Bu ülke bizi korkutuyor
Lefkoşa’da Surlariçi’nde yaşayan, çalışan, eğitim gören ve sıklıkla bölgeyi ziyaret eden gençler YENİDÜZEN’e konuştu
Lefkoşa Surlariçi’nde yaşayan, okuyan, çalışan ve sıklıkla bu bölgede zamanını değerlendiren gençler, kendilerini güvende hissetmediklerini söyleyerek, güvenlik zafiyetine işaret etti.
Kendileri için ülkede güzel bir gelecek görmediklerini söyleyen gençler, taciz edildiklerini veya buna şahit olduklarını ifade etti. Gençler, kendilerinden haraç istendiğini anlattı, tek başına sokakta yürüyemediklerini iddia etti.
Dila ŞİMŞEK
Lefkoşa Surlariçi’nde yaşayan, okuyan, çalışan ve sıklıkla ziyaret eden gençler, kendilerini güvende hissetmediklerini söyledi, güvenlik zafiyetine işaret etti. Sokakta rahatça yürüyemediklerini dile getiren gençler, geleceğe ümitli bakmadıklarını vurguladı. YENİDÜZEN’e konuşan gençler, sözlü ve/veya fiziksel tacize uğradıklarını ya da şahit olduklarını kaydetti.
Okul çıkışlarında grup halinde bekleyen kişilerin kendilerinden haraç istediğini ve sataştığını ifade eden gençler, bu insanların huzursuzluk çıkarak, her yaştan çocuğa zorbalık yaptığını da ekledi. Surlariçi gençleri, bölgedeki denetimsizlikten şikayet ederek, “Denetim olduğunu düşünmüyorum çünkü polisin gerçekten bir olaya müdahale ettiğini hiç görmedim” dedi.
Gençler, Surlariçi’nde bazı grupların kendilerine ‘Buraya niye geldin, kimsin’ diye sorular sorduğunu belirterek, “Burası bizim mahallemiz diyorlar. Onların eğlence anlayışı kavga ve huzursuzluk çıkarmak” diye konuştu.
Cinsiyet eşitsizliğine işaret eden gençler, “Ben birey olarak sokakta gezmekten değil, kız çocuğu olarak sokakta olmaktan dolayı tedirginim. Çünkü bizler genel güvenlik zafiyetinin yanı sıra, cinsiyetimiz sebebiyle maruz kaldığımız taciz veya rahatsız edici olayları da yaşamaya mecbur bırakılıyor, suçlu ilan ediliyoruz” dedi.
Yalnız yürümekten çekinen gençler, yanlarında birisi olmadan sokaklarda yürümediklerini dile getirdi, tedirgin olduklarını kaydetti. Surlariçinde grup halindeki kişilerin, çevreye huzursuzluk verdiğini, taciz ettiğini ve zorla para istediğini anlatan gençler, yalnız dolaşamadıklarını belirtti.
Güvenlik zafiyeti olduğunu vurgulayan gençler, caydırıcı cezalar ve denetim istedi.
“KKTC’nin geleceğine umutla bakmıyorum hatta gelecek görmüyorum” diyen gençler, araba sürerken kapılar kilitli, yürürken ise ana sokakları tercih ettiklerinin altını çizdi.
Gençler ne dedi? Gençler ne dedi?
Hakkı Kerem Şenol:
“Durduk yere kavga çıkaran kişiler okul önünde bekleyip huzursuzluk çıkarıyor”
“Okul okumayan, gençlere sataşan, durduk yere kavga çıkaran kişiler okul önünde bekleyip huzursuzluk çıkarıyor. Genelde Surlariçinde yaşayan küçük gruplar halindeki insanlar bunlar. Okulum Girne Kapısı’na çok yakın. Ben şahsen bir şeye maruz kalmadım ama benim yanımdayken arkadaşıma zorbalık yapıldı. On altı yaşındayım, ama kendime gelecek göremiyorum. Bunu sadece bize değil, ortaokul ve ilkokul çocuklarına da yapıyorlar. Gelip bizden zorla para istiyorlar. Bu yüzden kendimi güvende hissetmiyorum. Bunun dışında ise, biz oğlan çocukları olarak da sözlü tacize maruz kalıyoruz çünkü küpe, piercing taksam bağırarak hakaret ediyorlar. Bunu sadece yaşıtlarım veya gençler değil yaşlılar da yapıyor. Saçımı farklı bir model yapsam sataşıyorlar.”
Mustafa Kansu:
“‘Buraya niye geldin, kimsin’ diye sorular soruyor, burası bizim mahallemiz diyorlar”
“Benim okulum Surlariçine çok yakın. Okul çıkışlarında, yaşı fark etmeksizin küçük gruplar halinde kişiler bekleyip haraç kesmeye çalışıyor ve bunu bizzat kendim yaşadım. Toplu halde dolaşıp insanları rahatsız ediyorlar. Denetim olduğunu düşünmüyorum çünkü polisin gerçekten bir olaya müdahale ettiğini hiç görmedim. Kendimi güvende hissetmiyorum. Sataşmalar çok oluyor. Mesela arkadaşımın evine gitmek istiyorum, biri görmesin diye Surlariçinde kestirmelerden gitmeye çalışıyorum. Çünkü ‘buraya niye geldin, kimsin’ diye sorular soruyor, burası bizim mahallemiz diyorlar. Onların eğlence anlayışı kavga ve huzursuzluk çıkarmak.”
Dilan Okta:
“Sözlü taciz çok yaygın ve kendimi rahatsız hissediyorum”
“Ben on altı yaşındayım. Kendimi ülkede güvende hissetmiyorum. Surlariçi bölgesinde, sözlü taciz çok yaygın ve kendimi rahatsız hissediyorum. Akşamüstü 5’ten sonra, burada gönül rahatlığıyla yürüyebileceğime inanmıyorum. Suçla mücadelede, caydırıcı cezalar uygulanması gerektiğini düşünüyorum.”
Buse Sürünür:
“Dışarıda pislik yapan birçok kişi var ve yaşı genç ya da yaşlı hiç fark etmiyor”
“Surlariçinde evdeyken kendimi rahat hissediyorum ama akşam olunca sokağa çıkamıyorum. Özellikle de yalnızsam zaten ailem güvenlik sebebiyle çıkmama izin vermiyor, ben de rahat hissetmiyorum. Dışarıda pislik yapan birçok kişi var ve yaşı genç ya da yaşlı hiç fark etmiyor. Kendimde olmasa da, başkasının taciz edildiğine şahit oldum.”
Merve Moda:
“Yanımda birisi olmadan sokakta rahatça yürüyemiyorum”
“On altı yaşındayım ve Surlariçinde yürürken kendimi güvende hissedemiyorum. Özellikle son zamanlarda tacizin de arttığını düşünüyorum. Sözlü taciz çok yaygınlaştı ve yanımda birisi olmadan sokakta rahatça yürüyemiyorum. Bu yüzden kendimi tedirgin hissediyorum. Bir yere giderken yanımda mutlaka birinin olmasına özen gösteriyorum. Kız çocuğu olduğumuz için ayrımcılığa uğradığımızı ve bu tarz rahatsız edici olayları daha sık yaşadığımızı düşünüyorum.”
Asu Bolat:
“Araba sürerken kapılar kilitli halde yolculuk yapıyorum”
“Ben on sekiz yaşındayım. Son zamanlarda ülkede suç oranının çok arttığını ve denetimde bir zafiyet olduğunu düşünüyorum. Polis memurunun yeterli sayıda olmadığını duyuyoruz. Surlariçinde akşamları zabıta oluyor ve iş çıkış saatimde burada bulunuyorlar ama ben kendimi grup halindeyken rahat hissediyorum. Örneğin araba sürerken bile kapılar kilitli halde yolculuk yapıyorum. Ara sokaklar yerine daha çok ana caddeleri tercih etmeye çalışıyorum ve bu da kendimi yeterince güvende hissetmediğimi gösteriyor.”
Berna Yeltekin:
“Bugüne kadar tacizcisinin, katilinin yakalanıp doğru düzgün ceza aldığını görmedim”
“Sadece Surlariçinde değil, genel olarak ülkede güvenlik veya denetim olduğuna inanmıyorum. Bence sadece narkotik polisi işini yapıp devamlı uyuşturucu ve zanlıları buluyor. Bugüne kadar tacizcisinin, katilinin yakalanıp doğru düzgün ceza aldığını görmedim. Adalet yok ve caydırıcı ceza da yok. Ülkemiz tamamen denetimsiz, suç işleyen de kaçıyor zaten. Surlariçinde, hatta genel olarak her yerde tek başına yürürken insanların bakışları sizi oldukça rahatsız ediyor.”
Ceren Yeşilyurt:
“Ben birey olarak sokakta gezmekten değil, kız çocuğu olarak sokakta olmaktan dolayı tedirginim”
“Adamızda bilinçsiz nüfus arttıkça adli olayların artacağını düşünüyorum. Her geçen sene kendimi daha az güvende hissediyorum. Bence daha caydırıcı ceza verilmelidir. Bunun yanı sıra, cinsiyet eşitsizliğinin de buna etkisi olduğunu düşünüyorum. Ben birey olarak sokakta gezmekten değil, kız çocuğu olarak sokakta olmaktan dolayı tedirginim. Çünkü bizler genel güvenlik zafiyetinin yanı sıra, cinsiyetimiz sebebiyle maruz kaldığımız taciz veya rahatsız edici olayları da yaşamaya mecbur bırakılıyor, suçlu ilan ediliyoruz. Ancak kadınlar istediğini giyerek istediği yere gidebilir…”
Cemsu Şenyurt:
“Sözlü ve fiziksel tacize bizzat tanıklık ettim ve bu ülkenin her yerinde oluyor”
“Ben on yedi yaşındayım. Sözlü ve fiziksel tacize bizzat tanıklık ettim ve bu ülkenin her yerinde oluyor. Adalet olduğunu düşünmüyorum çünkü suçlulara hak ettiği cezalar verilmiyor. Suça meyilli kişileri caydırmak için daha sıkı denetim ve daha ciddi cezalar uygulanması gerekir.”
Kayra Altınelli:
“KKTC’nin geleceğine umutla bakmıyorum hatta gelecek görmüyorum”
“Ben kendimi ülkemizde güvende hissediyorum ama bu da cinsiyetimden kaynaklanıyor. Çünkü şimdiye kadar taciz veya rahatsız edici bir durum yaşamadım ancak kız arkadaşlarımın buna maruz kaldığını, gerek dijital ortamda gerek ise gerçek hayatta taciz edildiğini biliyorum. KKTC’nin geleceğine umutla bakmıyorum hatta gelecek görmüyorum.”