Bu kadarına pes doğrusu!...
Doğdum savaş, çocuktum savaş, büyüdüm biçim değiştirmiş savaş, evlendim, çocuk ettim, büyüttüm yine o savaş devam ediyor…
Kendimize, çocuklarımıza bir gelecek ararken bu geleceğin önünde öyle masgaralıklar oluyor ki gelecek aramak hayal olmaktan öteye gidemiyor, hatta hayallerin hayal olduğu dönemleri yaşıyoruz.
Kuklalık kanımıza işlemiş!
Birileri elimizin kolumuzun bağlı olduğu, diğer ucu da başkasının elinde olduğu ipi oynatmadıkça kımıldayamaz olduk.
Birilerine kibarlık gösterip küçültmemek için ‘BİZ’ demek istedim ama ‘BİZ’ demenin de kendimiz için küçük düşürücü, hak etmediğimizi düşündüğüm için üçüncü şahıslara yönlendirmek istiyorum bu sözleri…
Masgaralığı, kuklalığı da kendi şahsımıza almak istemiyorum artık.
Bu kadar saygı yeter.
***
Jet krizi nedeniyle zamanın başbakanı Ersin Tatar tarafından görevden alınan Ünal Üstel bu kez yine aynı kişi, şimdinin Cumhurbaşkanı Tatar tarafından hükümet kurmak için görevlendirildi.
Ünal Üstel bakanlıktan alınırken Faiz Sucuoğlu da Çalışma Bakanlığı’ndan alınmak istenmiş ama yerine atanacak olan Aytaç Çaluda’nın Akıncı tarafından veto edilmesi nedeniyle görevde kalmıştı.
Bu kez Tatar, parti başkanı olmasına rağmen talimatlar çerçevesinde Sucuoğlu’nun başbakanlığına engel oluyor ve UBP kurultayında beş aday arasında en düşük oyu alan Ünal Üstel’i yine talimatlar çerçevesinde hükümet kurmak için görevlendiriyor.
***
Parti Meclisi’ni topladı dün UBP…
Sonuç?
Tabii ki onay verdiler Ünal Üstel’e… Başka ne olabilirdi ki!
Tanrılar böyle istemişti. Hade bakalım kalkıp da bunu onaylamasınlar… Kurultay’da Başkanları olmasını onaylamadıkları Ünal Üstel’e bu kez Başbakan olması için onay verdiler.
Sonra da kalkıp suçlu arayacaklar!
Erdoğan’ın partilerine müdahalesine canları sıkılıyormuş! Rahatsız oluyorlarmış ama dönüp yine eskilere gidiyorlar, Annan Planı döneminde çözüm barış isteyenlerin Erdoğan’la aynı cephede olduklarını hatırlatıyorlar, yani 18-19 sene önceden sözediyorlar ve partilerinin içine bu kadar karışılmasının suçunu da muhalefete atmaya çalışıyorlar.
Oradan buraya nasıl gelebilirler anlamak zor ama dediğim gibi hallerinin bugünkü durumuna kendi dışlarında suçlu arıyorlar.
***
Rahatsız oluyorlarmış ama UBP’nin gidişatı böyle!
Bir de rahatsız olmasalar acaba neler olur!
***
Faiz Sucuoğlu da rahatsız mı acaba!
Baksanıza halinden memnun gibi… “Napayım beni isdemediler, başka yapacağım birşey yoktu, Üstel’le beraber çalışacağız” diyor.
Kurultay’da %60 oyla parti başkanı seçilen bir kişi son sırada oy alabilen, yani kendi üyesinden onay almayan birinin başbakan olmasına “napayım öyle istediler” diyebiliyor, müdahaleyi onaylıyor ve üyelerinin onaylamasına da ön ayak oluyor.
Sonra da kalkıp “müdahaleden rahatsız oluyoruz” diyebiliyorlar.
Hade ordan!