BU TAKIM ÇOK DAHA FAZLASINI HAK EDİYOR!
ENGELLİ SPORU ve ‘denizleri aşan’ bir TAKIM
Cenk MUTLUYAKALI
----------------------------------------
BU TAKIM ÇOK DAHA FAZLASINI HAK EDİYOR!
Hani diyoruz ya, “Galatasaray, Beşiktaş bizimle değil maç, antrenman dahi yapmıyor…
ENGELLİ SPORU ve ‘denizleri aşan’ bir TAKIM
Cenk MUTLUYAKALI
----------------------------------------
BU TAKIM ÇOK DAHA FAZLASINI HAK EDİYOR!
Hani diyoruz ya, “Galatasaray, Beşiktaş bizimle değil maç, antrenman dahi yapmıyor…
Hem Galatasaray’la Beşiktaş’la maç yapan… Üstelik de “Süper Lig”te mücadele eden… Hem de kendi branşının “UEFA”sında sahaya çıkmaya hazırlanan bir takımımız var… Ne kadar farkındayız acaba?
-------------
Hani diyoruz ya, “Galatasaray, Beşiktaş bizimle değil maç, antrenman dahi yapmıyor…”
Çok haklı bir isyan bu!..
Ya da “Niye UEFA’da oynamıyoruz”…
Oysa…
Hem Galatasaray’la Beşiktaş’la maç yapan…
Üstelik de Türkiye’de “Süper Lig”te mücadele eden…
Hem de kendi branşının “UEFA”sında sahaya çıkmaya hazırlanan bir takımımız var…
Evet, Kuzey Kıbrıs Turkcell Tekerlekli Basketbol Takımı’ndan söz ediyorum.
Kimilerinin, biraz da “acıma” duygusu ile izlediği ya da yorumladığı bu sporcular, aslında asıl “acınacak” kesimin, nüfusun çok daha geniş yığınları olduğunu anımsatıyor hepimize…
Hem mücadeleleri nefes kesiyor, hem de ortaya koydukları emek, özveri, sportif ruh ayakta alkışı hak ediyor.
“Takım” olmanın anlamını, parkelere kazıyorlar adeta…
SPONSOR KATKISI
Kuzey Kıbrıs Turkcell Tekerlekli Basketbol Takımı, özellikle son senede, sponsorunun da desteği ile farkındalığını artırıyor.
Bu özel sayfayı hazırlama sebebim de, en son, deplasmanda Adana ile yapılan maça, bu güzel insanlarla birlikte gitmem…
Kuzey Kıbrıs Turkcell, hem gazeteci-yazarları, hem de spor yazarlarını ile kimi şanslı taraftarları her hafta deplasmanlara taşımaya başladı…
Kimi özel kampanyalarla da, maçlara olan ilgiyi artırıyor…
Çok önemli bir motivasyon sağlıyor bu çaba…
Adana’da, çok daha yakınlaşma fırsatı bulduğumuz sporcular, “ilk kez sponsorumuzun manevi anlamda böylesine yanımızda olduğunu hissettik, artık coşkumuz var, seyircimiz var” diyorlar…
Mutlular…
MESARYA ALTERNATİF’TEN BUGÜNE
Kıbrıs Türk Ortopedik Engelliler Derneği bünyesinde oluşmuş ilk kez takım, 1991’de… Mustafa Çelik’i bir kez daha hatırlamak ve alkışlamak gerekiyor sanırım…
1996’da, Engelliler Spor Federasyonu bünyesine katılmış…
Önceleri “Mesarya Alternatif” ismiyle vardı takım; sonra Lefkoşa Türk Belediyesi’nin ismiyle yürüdü yolunu… Ve ardından Kuzey Kıbrıs Turkcell sponsor oldu, ismini verdi…
1997 Şubat’ta, Çeşme’deki büyük heyecanla birlikte, Türkiye Süper Ligi’ne girmeye hak kazandı…
Ve ‘alt liglerde’ hiç oynamadan “Süper Lig”de kalmayı başaran da tek takım oldu.
Kıbrıs’ın bütünündeki tek takım, ayrıca…
Güneyde böylesi bir takım olmaması nedeniyle, “uluslararası” alanda önü çok daha açık.
Keşke, bu ülkenin sporuna yön veren tüm otoriteler farkına varabilse bunun…
Aslında, bir ülke politikasına dönüşse “Tekerlekli Basketbol Takımı”, altyapı kulüpleri oluşsa, spor salonu sorunu çözümlense, dünya şampiyonlukları dahi hayal değil.
Önümüzdeki mart ayında, Almanya’da “Tekerlekli Sandalye Basketbolu’nun UEFA”sı diyebileceğimiz IWBF turnuvasına katılacaklar…
Yani hedefler büyük…
Tüm imkansızlıklara, kısıtlara rağmen…
Hedefler de büyük, umutlar da…
Biletlerini kesip deplasmana!
Adana deplasmanında tribünlerde hatırı sayılır bir kalabalık. Kuzey Kıbrıs Turkcell çalışanları, hem de önemli bir sayıda maça geliyor… ADANA’ya günü birlik uçuyorlar, üstelik de kendi uçak biletlerini, kendileri ödeyerek. Böylesi bir sevgi, böylesi bir sponsor desteği, böylesi bir sahiplenme var bu yıl. Genel Müdür Aybars Karaatmaca, Genel Müdür Yardımcısı İlkan Bülbül, Kurumsal İletişim Sorumlusu Ayhan Barış ve uzmanlar Buğçe Küçük ile Gülten Karanfiloğluları da tribünde… Bizler de…
Türkiye üçüncülüğü ve ‘SÜTLAÇ’
Kuzey Kıbrıs Turkcell Tekerlekli Basketbol Takımı, 2010 senesinde Türkiye Süper Ligi “üçüncüsü” olur!..
Çok önemli bir başarı, tahmin edebileceğiniz gibi…
Spor Bakanı gelir ziyarete, sporcuları…
Fotoğraflar çekilir, kameralar kayıt yapar…
Meselenin “siyasi reklamcılık” tarafı böylece ilerler…
Ve sporculara birer “sütlaç” ikram edilir…
Hepsi bu…
Bir başarı, böyle “taçlandırılır…”
Tekerlekli Basketbol Takımı’nın altyapı sorunları ya da diğer ihtiyaçları görmezden gelinerek…
“Gülümseyerek” anlatıyor hem sporcular, hem de yöneticileri, o “müthiş” günü…
Evet, Türkiye üçüncülüğünün karşılığında ikram edilen o sütlaçın lezzeti, kolay kolay eksilmez, tekerlekli sandalyeleri ile engelleri yıkan kocaman yüreklerin damağından.
O ‘lezzet’ sporcuların emeğidir, ‘otoritenin’ ayıbı !..
Tekerlekli Basketbol’un kendine özgü kuralları
Tekerlekli sandalye basketbolu ile basketbol arasında tahmin edildiği gibi kural farklılıkları var. Her takımın hedefi yine karşı tarafın potasına sayı atmak… Ama aynı zamanda karşı takımın topa hakim olmasına ve skor yapmasına engel olmak. Bu ‘engelleme’ girişimi “engelli” basketbolun en “çetin” tarafı…
Sahanın ölçüsü ve pota yüksekliği engelsiz basketboluyla aynı... En önemli farklılık, topu elinde ya da kucağında bulunduran oyuncunun topu sektirmeden en fazla iki defa sandalyenin tekerleğini çevirebilmesi... Tekerlekli sandalye basketbol kurallarına göre, oyuncu, oyun içinde hareket halindeyken sandalyesinin sadece tek tekerleğini kaldırabilme hakkına sahip.
Çift tekerleğini kaldırdığı taktirde teknik faul yapmış kabul ediliyor. Oyuncuların tek eliyle top sürerken ya da oyun içinde herhangi bir hareket yaparken diğer ellerini zemine değdirmeleri yasak. Sandalyeyi geri sürmek ya da saha dışına çıkmaları da kurallar gereği yasaklanıyor.
Her sporcunun ‘bedensel engeline’ göre puanları var
Şunu merak ettim, “Herhangi bir sporcu, bedensel engeli olmamasına rağmen sandalyeye oturtulsa, kim anlayacak ve ne olacak?” Tabii, biraz şeytanın avukatlığı bu!..
Oysa uzman fizyoterapistlerin yanı sıra, her takımın bir diğerini “gözlemlediği” bir “rekabet” ortamı var. Ve bedensel engeli neredeyse hiç olmayan birisi de, o sandalyeye oturabilir, tabii yüksek bir “puanla…”
Ne demek bu? Şu demek… Tekerlekli Sandalye Basketbolu’nda her sporcunun “bedensel engel düzeyi”ne göre puanı var. Puanlama, fiziksel engeli olan ve tekerlekli sandalye basketbolu oynamak isteyen kişilere, federasyonun belirlediği puanlamacı uzmanlar tarafından yapılan işlem. Kişiye engel derecesine göre 1 ile 4,5 arası herhangi bir puan veriliyor, puanlar 1’den 4,5'a kadar 0,5 artarak ilerliyor.
Oyun kuralları saha içindeki beş oyuncunun toplam puanını maksimum 14’le sınırlandırdı. Böylece oyunun, engel derecesi düşük (4,5 puanlık) beş oyuncuyla oynanması engellendi, engel derecesi yüksek oyuncuların da oyunun birer parçası olmaları sağlandı.
Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Ahmet Altıntaş:
“Turizm Bakanlığı ödemeyi durdurdu, acil, minibüs ihtiyacımız var”
Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Ahmet Altıntaş, sponsor dışında, Spor Dairesi’nden katkı aldıklarını ancak bunun yeterli olmadığını söylüyor. Bir de tabii, Türkiye Süper Ligi’nde mücadele ettikleri için ulaşım paraları Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu’nca karşılanıyor.
“Eğer böyle olmasa, ligde mücadele edemeyiz, altından kalkamayız” diyor, Ahmet Altıntaş…
Engelli basketbolu çok pahalı bir spor…
Bir diğer sorun da, engelli insanlarımızı, takıma katılıma ikna etmenin zorluğu…
“Evine gideceksiniz, konuşacaksınız, ikna edeceksiniz… Kolay değil. Daha sonra evinden aramanız, antrenmanlara taşımanız gerekiyor” diye konuşuyor Altıntaş.
Tam da bu aşamada iki önemli sorun dikkat çekici…
Biri, “özel asansörlü minibüs…”
Yıllar yıllar önce Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın bağışladığı bir araç var ki, artık ömrünü tamamlamak üzere…
Yenisi için destek gerekiyor…
“Çangar… Kombos… Maliye Bakanlığı… Vergi muafiyeti… Kuzey Kıbrıs Turkcell’in yapacağı kampanya” diye sıralıyorum….
“Neden olmasın” diyor Başkan, ancak çok da umutlu değil.
“Turizm Bakanlığı ile sözleşme var, tanıtım amaçlı ödenmesi gereken katkı var, uzun zamandır ödenmiyor” diye sitemde…
Acaba Turizm Bakanı ne diyor bu işe?
Bir diğer sorun, antrenman salonu…
“Salon projemiz hazır… Spor Dairesi, uzun çabalar sonucu bize yer gösterdi. Önümüzü açsınlar, bize güvensinler, bu takımın önemini anlasınlar, yeter” diyor Başkan…
‘Özerklik’ şart!.. Federasyon başkanı ‘siyasilerin’ iki dudağı arasında
Engelliler Spor Federasyonu’nda en önemli sorunlardan biri, kanımca, ÖZERKLİK!..
Bu yapının, bu şekilde “sürdürülebilir” olduğuna inanmıyorum…
Sporcularla sohbetimde de, endişemde haklı olduğumu görüyorum.
Niye?
Çünkü Federasyon Başkanı, siyasi otorite tarafından atanıyor.
Yani görevlendirme, iki dudak arasında…
15 Mart 1996 yılında kurulan KKTC Engelliler Spor Federasyonu’nun ilk başkanı, Mustafa Çelik.
Daha sonra sırası ile Hasan Kortay, Orçun Kamalı, Tonguç Kotak, Mete Topçu, Mustafa Barışel, Günay Kibrit ve şimdi de Ahmet Altıntaş görev yapıyor.
Faruhk Taşkınçay’ın emeklerini unutmak mümkün değil, tüm bu süreçlerde…
Teknik Direktör olarak Orçun Kamalı’nın emeği de çok büyük.
Tabii daha birçok isim var, unutulmaz katkılarıyla…
Ancak, federasyon ‘özerk’ olmadığı için de sık sık yönetim değişiklikleri yaşanıyor.
Eğer, belirli bir genel kurul ve üye yapısı oluşmaz, bütçe ve programlar şeffaflıkla ortada tartışılmazsa, ileride başka sorunlar doğabileceğinden endişe duyuyorum.
Tüzük gereği federasyon başkanı, Spor Bakanlığı tarafından bir yıllığına atanıyor.
Bu nedenle mutlaka ama mutlaka ‘özerklik’ kazanılmalı!..
Tekerlekli Sandalye Basketbol takımı, Türkiye liginde “kulüp” olarak kayıtlı…
Oysa, kulüp değil, bir anlamda, Federasyon karması…
Takımın, bir ‘kulüp’ gibi yapılanması, federasyonun da ‘özerkliğe’ kavuşması için özel bir statü çalışılması, en doğrusu olacaktır.
Yoksa, onca emeğe yazık olma potansiyeli mevcuttur…