Rusya dün sabahın erken saatlerinde komşusu Ukrayna topraklarını işgale başladı.

Rusya-Ukrayna gerginliği uzun süredir devam ediyordu. Özellikle Rusya’nın Mart 2014’de Kırım’ı ilhak ederek kendi topraklarına katmasından sonra Ukrayna da batının destek sözüne güvenerek batıya yaklaşmıştı.

Buna rağmen ABD ve batı ülkeleri Ukrayna’ya destek sözünü tutmadı. Batı, Rusya karşısında Ukrayna’yı yalnız bıraktı.

Rusya Ukrayna’nın tarafsız kalmasını, batının Ukrayna’ya silah ve askeri güç yerleştirmesi halinde kendini rahat hissetmeyeceğini iddia ederek buna karşı çıktı.   

Kırım’ın Rusya’ya ilhakından kısa bir süre sonra, Mayıs 2014’de Ukrayna toprakları içinde Rus nüfusun çoğunlukta olduğu Donetsk ve Luhansk bölgelerinde yaşayan Ruslar referandum yaparak bu bölgelerde kendi ayrılıkçı devletlerini ilan ettiler.

Ukrayna buna karşı çıktı. Bölgede savaş başladı. Batının arabuluculuğunda birkaç kez ateşkes anlaşması yapıldı ama bölgede çatışmalar hep sürdü. Rusya bu bölgedeki ayrılıkçılara her türlü desteği verirken, batı da Ukrayna’nın yanında yer aldı.

Nihayet 2021 sonbaharında, Ukrayna'nın AB ve NATO ile yakınlaşmasından ve ittifaka dahil olmasından endişe eden Rusya'nın Ukrayna sınırına asker konuşlandırmasının ardından Batılı ülkeler haftalardır bir saldırı olmasını bekliyordu.

Rusya önceki gün Donbas bölgesinde ilan edilen ayrılıkçı devletleri resmen tanıdığını açıkladı. Ardından da Rus parlamentosundan yetki alarak dün sabahın erken saatlerinde bölgeyi askeri işgale başladı.

Batı buna sert açıklamalar, kınama ve yaptırım kararlarıyla karşı çıktı. Rusya bunları zaten bekliyordu. Bundan hiç gocunmadı. Askeri harekat tüm hızıyla devam ediyor.

Rusya askeri harekatı durdurmak ve Ukrayna yönetimiyle görüşmelere başlamak için Ukrayna’dan beklentilerini açıkladı.

Kremlin Sözcüsü Peskov, "belirli şartlar" içerisinde Ukrayna yönetimi ile görüşebileceklerini belirterek, "Bu şartlar, tarafsızlık durumu ve silahların konuşlandırılmasının reddedilmesiyle ilgili. Eğer Ukrayna yönetimi bunu konuşmaya hazırsa." dedi.

Bu savaş bana 1960’lı yılların başında Küba krizini hatırlattı. O dönemde Sovyetler Birliği’nin, ABD’nin komşusu Küba’ya nükleer füze konuşlandırması sonucu neredeyse 3 üncü dünya savaşı başlayacaktı. O günlerde savaşın eşiğinden dönüldü ama soğuk savaş çok daha acımasız olarak yıllarca sürdü.

Şimdi aynı durum ABD’nin, Rusya’nın komşusu Ukrayna’yı Nato ittifakına alarak topraklarına füze yerleştirmesine karşı çıkması ve buna tepki olarak Ukrayna’yı işgal etmeye başlaması sonucu belki de gerçekten 3 üncü dünya savaşının eşiğine geliyoruz.

Bu elbette batının nereye kadar gidebileceğine bağlıdır. Ancak şimdiden yeni bir soğuk savaşın başlayabileceği öngörüsüne katılmamak elde değil.

Dünya hızla yeni bir soğuk savaşın eşiğine sürükleniyoruz. Bunun dünyaya ekonomik maliyeti çok yüksek olması bir yana, insani maliyeti çok daha vahim olacaktır.

Dünya insanlığa daha çok zarar vermemek için bu savaşı hemen durdurmalıdır.

Şimdi kim haklı, kim suçlu arama zamanı değildir. Savaş savaştır ve bunun haklısı, haksızı yoktur.