Geriye kalan yaşamımda artık, yeri doldurulamayacak gerçek bir arkadaşım, gerçek bir dostum, gerçek bir sırdaşım, bir kardeşim artık yok.  Aydın’ı kaybettik... 
Bir ömür boyunca, aranızdan su bile sızmadan,  ‘çıkarsız’  arkadaşlığınızı, hiç değişmeyen, sağa sola sapmadan sürdürmeyi başardığınız kaç kişi olur ki ?  Bir elin parmak sayısını geçmez değil mi ?  Aydın da benim için bunlardan biri ve en başta gelenlerdendi. İş hayatımda, özel hayatımda, müzik çalışmalarımızda, özetle aklınıza gelebilecek her konuda,  her şeyi ama her şeyi güvenerek paylaştığım birisiydi. 

***

Bir yandan ailesini, çocuklarını, torunlarını ve yoğun işlerini ihmal etmemeye çalışıyor, bir yandan da “Yeni bir konser ne zaman be gardaş ?” diye soruyordu hep.  Ben de “Hazır ol.. 2015 Bahar  olur herhalde” diye yanıtlıyordum. Sıla 4 onun için çok önemliydi.  Her sohbetimizde ‘Şunu da yapsak mı ?’, ‘Bunu da yapsak mı ?’ tartışmalarımız muhakkak olurdu.
Üç  önemli proje hazırlamıştık.  2009 yılından başlayarak yaptığımız ve olağandışı ilgi gören üç CD’den sonra Salamis Açık Hava Tiyatrosu’na verdiğimiz konserin tadı damaklarımızda kalmıştı. Girne, Güzelyurt ve Lefkoşa’da üç büyük konser daha vermek projelerimizden biriydi... Londra’dan da davet almıştık. Londra Konseri de vardı planlarımız arasında.  İki CD daha yapmayı düşünüyorduk. Birincisi, tüm SILA 4 şarkılarını içerecek bir “SILA 4 TÜMÜ” ,  ikincisi de 15 Sıla 4 şarkısını  Kıbrıslı  15 sanatçı kardeşimizin seslendireceği bir ‘SILA 4 ŞARKILARI’ CD’si.
Sen bıraktın gittin... Konser projesini gerçekleştirmemiz artık olanaksız hale geldi Aydın kardeşim... Ama CD projeleri  ‘sözüm’ olsun Aydın kardeşim. Onlar için elimden geleni yapacağım.

***

Aydın artık yok....
Ben bir arkadaşımı kaybettim. Ama Kıbrısımız da önemli bir hukukçusunu, önemli bir müzikçisini kaybetti malesef... Ve daha da önemlisi, ülkemiz,  ‘adam gibi bir adam’ını kaybetti.
Ben 45 yıllık bir arkadaşımı kaybettim. Ama ailesi ve çocukları ve torunları da, çok iyi bir ‘örnek’ babayı kaybetti malesef...
Bilmeyen ve tanımayanları hayretlere düşüren şakalaşmalarımıza da tanık olamayacak artık hiç kimse.  Ama bu ‘şakan’ olmadı Aydın kardeşim. Bu şakanı hiç beğemedim.
Hepimizin başı sağolsun...  Gittiğin yerde de aydınlıklar içinde ol sevgili kardeşim...