1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Bu tabloyu kim değiştirecek?
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Bu tabloyu kim değiştirecek?

A+A-

Her daim “bütçenin tümüyle maaşlara gitmesine takılmayınız, gelirleri artırmaya bakınız” deniyor ya!
Lütfen bir geriye dönüp bakınız.
Örneğin Annan Planı sürecinde bütçede olağanüstü bir artış vardı.
Peki ne oldu?
Bir kavga, bir gürültü yine!
Özel sektörün yoksul, yoksun, güvencesizleri için tek bir adım atılmadı.
Sağlık ve eğitimin özele yönelmesi süreci – hem de çoğunlukla kamusal görevdekiler eliyle- o zaman iyice patlamıştı.
Bütçedeki “gelir dağılımı”ndan altyapıya yine pay düşmemişti.
Yol vergisi yola gitmemiş, sağlık vergisi sağlığa uğramamıştı, bir kez daha…

***

8.8 milyar TL genel bütçenin 6.8 milyar TL’si “bizim mahalleden” toplanıyor.
‘Türkiye’den gönderilmesi muhtemel’ yardım dışında 6.8 milyar TL gelirimiz var.

Bu rakamın 4.5 milyarı da kamudaki memur, emekli, işçi tarafından paylaşılıyor.

***

“Personel Gideri”ni biraz açalım.
- 15 bin 600 memur için bütçede 2.9 milyar TL ayrılmış.
2 bin 713 işçiyle birlikte bu rakam 3.1 milyar TL’ye geliyor.
- 14 bin 121 de emekli var. Emekliler de aynı bütçeden ödeniyor.
- 9 bin 123 de muhtaç, yoksul ödemeleri ki onların tümü 271 milyon TL.
4.5 milyar TL’nin açılımı bu…
(194 milyon TL ek mesai burada değil…)

***

Bu yukarıda sıraladıklarımız dışında ‘cari transferler’ dediğimiz şunlar da var.
- ki bunlar 4.5 milyar TL’nin dışında.-
Maaş mı hizmet mi takdiri size bırakıyorum.

- Belediyelere 518.9 milyon TL.
- Sosyal Sigortalar’a 580 milyon TL.
- BRT’ye 124 milyon TL.
- Din İşleri Dairesi’ne 38.9 milyon TL.
- DAÜ’ye 10 milyon TL.
- Türk Ajansı Kıbrıs’a 9.6 milyon TL.
- LAÜ’ye 7.5 milyon TL.

- Unutmadan; 16.8 milyon TL de ‘siyasi partiler’e gidiyor.
- Bir de başbakan ve iki bakanın örtülüsü 1.6 milyon TL.
(Cumhurbaşkanı’nın örtülüsü 1.3 TL ancak o başka bir kalemde…)

İşte tüm bunları da eklediğiniz zaman rakam 6.6 milyar TL’ye çıkıyor.
Yeniden anımsatalım, “mahalli gelirlerimiz” 6.8 milyar TL…
Yola, hastaneye, okula, altyapıya ne kaldığının hesabını yapabilirsiniz.

***

Bu tablonun ‘normal’ olduğunu söyleyenler de var.
Bana öyle gelmiyor.
Tam aksine bu tablonun, ülkenin gizli ilhak koşullarını beslediğini, iradeyi cılızlaştırdığını, kendi kendini yönetebilme kapasitesini ortadan kaldırdığını hatta çözümü de zorlaştırdığını düşünüyorum.
Aslında kimi gereksiz harcamalar hizmete ve altyapıya yönlendirilse, kayıt dışılık önlense, abartılı ödenekler daraltılsa ve bu kadar çok amir, şef, müdür olmasa, bu kadar çok yükselme yeri, onca anlamsız tahsisat, örtülü ödenek…
Bu ülke çok daha yaşanılır olacak.
Peki bunu kim değiştirecek?
Elbette siyaset!
İşte dananın ya da domuzun kuyruğu burada kopuyor.

Bu yazı toplam 2010 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar