Bu Ülke Nereye Gidiyor
Eski yılın son günlerinde tır dorsesinde ülkemize bir iş adamını kurşunlamak için gelen tetikçi ile tanıştık. Yeni yılın ilk gününde bu kez Lefkoşa-Kaymaklı bölgesinde bir ev kurşunlandı.
İş insanlarını kurşunlamak için daha önce de tetikçiler geldi. Bir kısmı yakalandı. Birkaçı ise işini yaptı, ellerini kollarını sallaya sallaya gitti.
Halil Falyalı böyle bir cinayete kurban gitti. Bir başka iş insanı ayağından vuruldu.
Tehdit edilen, haraç istenen iş insanları dertlerini kimselere anlatamamanın sıkıntısını yaşıyor.
Bu ülke böyle değildi.
Geçmiş yıllarda bu ülke insanları kapıları hiçbir zaman kilitlemezdi. Bu ülke esnafı camiye, ya eve öğle uykusuna giderken kapının önüne sandalye koyar öyle giderdi.
Nereden nereye geldik?
Birileri bu ülkenin kimyasını bozmak için ne gerekiyorsa yapıyor.
Tır dorsesinde bir tetikçi nasıl görünmeden bu ülkeye girer?
Üstelik daha 6 ay önce hükümet üyeleri kurdeleli törenle Mağusa limanına monte edilen X-Ray cihazının açılışını yapmıştı.
Ama daha önce arabalarla gelen milyon sterlinleri görmeyen X-Ray cihazı, tır dorsesindeki tetikçiyi de görmedi.
Bu yöndeki haberi dün manşetten veren gazetemiz Yenidüzen’e cevap Bayındırlık ve Ulaştırma bakanı Arıklı’dan geldi.
Arıklı sosyal medyadan yaptığı açıklamada “Anavatan Türkiye’de üretilen ve ülkemize hediye edilen bu X-Ray cihazları, son derece güvenilir ve en küçük bir kaçağı bile tespit edecek donanıma sahiptir. Ne yazık ki bu X-Ray cihazı, günde en fazla 25-30 civarında Tır aracını kontrol etme kapasitesine sahiptir. Oysa Mağusa limanına günde 200 Tır araç gelmektedir. Dolayısıyla gelen tırların ancak % 10’unu kontrol edebilir” dedi.
Tam da “özrü kabahatinden büyük” buna derler. Madem yalnızca yüzde 10’unu kontrol edebilecektiniz neden bağış olarak gelen X-Ray cihazı için 190 bin TL harcayarak bir de tören düzenlediniz?
***
Aslında benim bugün sorgulamak istediğim bizim nasıl bu hale geldiğimizdir?
Plansız, programsız nüfus artışı, bu nüfus artışına paralel ülkeye akan kara para ve bu paraları bir biçimde yıkamak için oluşturulan “Çamaşır Makineleri” durumundaki işyerleri ülkemizin kimyasını bozdu.
Casinolar, sanal ve sanal olmayan bet ofisleri, gece kulüpleri, her köşe başına açılan oto- galeriler vb. işyerleri aynı zamanda suç çetelerini de beraberinde getirdi.
Güvenlik güçleri bu çeteleri önlemekte yetersiz kalıyor. Gerek araç-gereç, gerekse de bu gibi teknik donanımı kullanabilecek personel eksikliği elbette bu yetersizliği açıklar.
Ama kimi dokunulmaz çetelerin varlığı ve güvenlik güçlerinin bile dokunamadığı çetelerin varlığı herkes tarafından biliniyor.
Nüfusumuzu bilmiyoruz. Geçtiğimiz günlerde Devlet istatistik Kurumu nüfusu 476 bin 214 olarak açıkladı. Ama buna kimse inanmadı.
Sokağa bakarak tahmin yürütenler içinde 1 milyon diyen de var, 2 milyon diyen de, 8 yüz – 9 yüz bin diyen de var. Ama kimse istatistik kurumunun projeksiyon rakamını inandırıcı bulmadı.
Bir ülkenin nüfusu bilinmezse hiçbir konuda plan ve program yapamaz.
Hele bizim gibi dünyanın her yerinden göç alan bir ülkede sadece nüfus sayısını bilmek de yetmez. Nüfus yapısını da sağlıklı biçimde bilmek gerekir.
Ne kadar Kıbrıslı Türk, ne kadar TC’den gelen, ne kadar İngiliz, Alman, Rus, Ukraynalı, İranlı, ne kadar Bengaldeşli, Pakistanlı, Türkmen vb. ile ne kadar Afrikalı nüfus olduğunu, bunların ne iş yaptığını, kaçının emekli olduğunu, emekliliğin nereden kaynaklandığını bilmemiz gerekir.
Bunun yanında bu insanların ne maksatla bu ülkeye geldikleri, şu anda geliş maksatlarına uygun kalıp kalmadıkları, geldikleri ülkelerde ne iş yaptıklarını ve sağlık durumlarıyla, eğitim düzeylerinin ne olduğunu da bilmemiz gerekir.
Bu nedenle yeni yılda ilk işimiz kapsamlı bir nüfus sayımı yaparak, hem nüfusu, hem de nüfus yapısını ortaya çıkarmak olmalıdır. Bununla da kalmamalı bu bilgileri şeffaf biçimde halkımızla paylaşmalı ve bundan sonrası için de günübirlik kayıt yapılmasını sağlamalıyız.
Bu işlem, diğer konular yanında ülkemizin güvenliği için de gereklidir.
Türkiye tarafından hibe edilen X – Ray cihazının, limana gelen TIR’ların sadece yüzde 10’unu kontrol edebildiğini ifade etti.