BU SEÇİM OY İSTEMEYELİM!
Kıbrıs’ta siyasetin ciddi anlamda erozyona uğradığını sokaktaki çocuğa sorsanız size söyleyecektir.
Siyaset ciddi anlamda toplumdaki güvenini kaybetmiş durumdadır.
Sokaktaki insan, sanayideki çalışan, mahalledeki ablamız artık siyasetten bir şey bekler durumda değildir.
Siyasetten umudunu kaybetmiştir.
Herhangi bir beklentisi kalmamıştır.
Siyasetin hayatına herhangi bir değişiklik yapacağına inancı yoktur artık.
Her seçim döneminde bu siyasete güvensizlik durumu daha da bariz bir şekilde ortaya çıkar.
Toplumun artık siyasete olan güveninin kalmadığını gören siyaset toplumun önüne, onun güvendiği ama konu ile alakasız isimleri sunar bazen.
Özellikle de bu isimler ilgili vizyonlarla alakalı olmadığında durum vahim bir hal alır.
“Bize güvenmiyorsunuz, bari Ahmet’e güvenin” der siyaset. “Ahmet olmazsa Fatma var. Onu da seçebilirsin” diye ekler siyaset. Vizyonları ortaya koymaktan kaçınır.
Seçimler siyasi vizyonlardan uzaklaşır ve siyasetin güvenilen isimler arkasında gizlendiği bir popülerlik yarışına döner.
Ve aslında tam da bu adımı atarak siyaset kendine güveni daha da azaltır.
Bir vizyon veya bir hedef uğruna değil, tamamen iktidara gelmek uğruna her türlü kılığa girebileceği algısını oluşturur toplumda.
İnsanlara inandıkları vizyonlar için değil, oy için gittiğini haykırır adeta.
Hile yapmak gibi hissedilir bu bazen. Toplum kendini kandırılmış hisseder ve sandığa gitmeyi red eder.
O yüzden sizlere artık ülke siyasetinin bu alışılagelmiş döngüsünü kırmamızı öneriyorum:
Gelin bu oyunu bozalım!
Gelin bu seçim oy istemeyelim!
Varsın bu seçimi kazanmama riskini göze alalım!
Onun yerine toplumdan savunduğumuz vizyonlara inanmasını isteyelim!
Bizimle hayal kurmalarını isteyelim!
Bizim potansiyelini gördüğümüz ülkede ve şehirlerde yaşamanın nasıl olacağını anlatmaya çalışalım. Bunu arzu etmelerini talep edelim!
Bizi mutlu edecek şehirleri hayata geçirebileceğimize inanmalarını isteyelim toplumdan!
BİZİM İÇİN VİZYONLARIMIZ, HAYALLERİMİZ VE UMUTLARIMIZ SEÇİM KAZANMAKTAN DAHA ÖNEMLİ diye haykıralım onlara ve ekleyelim:
O YÜZDEN BİZ SİZDEN OY DEĞİL, VİZYONLARIMIZA İNANMANIZI İSTİYORUZ!