Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, “siyasette yıllar yılı süre gelen keyfiliğin sebep olduğu ve bu çerçevede gelinen noktanın”, Kıbrıs Türk toplumunun yok oluşuna hız kazandırdığını savundu.

Gürcafer, Türkiye’den, dünyanın en ucuz kredilerine ulaşmak imkanlarına sahip dev inşaat firmalarının, ülkede binlerce insanın ekmek yediği yap-sat sektörünü ele geçirmek için harekete geçtiklerini savundu.

Gürcafer, emeği ile sermayesi ile gençliği ile yaşlısı ile hem ekonomik, hem sosyal olarak bir yok oluşun eşiğinde bulunulduğunu iddia ederek, halkın göç yollarını tuttuğunu öne sürdü.

Hükümeti eleştiren Gürcafer, yabancı sermaye adı altında ülkeye gelmesi için teşviklendirilen firmaların, para kazanmanın ötesinde yerli sermayeyi yok etmek uğraşı içerisinde olduğunu savundu. Gürcafer şöyle dedi:

“Kıbrıs Türk sermayesi çok ciddi bir haksız rekabete maruz bırakılmakta. Dünyanın en ucuz kredilerine ulaşan dev inşaat firmaları ülkemizde binlerce insanımızın ekmek yediği yap sat sektörümüzü ele geçirmek için harekete geçmiş durumdadır. Hükümet yerli firmalarımızın haksız rekabetten olumsuz etkilenmemesi için önlem alması gerekirken tam tersini yapıyor. 19/98 sayılı Kayıt ve Denetim Yasası gereği inşaat yapabilmek için KKTC vatandaşı olma zorunluluğu bulunmaktadır.

Bunu aşabilmeleri için şirket ortak ve yetkilileri yıldırım hızıyla vatandaş yapılıyor. Oysa ekonominin ve sektörün önünün açılması için tarafımızdan ortaya konulan öneriler yıllarca bekletiliyor. Bunun bir oyun olmadığını düşünmek mümkün değildir. Bu nasıl sevgidir, bu nasıl sevdadır ki bizi batırmak istiyorsunuz. KKTC’de 35,000 Pound’a on yıl vadeli ev satıyorsunuz. Çünkü biz Yavruvatanız ve bizi çok seviyorsunuz. Peki sorarım o zaman Türkiye’de niye 200,000 USD’ye satıyorsunuz?”