Bu gerilime alkış tutmayınız
Kıbrıslı Türkler, Türkiye'ye “Gel bizim için doğal gaz sondajı yap” demedi.
Türkiye'den “karar” geldi, Meclis’te okundu, onaylandı, geçti.
Öncesinde hiçbir siyasinin ne böyle bir projesi oldu, ne de söylemi.
Ne de herhangi bir seçim programı, örneğin parti çalışması vardı.
Arayınız, varsa eğer, sesleniniz.
* * *
Karar verici Türkiye'dir.
Kıbrıslı Türkler adına...
* * *
“Kıbrıs Cumhuriyeti” denen yıkık dökük ortaklıkta da böyledir.
Karar verici, Kıbrıslı Rum seçilmişlerdir.
Kıbrıslı Türkler değil.
* * *
Kıbrıslı Türkler “bedel” öder.
Ganimeti paylaşır.
Gelen parayı üleşir.
“Dünyasız” yaşar buna karşılık.
“Geleceksiz” büyür.
Seyircidir!
Bön bön bakar!
* * *
“Kıbrıs Cumhuriyeti, 1963'ten beri Kıbrıs Türklerini temsil etmediği için, bizim ve Kıbrıs Türklerinin gözünde gerçek bir devlet değildir" der TC Dışişleri...
Kıbrıslı Türkler, cebinde Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportları bakar!
Kıbrıs Cumhuriyeti’yle ortak zirveler düzenler Türkiye, Avrupa’da ortak toplantılar yapar.
Kıbrıslı Türkler bakar.
Kıbrıs Cumhuriyeti ile Noble-Shell-Delek şirketi, Afrodit yatağı için 9.5 milyar dolarlık anlaşma imzalar.
Kıbrıslı Türkler bakar.
* * *
Şimdi yine “gerilim” var.
Kıbrıslı Türklerin “özne” olmadığı bir gerilim... Ve ilk mağdur yine biz olacağız, bir başkası değil!
Bu “güç gösterileri”ni reddetmeliyiz.
* * *
Avrupa Birliği’nin de “çözüm”ü teşvik etmesi gerekiyor önce...
O da “güç gösterisi”ne katıldı.
Hep birlikte savaşı çağırıyorlar.
* * *
Ne Fatih umurumda ne Yavuz... Noble ya da Exxon’un canı cehenneme.
Mesele memleketim...
Gelecek istiyorum buralarda, barış ve uzlaşı istiyorum, toprağın kokusuna göğün mavisine sevinmek istiyorum.
Batsın petrolünüz...
Güç gösterileriniz bitsin...
Yeter!