1. YAZARLAR

  2. Ünal Fındık

  3. Bu İşi Erken Seçim Paklar  
Ünal Fındık

Ünal Fındık

Bu İşi Erken Seçim Paklar  

A+A-

Ülkeyi son 4 yılda hep UBP-DP-YDP hükümetleri yönetti. 2 Şubat 2018 tarihinde CTP genel başkanı Tufan Erhürman başkanlığında kurulan 4’lü koalisyonda CTP-HP-DP-TDP yer almıştı.

Bu hükümet Mayıs 2019’da HP genel başkanı Kudret Özersay’ın Ankara’ya çağrılarak dönemin UBP genel başkanı Ersin Tatar ile anlaştırılması sonucu yıkılmış ve yerine UBP-HP koalisyonu kurulmuştu.

Ancak bu hükümet de Ekim 2020’de yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminin ertesinde bitirilmişti. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde yine Ankara’ya çağrılan UBP-DP-YDP başkanları seçimde Ersin Tatar’ı destekleme karşılığında seçimin ertesinde kurulacak 3’lü koalisyonda yer almaları kararlaştırılmıştı.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde istediğini alan Ankara, Özersay’a 4’lü koalisyonu bozması karşılığı verdiği cumhurbaşkanlığı sözünü tutmamış ama DP ve YDP’ye verdiği sözü tutarak UBP-DP-YDP koalisyonu kurulmasını hem de Ankara’dan tayin edilen Ersan Saner başkanlığında kurulmasını sağlamıştı.

Böylece Ekim 2020’den bugüne ülke Ankara’nın tayin ettiği UBP-DP-YDP hükümetleri ile yine Ankara’nın seçtirdiği cumhurbaşkanı Ersin tatar tarafından yönetilmeye çalışılıyor.

Bu dönem çürümenin, kokuşmanın, erimenin tavan yaptığı bir dönem oldu. Ülkenin her yanından pis kokular gelmeye başladı. Çürüme hemen tüm kurumları sardı.

Yolsuzluk, usulsüzlük, sahtelik bu dönemde ayyuka çıktı. Belirli şirketlerin sorgusuz, sualsiz desteklenmesi, deyim yerindeyse ne isterlerse verilmesi hep bu döneme özgü oldu.

Son günlerde yaşadığımız sahte reçete, sahte diploma, sahte üniversite, sahte öğrenci vb. olaylar bize çürümenin boyutlarını da gösteriyor.

Özetle Ekim 2020’den bu yana ülke yönetilmiyor, sürükleniyor. Bir cumhurbaşkanı düşünün en yakınındaki sahte diploma vakasının ardından “pişmanlık yasası çıkaralım ve bu sahtekarlıkla temin edilen diplomaları tedavüle sürmeyenlere af çıkaralım” diyebiliyor.

Bu nasıl bir sorumsuzluktur. Sahtekarlıkla temin edilen diploma tedavüle sürülmediğinde sahtekarlık ortadan kalkar mı?

Bu süreçte başbakanın da başsavcıyı ziyaret ederek görüşmesi bu af konusunu akla getirmiştir. Muhtemelen başbakan da kendi partilisi ve yakınlarının karıştığı bu yolsuzluklar nedeniyle başsavcıyı ziyaret ederek bu sıkıntıyı yumuşatmaya çalışmıştır.

***

Bütün bu çürümüşlükten nasıl kurtulacağız?

Aslında çıkış yolu tektir. Erken bir genel seçimle halk iradesini yeniden egemen kılmaktır.

Tayinle gelen iktidarlar yetkiyi halktan almadıkları için halkın isteklerini değil, kendilerini o makamlara oturtanların isteklerini yerine getirirler.

Bu durumda erken seçim kaçınılmazdır. Ama bu kendiliğinden gelmez. Koltuklara yapıştırılanlar o koltukları terk etmemek için her şeyi yaparlar.

Koalisyonun her üç partisinde de sıkıntılar var. Bunu herkes biliyor. Ama iş erken seçime gelince, devletten beslenmeyi amaç edinen bu partiler sıkıntıları hemen bir kenara bırakırlar.

Dahası Türkiye’den işaret almadan koltuklardan kıpırdamazlar.

Öyleyse onları o koltuklardan kıpırdatacak olan halktır. Halk bu çürümüşlükten rahatsızlık duyuyorsa sokağa çıkacak.

Unutmayın “ağlamayan çocuğa meme vermezler”. Bu kokuşmuş düzene son vermek için ilk adım erken seçimi zorlamaktır. Bunun yolu da halkın bu isteğini yüksek sesle dillendirmesidir.

Bunun öncülüğünü de elbette ana muhalefet partisi ve sendikalar, sivil toplum örgütleri, ekonomik örgütler, iş dünyası, odalar, birlikler, üretici ve  esnaflar, hayvancılar ve çiftçiler yapacaktır.

UBP-DP-YDP iktidarında geçirilen her gün bu toplumu biraz daha uçurumun kenarına götürüyor.

Bu iktidardan bir an önce kurtulmamız ve evimizin içini temizlememiz, çürümüşlüğe, kokuşmuşluğa, sahteliğe dur dememiz ülkemizi de halkımızı da geleceğimizi de, gençliğimizi de kurtaracaktır.

Aksini düşünmek bile istemiyorum.

Bu yazı toplam 964 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar