Bu hükümet biter mi?
“Bu hükümet biter mi?”
‘Söz’ün bittiği yerde, bitmiştir zaten.
‘Görüntü’dür gerisi...
***
Eğer ki yılların yapısal sorunlarına çözüm getirmek, ‘reform ‘programı’nı uygulamak ve bu yolu ilkeli yürümek şansı yoksa...
Yani ‘koltuklar’sa amaç...
Bitsin, gitsin!.. Ne olacak ki?
Zaten sonu iyi gelmez…
***
Demokrat Parti ‘rest’ çekmiş !
‘Kurultay istihdamları’na dokunulursa, Ulusal Birlik Partisi’nin sunacağı “güvensizlik önergesi”ne destek olacakmış…
Ve böylece hükümet düşecekmiş!..
***
Peki, Başbakan, kararlılıkla söylediği, CTP net bir duruşla ortaya koyduğu sözü ‘yutarsa’ ne olacak.
Kim ciddiye alacak ki artık?
Dahası, her fırsatta “Bu hükümeti düşürürüz ha” teamülü ile süren bir ortaklık, diğer ‘reformları’ nasıl geçirecek yaşama?
***
Demokrat Parti’nin bu “blöf”ü tümüyle “sağ” seçmene sempatik görünme oyunudur.
Ve ne sanıyor yani DP?
Bu insanların ‘oy’unu mu alacak?
Ne kadar çabuk unutuldu ki, bu “istihdamlar”ın neredeyse tümü, İrsen Küçük, Ahmet Kaşif’e karşı “Kurultay” kazanabilsin diye yapıldı.
Ne ‘hizmet’ti amaç, ne kişilerin ‘niteliği’ ne de ‘ihtiyaç’...
***
Bu seçmen eski BAŞBAKAN’ı sandığa gömdü…
Sebebi de bu yanlışlardı!
BAŞBAKAN olarak girdiği seçimden tam bir ‘tokat’ yiyen ‘siyasi popülizme’ sahip şimdi çıkıyor başkaları (!)
***
“Geçici” deniyor adına istihdamın…
Ama illa “kalıcı” olacak…
366 kişinin ‘alkışı’ tamam da, 10 bin 366’nın ‘ah’ı ne olacak?
***
‘İhtiyaçlar’ oranına sınav yapılmalı.
Böylece ‘adalet’ çıkmalı ön plana, tüm ‘işsiz’ insanların katılımı sağlanmalı...
Eğer ‘hak’ etmişse, bu 366 kişi de ‘kazanır’, işine döner zaten...
***
Demokrat Parti “çekiliriz ha” tehditleriyle sürdürecekse hükümeti…
Ve “popülizm” olacaksa ana eksen…
“UBP-DP” kucaklaşabilir demektir...
‘Blöf’e karşı iki seçenek var yani, ya ‘gördüm’ demek, ya da ‘mahkumu’ olmak, sadece...