Bu hafta ne Kıbrıs sorunu, ne iç konular, ne Türkiye’de yaşananlar, ne dünyadaki gelişmeler hiçbir konuda yazmak içimden gelmiyor.

Yıllardır Kıbrıs sorununu yazar, konuşurum. Sonuç “sıfıra sıfır elde var yine sıfır”. Tam çözüm görüşmeleri sonuç alıcı sürece girdi, giriyor derken görüşmeler askıya alındı.

Bu askının ne kadar süreceği de belli değil. İki taraf da aklını Doğu Akdeniz’deki doğal gaz yataklarıyla bozdu. Rum tarafı çözüm olmadan bu doğal gazı çıkararak paraya boğulacağını sanıyor.
Türk tarafı da “aman Rumlar bu parayı yalnız yemeye çalışıyor, müdahale edelim de biz de payımızı alalım” düşüncesiyle bölgeye sondaj gemisiyle beraber savaş gemilerini gönderiyor.

Böylece tam çözüme yaklaştık derken, savaşın eşiğine geldik.
Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır?
Bu nasıl bir bencilliktir?
Bu nasıl bir vurdumduymazlıktır?
21. yüzyılda ülkemde yeniden savaş tamtamları çalıyor.

Üstelik kimsenin de bu gelişmeye aldırdığı yok. Güzelim denizlerimizde savaş gemileri, başımızın üzerinde savaş uçakları gel keyfim gel...
Ülkemde bütün bunlar olurken, sendikalar her gün eylem yapıyor. Sanırsınız bu savaş çığırtkanlığına karşı toplumsal bir direniş örgütleniyor.
Yok, öyle değil.
Yanıldınız.

UBP iktidarı döneminde yeteri kadar ses çıkaramadıkları için gasbedilen haklarını arıyorlar.
Bölgemizdeki gerginlik mi?
Kimsenin umurunda değil. Tam da Orhan Veli’nin şiirindeki gibi.
Ne atom bombası,
Ne Londra Konferansı;
Bir elinde cımbız, bir elinde ayna;
Umurunda mı dünya!

Halbuki ne güzel bir ülkede yaşıyoruz. Ülkemizi ziyaret eden yabancılar hayran kalıyor. Gelen bir daha, bir daha geliyor. Kimileri ev alıp yerleşiyor. Özellikle kuzey ülkelerinden gelenler ayrılmak istemiyor.
Düşünün bu ülkede deniz mevsimi hemen hemen hiç bitmez. Güneş her mevsim parlaklığını korur. Denizin bu kadar mavi, ve şimdilik bu kadar temiz olduğu dünya üzerinde acaba kaç tane ülke var?
Ve bu güzelim ülkeyi, bu herkesi kendine hayran bırakan adayı yeniden kana bulamak için harekete geçildi.
İşte böyle ben de bu vurdumduymazlığa karşı bu haftayı es geçiyorum.
Haftaya görüşmek dileğiyle...