Eroğlu seçim kampanyasını milliyetçilik zemininde ilerletmeye çalışıyor. Bu anlamda her gittiği yerde “Rum tarafı şu şu köyleri istedi, orayı da istedi, burayı da istedi” diyor. Ardından da “Anavatan” edebiyatınına sarılıyor. Bu arada özel ziyaretler organize ederek entegrasyon sürecine hız veriyor.
Nasıl mı?

Türkiye Futbol Federasyonu başkanını davet ederek sarayda zirve tertip ediyor ve ilgili sivil toplum örgütlerini de toplantıya katıyor. Böylece Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu ile Türkiye Futbol Federasyonu’nu zirvede buluşturuyor.

Ama TFF başkanı Yıldırım Demirören gelmişken bir de KTFF binasına gidip bir kahve içme gereği duymuyor. Nasılsa bu kurum onun eşiti değil. Çünkü tanınmamış bir ülkenin kurumu olduğu için FİFA ve UEFA tarafından muhatap alınsa bile üyeleri ile maç yapmasına izin verilmiyor.

Bu anlamda Kıbrıs Türk kulüplerinde yetişen, ya da binbir eziyet ve büyük masraflarla ülkeye getirilen genç futbolcuları bir kuruş para ödemeden Türkiye’nin BAL ligine, yani Bölgesel Amatör Ligi’ne alabiliyorlar.
İşte geçtiğimiz günlerde sarayda yapılan futbol zirvesi bu sorunu çözmek amacını taşıyordu. Çare bulundu. TFF Kıbrıs’ın kuzeyine şube açacaktı. Merkezi İstanbul olan TFF’nin Ankara’ya, İzmir’e, Adana’ya, Mersin’e açtığı gibi bir şube. Lefkoşa şubesi, ya da KKTC şubesi.

Düşünün TFF’nin KKTC şubesi, yani Türkiye Futbol Federasyonu’nun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti şubesi.
Böyle birşey olabilir mi?
Daha da ayıbı TFF şube açma konusunda muhatabı KTFF’ye danışma gereği bile duymuyor.

Neden? Çünkü Eroğlu ve destekçisi Serdar Denktaş’tan bu yönde talep gitti de ondan. Koskoca KKTC Cumhurbaşkanı ve spordan da sorumlu Başbakan Yardımcısı böyle bir talepte bulundu. KTFF ve onun üyeleri ve yöneticileri de kimdir?

TFF’nin bu adımından sonra Kıbrıs’ın kuzeyinden gelen tepkiler karşısında Eroğlu sustu. Her zamanki gibi olumlu ya da olumsuz herhangi bir açıklama yapmadı.

Onun adına kendisini destekleyen partiler UBP başkanı Hüseyin Özgürgün ve DP-UG başkanı Serdar Denktaş konuştu. Özgürgün herhalde Eroğlu’nun talebi üzerine kısa bir açıklama ile TFF’nin şube açma girişimini olumlu bulduğunu ve destek verdiğini açıkladı.

Serdar Denktaş ise TFF’nin şube açma girişimini “muhteşem bir girişim” olarak niteledi. Dün yaptığı basın toplantısında da sürece karşı olanları “kompleksli” olmakla suçladı.
Sürece karşı olan, karşı olduğunu açıklayan KKTC Başbakanı ve partisi CTP’nin yöneticileri, Milletvekilleri ile KTFF başkanı, yönetici ve tüm üye kulüp yöneticileri ile spor ve siyaset çevreleri sayın Denktaş’a göre hepsi de komplekslidir.

Denktaş basın toplantısında “Türkiye ile, Türkiye’nin kurumlarıyla, Türkiye’nin yetkilileriyle, seçilmişleriyle, atanmışlarıyla herhangi bir konuda anlaşmamak, anlaşmadığınız bu konuyu veya yanlış gördüğünüz bir konuyu tartışmak, bu tartışmayı seviyesinde tutmak elbette hepimizin yapması gerekenlerdir. Ama bir nevi yapılmak istenen yardımı hakaretamiz yaklaşımlarla karşı çıkmak, çizgiyi aşacak söylemlerle hareket etmek kompleksten başka birşey değildir” dedi.

Serdar bey Türkiye’ye ve Türkiye yetkilileri ile seçilmişlerine yağ çekecek diye kendi ve kendi gibi düşünenler dışındaki herkesi “kompleksli olmakla” suçluyor. Halbuki asıl kompleksli olan kendisidir. Bunun nedenini de en iyi kendisi bilir.

Eroğlu’nu destekleyen UBP ve DP-UG liderleri bu sube girişimini açıkça desteliyor. Ama Eroğlu hala sessizliğini sürdürüyor. Ne desteklediğini, ne de karşı olduğunu açıklamadı. Halbuki bu süreci saraydaki zirve ile kendi başlattı. Tepkileri görünce de sustu.

Eroğlu’nun derdi her zaman olduğu gibi toplumu milliyetçiler ve hainler diye bölmek ve milliyetçi oylara sahip çıkarak seçimde kendine avantaj sağlamaktır.
Bu kuyudan artık su çıkmaz sayın Eroğlu. Boşuna zorlama.