1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Bu işin orta yolu yoktur, pazarlığı da olamaz”
“Bu işin orta yolu yoktur, pazarlığı da olamaz”

“Bu işin orta yolu yoktur, pazarlığı da olamaz”

Toplumda “başörtüsü” krizi olarak bilinen tüzük Bakanlar Kurulu tarafından geri çekildi ancak sorunlar bitmedi. Konuyla ilgili öğretmen sendikaları ve Barolar Birliği Başbakan’ın görüşme talebiyle Cumhuriyet Meclisi’nde toplantı gerçekleştirdi.

A+A-

Lema GÖZAY

Toplumda “başörtüsü” krizi olarak bilinen tüzük Bakanlar Kurulu tarafından geri çekildi ancak sorunlar bitmedi. Konuyla ilgili öğretmen sendikaları ve Barolar Birliği Başbakan’ın görüşme talebiyle Cumhuriyet Meclisi’nde toplantı gerçekleştirdi.

Görüşme sonrası açıklamada bulunan Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Genel Başkanı Selma Eylem; toplantıda duruşlarını net bir şekilde ifade ettiklerini belirterek, yapılacak değerlendirmeyi takip edeceklerini kaydetti. Eylem, “Hükümetten herhangi bir öneri gelmedi, değerlendirip tekrardan görüşmeye çağrılacağımız söylendi” dedi.

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş de Disiplin Tüzüğü’nün ‘orta yolu olmadığını’ vurgulayarak, yasalara işaret etti, “Barolar Birliği de net bir şekilde ifade etti, bu işin çözümü okul yönetimleridir eskisi gibi devam etmesi yönünde önerileri oldu” dedi.

KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel, eğitimdeki sorunların sadece bir özgürlük meselesi olarak ele alınmasının yanıltıcı olduğunu ve siyasallaştırılan bu meselenin çözümünün haklar üzerinden aranmasının doğru olmadığını belirtti. Gökçebel, "Siyasallaştırılmış bir meselenin çözümünü haklar üzerinden bulmaya çalışmak tam bir takiyedir" dedi. Ayrıca, Eğitim Bakanı'nın sorunu çözmekte yetersiz kaldığını vurgulayarak, çocuk haklarının ihlal edildiğini ve eğitimde yaşanan sorunların hukuki ve pedagojik açıdan çözülmesi gerektiğini ifade etti. Gökçebel, Başbakan Ünal Üstel'e de sorunun okullar içerisinde değil, daha geniş bir çerçevede ele alınması gerektiğini söyledi.

Görüşmenin ardından basına konuşan Başbakan Ünal Üstel ise sorunun çözümü için çalışma programı oluşturduklarını ifade etti, toplumu germeme adına istişare sürecinin devam edeceğini vurguladı. “Özgürlükleri dini inançlarla karıştırmamak lazım” diyen Üstel, hukukun gerektirdiği adımların atılacağını söyledi.


KTOEÖS Başkanı Selma Eylem:

“Hükümetten herhangi bir öneri gelmedi” 

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Genel Başkanı Selma Eylem; toplantıda duruşlarını net bir şekilde ifade ettiklerini belirterek, yapılacak değerlendirmeyi takip edeceklerini kaydetti. Eylem, “Hükümetten herhangi bir öneri gelmedi, değerlendirip tekrardan görüşmeye çağrılacağımız söylendi” dedi.


KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş:

“Çocukların siyasi veya dini konularda sömürülmesi karşısında dik duracağız”

Eylem’in ardından söz alan Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, Başbakan Ünal Üstel’in inisiyatif alarak, tarafları bir araya getirdiğine işaret ederek, “En azından konunun bu hale geldikten sonra istişare ile çözüleceğinin farkına varılması önemlidir” ifadelerini kullandı.

Maviş, Disiplin Tüzüğü’nün ‘orta yolu olmadığını’ vurgulayarak, yasalara işaret etti, “Barolar Birliği de net bir şekilde ifade etti, bu işin çözümü okul yönetimleridir eskisi gibi devam etmesi yönünde önerileri oldu” dedi.

Görüşmede bulunan Barolar Birliği tarafınca çocukların istismar edilmemesi yönünde ‘pedagog, psikolog ve psikiyatrist uzmanlarınca oluşan doktorlara’ başvurulması noktasında önerisi olduğunu paylaşan Maviş, ilgili konuyu siyasi yöne çekerek, haklar ve özgürlükler üzerinden açıklama yapan 27 örgüte işaret ederek şunları söyledi: “27 örgüt bir araya geldi. Vakıfların kaynaklarını sömürenlerin kim olduğunu öğrenmeye çalışıyoruz. Adını duymadığımız Elçilik tarafından, Vakıfların ve Elçiliğin ekonomik kaynaklarından nemalan örgütlerdir”

Maviş, Kıbrıslı Türk toplumunun ‘laiklik üzerine kurulu’ bir toplum olduğunun altını çizerek, “Kim isterse olsun, buna saygı duyacak” dedi.

Öğretmenler Sendikaları olarak duruşlarının net ve belli olduğunu yineleyen Maviş, “Çocukların yüksek yararı noktasındayız. Çocukların siyasi veya dini konularda yönlendirilip sömürülmesi karşısında dik duracağız. Aileler bu sömürüye karşı çocukları koruyamayacaksa biz korumaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.


KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel:

“Siyasallaştırılmış bir meselenin çözümünü de haklar üzerinden bulmaya çalışıyorlar”

KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel, ısrarlı bir şekilde bu sorunun ‘salt ve hukuksal’ boyutunun yalnızca ‘bir özgürlük meselesi üzerinden’ değerlendirildiğini belirterek, “Siyasallaştırılmış bir meselenin çözümünü de haklar üzerinden bulmaya çalışmak tam bir taki. Bu takiyi, bu filmi ilk kez görmüyoruz. Biz bunu birçok ülkede gördük. İran’da, Afganistan’da gördük ve Türkiye’de de görmeye devam ediyoruz. Özgürlüklerin ve bireysel hakların, anayasanın ve yasaların yanlarını kullanarak toplumun hapsedildiği noktayı biliyoruz. Tarikatların denetlenemediği, hangi örgütlerin kimin tarafından yönetildiği bilinemediği bir durumla karşı karşıyayız” dedi.

 

“Bugün iki okulumuza da çocuklar okula gelmedi”

YDP Genel Başkanı ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın açıklamalarına dikkat çeken Gökçebel, “Bugün toplumu ayrıştırmak ve siyasal bir yere varmak üzere hareket eden, faşizanca ve yalan olduğunu bildiği haber üzerinden devam eden, siyasi beklentiler peşinde olan bir takım yapılama peşinde olan Arıklı gibilerin bizzatı olduğu açık” ifadelerini kullandı. Gökçebel, geçtiğimiz haftalarda İrsen Küçük Ortaokulu’nda ve Bekirpaşa Lisesi’nde yaşanan süreçlere işaret ederek, “Bugün iki okulumuza da çocuklar okula gelmedi. Bu toplum vitolar içerisinde çocukları istismar eden yapının nasıl çalıştığını ve bu yapının bir merkezden yönetildiğini bu toplum görmüştür” dedi.

İlgili karara öğretmenlerden önce Eğitim Bakanı’nın karşı çıkması gerektiğini belirten Gökçebel, “Çocuk istismarı, pedagoji, anayasa ve Eğitim yasamızla, özgürlükler, laiklik ve Atatürk ilkeleri ortaya konduğuna bu duruma Bakanın bizden önce izin vermemesi gerekirdi. Ancak bilakis Eğitim Bakanı sorun çözemez durumdadır. Tüzükten önce bu sorun yoktu, birtakım şeyler doğru söylenmiyor” dedi.

İlgili konunun Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’na 24 Şubat tarihinde yazılı aktarıldığını yineleyen Gökçebel, “Bu konu tırmandırıldı ve Bakanlar Kurulu’nda da toplumsal bir konuya dönüştürüldü. Bir çocuğun 750 çocuğun eğitim hakkını bir haftadır çalmasını seyrettik. Bunun bu şekilde devam edeceği yönünde olacağının bize iletilmesine üzüldüm” ifadelerini kullandı.

 

“Başbakanın elini masaya vurup bu sorunu okullar içerisinden alması gerekiyor”

Hala Sultan İlahiyat Koleji’nin açılması dönemini anımsatan Gökçebel, İlahiyat okuluyla birlikte yeni sorunların ortaya çıkacağının ve buna karşı olduklarını belirterek, “İlahiyat okulu dururken bu sorunun prtaik çözümü varken, bu sorunu yaratan Elçilik bahçesinde sistematik politika merkezi oluştuğunun ve orada üretildiğinin bir ifadesidir” dedi.

Başbakan Üstel’in çabalarına ilişkin değerlendirmede bulunan Gökçebel, “Başbakanın elini masaya vurup bu sorunu okullar içerisinden alması gerektiğinin altını çizerim. Ortada bir sorun yoktu ancak Başbakan sorunu toplumsallaştırıp görüşmeler yapıyor. Bu Bakanlar Kurulu kararına göre sorun okullardqa çözülmüştür. Bunu siyasi meseleye ve toplumsal çatışmaya dönüştürüp burada bir alan açma kaygıları olduğu nettir” ifadelerini kullandı.

Çocuk hakları bildirgesine işaret eden Gökçebel, “Aile ve birtakım tarafların baskılarının çocuklar üzerinde istismar yaparak, toplumsal mühendisliğe dönüştürmeye çalıştığı bu toplum görerek yaşadı. Bunun çözümü anayasadır eğitim yasasıdır çocuk haklarıdır. Yarın düşman yaratılarak yerel halkı harrekete geçirmeye çalışan bu algı yöneticileri yarın son halkayı öğretmenleri düşman olarak göstererek öğretmenlere ve 750 çocuğun hakkına karsı eylem yapıyor. Ortada bir sorun yokken bunun çözümünü de bütün hakları tartışma konusu yaparak bulmaya çalışan bir zihniyet vardır” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.


Başbakan Ünal Üstel: 

“Özgürlükleri dini inançlarla karıştırmamak lazım”

Başbakan Ünal Üstel “başörtüsü” krizi ile ilgili “20 gün önce ülkemizde çocuklarımız arasında istemediğimiz bir ortam oluştu. Çocuklarımızdan bazıları sınavlara girememe gibi bir durumla karşılaştı. Konu çocuk olunca her şey bir tarafa. Çocuklarımıza sahip çıkmalıyız. Çünkü çocuklarımız bizim ülkenin geleceğidir. Ülkemizi şekillendirecek çocuklarımızdır” dedi.

Bu sürecin toplumu germemesi ve ayrışmalara yol açmaması adına çözüm yolları aradıklarını belirten Üstel, “Bu konuları istişare ederek çözme yollarını arıyoruz. Daha önce sendika temsilcileriyle de konuştuk, diğer kesimlerle de istişare ettik” ifadelerini kullandı.

Yaşanan olayların tekrar etmemesi için geniş kapsamlı bir istişare toplantısı gerçekleştirdiklerini söyleyen Üstel, “Bugün bütün sendikacı arkadaşlarımızı, Cumhuriyet Meclisi’nde temsil edilen siyasi partileri, Barolar Birliği Başkanı ve yardımcısıyla birlikte genişletilmiş bir istişare toplantısı yaptık. Bu sorunu nasıl ortadan kaldırırız, bu soruna neden olan faktörleri nasıl çözebiliriz onları tartıştık. Bu sorunları çözmek için bir çalışma programı oluşturduk. Aynı zamanda bunu hükümetle de konuşacağız. Çarşamba günü yeniden bir araya gelerek değerlendirmelerde bulunacağız” şeklinde konuştu.

Özgürlüklerin dini inançlarla karıştırılmaması gerektiğini vurgulayan Üstel, “Bu kelimeler çok esnek kelimelerdir. Ülkemiz bir hukuk devletidir. Ve ülkede hukuk ne derse, onu yapmak mecburiyetindeyiz. Dolayısıyla hukuksuzluk varsa onun üstüne de gidilmesi gerektiği inancındayım” dedi.

Toplumu bölmeme adına istişare halinde olduklarını belirten Üstel, ortak bir çıkış yolu bulmak için çalışmalarına devam edeceklerini söyledi.

Bu haber toplam 1276 defa okunmuştur
Etiketler : , ,