1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Bu gidişle yaz aylarına kadar taş üstünde taş kalmayacak"
“Bu gidişle yaz aylarına kadar taş üstünde taş kalmayacak"

“Bu gidişle yaz aylarına kadar taş üstünde taş kalmayacak"

Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO), “siyasetin, halktan koptuğunu” belirterek, “Bu gidişle yaz aylarına kadar taş üstünde taş kalmayacağı neredeyse kesinleşmiştir” değerlendirmesinde bulundu.

A+A-

Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO), “siyasetin, halktan koptuğunu” belirterek, “Bu gidişle yaz aylarına kadar taş üstünde taş kalmayacağı neredeyse kesinleşmiştir” değerlendirmesinde bulundu.

Oda, koronavirüs salgınının başlangıcından bu yana geçen 10 ayda kapanan işletme sayısının bugünkü verilerle 4 bine ulaştığını, işsiz kalanların sayısının 50 bine doğru yol aldığını; istihdamın ise 100 bine düştüğünü belirterek nüfusun ancak üçte birinin çalıştığını kaydetti.

Ekonominin içinde bulunduğu sorunlara işaret eden Esnaf ve Zanaatkarlar Odası, harç ve vergilere yapılan zammı eleştirdi; çalışanların toplumdan ötekileştirildiğini, halk sorunlarla boğuşurken, siyasi kapışmaların sorunlar yaratıp büyüttüğünü belirtti.

KTEZO Yönetim Kurulu yaptığı yazılı açıklamada, salgına karşı mücadele ile istihdamı, insanları yaşatma ve işletmeleri koruma mücadelesinin birlikte yürütülmesi gerektiğini kaydetti. 

Bütün bunları tartışırken, “kimin nereye atanacağı, kimin hangi makama geleceğinin” her şeyden önemli olduğu savunulan açıklamada, “siyasetin, halkın sorunlarından koptuğu, siyasetin kendisini de kırıp döktüğü, halkın sorunlarına tahammül edip el atma kapasitesini yitirdiği, değil yönetmek, kendisini yönetebilmekten bile çıktığı” ileri sürüldü. 
Salgının başlangıcından bu yana 10 ayın geçtiği ve kapanan işletme sayısının bugünkü verilerle 4 bine ulaştığının kesinleştiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“İşsiz kalanların sayısı 50 bine doğru yol alıyor, toplam istihdam ise kayıtlı/kayıtsız, kamu/özel, eski/yeni 100 bine düştü. İşgücüne yeni katılanlarla, iş bulamayanları varın bu rakamın üzerine siz ilave edin. Yani kabaca, yerli, yabancı nüfusun ancak 3’te 1’i çalışıyor. Bu da nüfusa göre istihdam oranının 3’te 1’e düştüğünü gösteriyor. Çalışabilir nüfusa göre ise işgücüne katılım oranı yüzde 40’ların altına düşmüş durumda. Görünen o ki, İstatistik Kurumu’nun güzellemelerine rağmen, bu gidişle yaz aylarına kadar taş üstünde taş kalmayacağı neredeyse kesinleşmiştir.

Öğrenci yok, turizm yok, kapılar yok… Üretim örgütlenememiş, mevcut haliyle değer üretmek yerine kaynak tüketiyor… Kaynak sıkıntımız var diye şikayet, sitem, gerekçe üretirken hiçbir şey olmamış gibi, cevizcinin çuvalından harcamalar devam ediyor. Ödenen çifte maaşlarla, emekçinin, ustanın, çırağın, vatandaşın ödediği vergiler yanında gelen borç ve katkılar çar çur ediliyor. Açları, yoksulları çoğaltma pahasına yürek sızlatan ve hatta kanatan harcamalar yapılıyor. 

Yetmezmiş gibi, bu safahatın sürmesi için 7’den 70’e tüm harçlara, seyrüsefere, emlak vergisine, normal bir zamanda yaşıyormuşuz gibi zamlar yapılıyor. Bu yapılanlarla, işsizlik ve iş kaybından dolayı ödenemeyecek duruma gelen borçlara Kalkınma Bankası dahil faiz de artırarak bir o kadar daha borç bindiriliyor. Kiralar, kredi taksitleri, sosyal güvenlik yatırımları ödenemezken ve yığılırken gerçekten ne yapılmak isteniyor?

Biz çalışanlar, bu toplumdan ötekileştirilenler olarak, ‘Bu kararı alanlar kimdir?’ diye artık sormalıyız. Sorun veya sorunların parçası kimdir sahiden? Biz miyiz? Bütün bunları yapanlar mı? Açıktır ki sorun olan biz değiliz. Bu toplumun sorunlarıyla boğuşanlar biz, sorun yaratan ve büyüten ise siyasi kapışmalarınızla sizlersiniz.”

Bu haber toplam 1347 defa okunmuştur