusunda yapılan çalışmalar nedeniyle sular ısınıyor. AB Dışişleri Konseyi Türkiye’ye karşı bazı yaptırım kararları aldı ama Türkiye çalışmalarına devam etme konusunda kararlılığını vurguladı. Türkiye şimdi de bölgeye dördüncü gemisini gönderiyor. Böyle devam ederse ne olur?
- Dr. Ellinas: Siyasi bir değerlendirme yapmayacağım, ben enerji uzmanıyım. Tüm bu anlattıklarınız yanında Kıbrıslı Rumlar Sayın Akıncı’nın ortak komite kurma konusundaki önerisini de reddetti. Bu da sorunun devam edeceğini gösteriyor. Türkiye sondaj çalışmalarına devam edeceği konusunda net tavrını ortaya koydu. Eğer Türkiye Kıbrıs’ın MEB’de sondaja devam ederse, Kıbrıslı Rumlar da Avrupa’ya gidip daha fazla yaptırım uygulamasını isteyebilir. Bence bu durdurması zor bir bir kısır döngü. Çünkü Türkiye sondaja devam edeceğini söylüyor, Kıbrıslı Rumlar mevcut koşullarda bu konuda müzakere etmeyeceğini söylüyor. İlerlemek için yapılması gereken, Kıbrıs konusunu çözmek için müzakerelerin yeniden başlamasının bir yolunu bulmaktır. Kıbrıs sorunu çözüldüğünde herşey yoluna girer. Müzakerelere başlamak ve Kıbrıs sorununda anlaşma sağlamak öncelikli olmalı, bence önemli olan ve acil olan budur.
“Küresel enerji piyasası farklı bir yöne gidiyor”
- Soru: Bölgedeki rezerv bu kavgaya değecek boyutta mı? Miktar ve olası fiyata bakınca, dünya piyasasında rekabet edebilir mi?
- Dr. Ellinas: Bence değmez. Küresel enerji piyasası farklı bir yöne gidiyor. East-Med gazının küresel enerji piyasasında yer bulabilmesi için rekabet edebilir olması gerekir çünkü fiyatlar düşüktür. Çok zor. Rekabet edebilir olabilir ama marjlar düşük olacak. Bu da petrol şirketleri kayda değer kar yapmayacaklarsa buna yatırım yapmaya istekli olmayabilirler demek oluyor. Bölgede sorun olması gazın geliştirilmesinin maliyetini daha da yüksek hale getiriyor. Kısacası gazı geliştirmenin maliyeti yüksek, marjlar düşük yani bu kavgaya değmez. Esas konu yani siyasi meselelerde doğalgaz bahane olarak kullanılıyor.
“İhraçla ilgili en erken tarih 2025”
- Soru: Teknik olarak, Kıbrıs’ın etrafındaki bu doğal kaynaklardan para kazanmak ne zaman mümkün olabilir?
- Dr. Ellinas: Afrodit rezervuarındaki doğalgaz Mısır’daki IDKU’daki sıvılaştırma tesislerine sıvılaştırılmak ve ihraç edilmek için satılabilir, plan bu. Bunun için gazın miktarını teyid etmek için sondaj yapılması, maliyetin tahmin edilmesi için tesislerin tasarlanması ve projenin geliştirilmesi için yatırım yapacak yatırımcılar bulmak lazım, bu da 3 yıl alır. Yani Afrodit rezervinin sahipleri ve Mısır’daki IDKU arasında gazın satışı konusunda anlaşma imzalamasına 3 yıl var, anlaşma henüz imzalanmadı. İmzalanıp imzalanmayacağı konusunda şüphelerim var ama üç yıl içinde imzalandığını varsayarsak, ondan 3-4 yıl sonra doğalgaz ihracından bahsedebiliriz. Yani 6-7 seneden bahsediyoruz, ihraçla ilgili en erken tarih 2025.
“Kıbrıs gazının Avrupa’da pazar bulması çok zor”
Calypso ve Glafkos bölgelerinde de doğalgaz bulundu. Onlarda süreç daha da uzun sürebilir çünkü gazın çıkarılması, alıcı bulunabilecek noktaya getirilmesi gerek. Buradan çıkacak gazı ihraç etmenin tek yolu sıvılaştırmak ve LNG olarak Asya’ya satmak gibi görünüyor. Çünkü Avrupa’nın çok fazla gazı var, daha fazla gaza ihtiyacı olsa da buradaki gaz fiyat olarak Rusya gazıyla rekabet edebilir değil. Kıbrıs gazının Avrupa’da pazar bulması çok zor.
Sıvılaştırma tesisi kurma noktasına gelmek de zaman alır ve ayrıca sıvılaştırma tesisi kurmak maliyetli birşey. Kıbrıs’ta sıvılaştırma tesisi kurmak için daha fazla doğalgaz bulmak lazım, şu ana kadar bulunan doğalgaz yeterli değil. Bu daha fazla sondaj demek. Daha fazla gazın ihraç edilebilmesinden önce 10 yıla daha ihtiyaç var, yani 2028-2029 yıllarında gazın ihraç edilmesinden bahsedebiliriz.
“Kıbrıs sorununun çözümüne odaklanmalıyız”
2019’dayız, gazın ihraç edilebileceği en erken tarih 2025 yani Kıbrıs sorununun çözümü için müzakere etmek, tüm tarafların kabul edeceği bir anlaşmaya varmak için çok zaman var. Kıbrıs sorununun çözümüne odaklanmalıyız. Kavga etmek ve bu gelişmeleri geciktirmek durumu gelecekte daha zor bir hale sokacak. Çünkü küresel enerji piyasası temiz enerjiye yöneliyor, petrol ve gazın alıcı bulması yavaş yavaş daha zor olacak. Çünkü yenilenebilir ve temiz enerji herkesin aradığı birşey haline geldi. Kıbrıslı Rumlar, Kıbrıslı Türkler ve Türkiye gazın geliştirilmesi konusunu geciktirdikçe, satmak daha zor olacak. O noktada da kimse kazanmaz, herkes kaybeder, özellikle Kıbrıslılar, hem Kıbrıslı Rumlar hem de Kıbrıslı Türkler...
Şunu da söylemek isterim ki, Afrodit’teki gaz konusunda üç yıl içinde Mısır ile anlaşmaya varılırsa, Türkiye bunu engelleyemez. Afrodit’teki işletmeci bir Amerikan şirketi, Noble Energy, Türkiye buna karşı mı müdahil olacak? Noble Energy’nin ihraç etmesini nasıl engelleyecek?
“Türkiye bu gazı satın alabilir”
- Soru: Türkiye’nin de bölgedeki çalışmaları devam ediyor. Bu çalışmaların sonucu ne zaman alınabilir? Rum basını Fatih’in Baf açıklarında 170 milyar metreküp rezerv bulduğunu iddia etti, henüz Türkiye’den doğrulanmadı.
- Dr. Ellinas: Bulduklarını varsayarsak, Türkiye’nin tüm söylediklerine rağmen, Baf’ın 60 kilometre batısındaki o alan uluslararası hukuka göre Kıbrıs Cumhuriyeti’nin MEB içindedir. Eğer Türkiye buradaki çalışmaları devam ettirir ve ilerletmek isterse yasal davalarla karşı karşıya kalacak. İlerletebildiğini varsayalım, bu da teorik olarak 5 yıl ister. Ancak o doğalgaz Kıbrıslı Rumlara ve Kıbrıslı Türklere aittir ve onlar gelecekte nasıl paylaşacakları konusunda anlaşırlarsa ikisi de kazanır. Türkiye bu gazla ilgileniyor olabilir çünkü Türkiye’nin doğalgaz ithali konusundaki bazı anlaşmaları birkaç yıl içinde, 2021-2025 bitecek. Türkiye bu gazı satın alabilir, bu gazı yasal olarak satın alarak faydalanabilir. Türkiye ne derse desin, o alan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin MEB’sindedir, Türkiye bunu dikkate almaz ve ilerlemeye çalışırsa, kendini uluslararası mahkemelerde bulabilir ki bu da gecikmeye neden olur ve sorunlara neden olur.
“Bu miktar firmaları heyecanlandıracak miktar değil”
Bence en büyük sorun, az önce de söylediğim gibi, uluslararası piyasaların gitgide zorlaşıyor olmasıdır. Fiyatlar çok rekabetçi, gazı satmak zor. Gazı satılacak hale getirme süreci uzadıkça, satma ihtimali düşüyor, hem Kıbrıslı Rumlar hem de Kıbrıslı Türkler kaybediyor. İleriye giden yol müzakerelerden geçer. Günün sonunda gazın miktarı da çok fazla olmayabilir. Calypso, Afrodit ve Glafkos arasında, Kıbrıslı Rumlar, %90 olasılıkla, yaklaşık 10 tcf doğalgaz buldu. Daha fazla sondaj bunu ikiye katlayabilir. Bu makul miktarda bir gaz, ada kesinlikle bundan faydalanabilir. Bir kısmı Mısır’a ihraç edilebilir. Ancak çoğu ihraç edilmez ve olduğu yerde, denizin altında kalır. Çünkü bu miktardaki bir doğalgaz küresel pazara bakıldığında çok azdır. Kimse bu miktarda bir gazı geliştirmek için çok fazla zaman, para ve emek harcamaya çok hevesli olmaz. Bu miktar firmaları heyecanlandıracak miktar değil. Avrupa’nın çok gazı var ve fiyat düşük. Asya’nın çok doğalgaz kaynağı var, 20 tcf doğalgaz dünyada birşeyi değiştirmez. EastMed’in tamamında bulunan gazın, küresel reservlerin sadece %2’si olduğuna dikkat çekmek isterim.
“Şirketler, kar marjı yeterince yüksek değilse neden Kıbrıs’a yatırım yapsın?”
Gazı ihraç etmek adına bir sıvılaştırma tesisi kurmak için 10-15 tcf gaz lazım ama maliyetleri düşürmek açısından daha fazla doğalgaz lazım. Kar marjı önemli ki Exxonmobil gibi petrol şirketleri yatırım yapmaya ikna edilebilsin. Dünyanın pek çok yerinde paralarını yatırabilecekleri ve daha büyük kar getirecek çok seçenekleri var. Exxonmobil, kar marjı yeterince yüksek değilse neden Kıbrıs’a yatırım yapsın? Bunlar karşı karşıya olduğumuz sorunlar. Kıbrıslı Rumlarla Kıbrıslı Türkler arasındaki anlaşmazlık var ve şimdi Türkiye ile olan anlaşmazlık durumu daha da zorlaştırıyor. Sonuçta kimse bundan fayda sağlamayacak.
“Bir gelir olacaksa ona daha çok zaman var”
- Soru: Tek çıkış yolunun Kıbrıs sorununun çözümü için müzakerelerin yeniden başlaması olduğunu söylüyorsunuz. Bu gerginlik alanını işbirliği alanına çevirmek mümkün değil mi, geliri paylaşmak mümkün görünmüyor mu?
- Dr. Ellinas: Mümkün değil. Geliri şu anda kimse göremiyor. Eğer bir gelir olacaksa ona daha çok zaman var. Sadece doğalgaz için işbirliği mantıklı değil. Genel anlamda bir işbirliği olmalı. Doğalgaz konusunda anlaşmak Kıbrıs sorununu çözmez. Şu anda doğalgaz olduğu yerde, bir gün geliştirilirse bazı faydalar sağlanabilir. Ama benim gazın geliştirilmesi konusunda büyük şüphelerim var. Kıbrıslı Türkler ve Türkiye doğalgaz konusunu büyük sorun yapıyor çünkü gazdan elde edilecek gelir düşündükleri kadar olmayabilir, büyük ihtimalle çok daha düşük olacak.
“MEB sorunu Kıbrıs ve Türkiye arasındadır”
- Soru: Son dönemde Rum tarafı Türkiye’ye işbirliği çağrısında bulundu. Bunun içeriği nedir?
- Dr. Ellinas: O çağrı MEB sınırları konusunda anlaşmak içindi. MEB sorunu Kıbrıs ve Türkiye arasındadır. Kıbrıs’ın MEB’si adanın çevresiyle ilgilidir. Türkiye MEB konusunda Kıbrıs’la, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımadığı için müzakere etmek istemezse, yine dediğim noktaya geliyoruz, Kıbrıs sorununu çözmek için çalışmalıyız. Kıbrıs sorunu çözülürse diğer konularda müzakereler yapılabilir.
Kıbrıs Dışişleri Bakanı da Kıbrıs sorunu konusunda müzekere etmek için Türkiye’ye çağrı yaptı. Çünkü Kıbrıslı Rumlar, Kıbrıs sorununun çözümünün Kıbrıslı Türklerin değil, Türkiye’nin elinde olduğuna inanıyor.
“Anastasiades, Akıncı ile konuşmak istiyor”
- Soru: AB ve Kıbrıslı Rumlar son yaptıkları açıklamalarla Türkiye’yi muhatap alıyor, Kıbrıslı Türkler oyunun dışında bırakılmak isteniyor gibi görünüyor...
- Dr. Ellinas: Sayın Anastasiades, Sayın Akıncı ile konuşmak istiyor, Akıncı’nın gayri resmi beşli görüşme isteğine de olumlu yaklaştı. Haksızlık etmeyelim, Anastasiades Kıbrıslı Türklerle konuşmak gerektiğini düşünüyor. Ama Kıbrıslı Rumlar arasında “Kıbrıslı Rumlar, Kıbrıslı Türklerle konuşsa bile, Kıbrıslı Türkler kendi kendilerine karar verme noktasında özgür değil Türkiye her zaman kendi görüşlerini dayatır” intibası var.
“Ne Kıbrıslı Rumlar, ne de Kıbrıslı Türkler bu gazı geliştirecek bilgi birikimine sahip”
- Soru: Kıbrıs Türk tarafının ortaya koymak istediği sadece gelirden payını alma noktasında değil, karar mekanizmasında yer alma, hakkını alma noktasındadır...
- Dr. Ellinas: Ne Kıbrıslı Rumlar, ne de Kıbrıslı Türkler bu gazı geliştirecek bilgi birikimine sahiptir. Kararlar uluslararası firmalar tarafından verilir ki onların bu konuda uzmanlıkları ve yatırımları var. Kıbrıslı Rumlar, Kıbrıslı Türkler buna yatırım yapmayacak, satılmasından fayda sağlayacaklar. Kıbrıslı Türklerin karar alma aşamasında yer almasına imkan sağlayacak birşey olsa bile, şimdikinden farklı birşey olmaz. Hepimiz uluslararası firmalara itimat etmek, bel bağlamak durumundayız. Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumlar birlikte hareket etse de, yine uluslararası şirketler bu işi yapacak ve süreci kimin yönettiği hiç birşey değiştirmeyecek, belki sadece çok küçük bir fark olacak. Süreçte yer almak için ısrar etmek birşeyi değiştirmez.
“TPAO’nun böyle bir tecrübesi yok”
Kıbrıslı Türkler TPAO’nun bunu gelip yapacağına inanıyorsa, böyle düşünüyorsa, TPAO’nun da böyle bir tecrübesi yok. Doğalgaz 5-6 bin metre aşağıda, bunun için özel uzmanlığa ihtiyaç var, herkes bunu yapamaz, büyük şirketler yapabilir. Günün sonunda bizim için bunu yapacak büyük şirkletlere ihtiyaç var. Onlara neyi yapıp yapmayacaklarını ne Kıbrıslı Rumlar, ne de Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler birlikte söyleyebilecek durumda değiliz. Büyük şirketler nasıl yapacaklarını biliyorlar ve paralarını koyup yatırım yapıp risk alan da onlardır. Sonuç olarak Kıbrıslı Rumlarla Kıbrıslı Türklerin yapabileceği tek şey bu şirketleri desteklemek ve gazı geliştirmelerini kolaylaştırmaktır ki herkes faydalanabilsin.
“Sorunların esas nedeni Kıbrıs sorunudur”
Sayın Anastasiades Kıbrıs’taki gazın ve bunun kazancının tüm Kıbrıs vatandaşlarına, Kıbrıslı Rumlara, Kıbrıslı Türklere, Maronitlere ve diğer vatandaşlara ait olduğunu söylüyor zaten. Afrodit’teki gaz Mısır’a ihraç edilse bile, ihraç 2025’te başlasa da, bundan ancak 3 yıl sonra, 2028’de Kıbrıs’ta gelir elde edilmeye başlanacak. Gelir elde etmenin ne kadar uzun zaman alacağını dikkate alırsak yapılacak şey çözüme odaklanmaktadır. Gelecekte pek çok şey yapılabilir, konuyu geciktirmek, zorlaştırmak yerine işbirliği yapılmalı. Bunun yolu da Kıbrıs sorununu çözmektir. Bu sorunların esas nedeni Kıbrıs sorunudur. Günün sonunda tüm bu sorunlardan çıkışın en iyi yolu Kıbrıs sorununu çözmektir. Kıbrıs sorununun çözümü için müzakereler yeniden başlamalıdır. Kıbrıs sorununa kesin çözüm yolunu bulmalı ve hepimiz kazanmalıyız.