“Siyasetin yol haritası nedir?” diye her yerde soruyorlar.
Ne kadar da “siyasi dedikodu” meraklısı bir toplumuz öyle.
Hele erkekler!

Elbette kimi ön görülerim var.
Günü gelince yazarım.

Asıl merak başka:
“Bu hükümet düşer mi?”
Duyan da bu hükümet düşse “ihtilal” var sanacak (!)

*  *  *

İşin sırrını kavradım.
Hükümet değişimi bir nevi “geçim”e dönüştü ülkemde!
En olmadık “kredi” meseleleri böyle zamanlarda çözülüyor.
Ya mevcudu giderayak...
Ya da “gelir gelmez” yenisi...

Pek çok “imtiyaz” böylesi zamanlara sıkıştırılıyor.
Yağlı ballı ayrıcalıklar için “düşen hükümetler”e ihtiyaç var.
Eli kulağında bekleyen partilere...
Çünkü böylesi zamanlarda “gebe” kalıyor siyaset...

Yurttaşlık işleri böylesi zamanlarda köpürüyor.
Kimi başkanların banka hesapları böylesi zamanlar hopluyor, zıplıyor!

O nedenle soru önemli:
Bu hükümet ne zaman düşer?

*  *  *

Siz rastlantı mı sandınız, her iki seneye farklı bir hükümet düşmesini!
Bir kısmı siyasetin beceriksizliği olabilir. Çok kısmı “gözü dönmüş”lerin becerisidir.
O nedenle hep “ip üstünde” yürür hükümetler.

*  *  *

Bu “düzen” senelerdir böyle!
Bir bakınız sendikalara, “bürokrat üretme fabrikası”dır.
O nedenle öfke vardır, “Eskiler neden gönderilmiyor” diye.
Bir bakınız turizme, tarıma...
Sanayiye bakınız, ticarete...
Göreceksiniz “peşkeş”lerin çoğu böylesi gidişlere, öylesi gelişlere denk gelir (!)

*  *  *

En önde “kan döktük, aldık, bizimdir” hamaseti koşar.
Ganimetle ballanmış bir mağduriyet.
Ve hemen sonra “gitti, gider hükümet!”

Kim bilir sizin payınıza ne “düşer”?