‘Bu yasa kamu düzenini sil baştan darmadağın eder’
KANAL SİM'e konuk olan Başbakan Yardımcısı, Maliye Bakanı, DP Genel Başkanı Serdar Denktaş’tan “Polis Yasası” yorumu
YENİDÜZEN (ÖZEL)
KANAL SİM'deki Radyo Gazetesi Programında Damla Dabiş Özel’in stüdyo konuğu olan Başbakan Yardımcısı, Maliye Bakanı, DP Genel Başkanı Serdar Denktaş gündeme özel konularla ilgili açıklamalarda bulundu.
Polis Yasası ile ilgili görüşlerini belirten Denktaş, “sakıncalı gördüğü” noktaları açıkladı.
Polislerin çok zor şartlarda çalıştığının bilincinde olduğunu ifade eden Denktaş, Polis Yasası ile ilgili uğraşları ‘polisin oyunu çalma girişimi’ olarak nitelendirdi.
Denktaş, “İşin mali boyutunu göremiyoruz, bilmediğimiz pek çok şey varken sırf oy uğruna onay verip bu sorumluluğu alamayız.
Gelecek sene nereden keserek bütçeye bu yükün karşılığını koyacaksın? Ne kadar koyacaksın? Emekli ile çalışan arasındaki toplam farkı nasıl dengeleyeceğiz gibi hesaplamalar yapsınlar ve polisin oyunu çalma girişimini ona göre devam etsinler…” yorumlarında da bulundu.
“Bundan sonrasında da gerekiyorsa meclise gideceğiz”
İlerleyen dönemde, gerek görüldüğü durumlarda meclise gideceklerini belirten Denktaş, seçime konsantre olduklarını kaydetti.
Polis Yasası ile ilgili soruları yanıtlayan Denktaş, dünkü Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu nisap girişiminde yeter sayı bulmadığı için toplanamamasını “Bu tasarıyı bir günde, hiçbir yerden görüş almaksızın gündeme getirdiler, oylayıp komiteden geçirdiler, dün de oylamasını yapacaklardı. Dün nisap oluşmamış. 50’nin 41’isiniz, hiçbir görüş olmaksızın bunu geçirdiniz, bekleyin inceleyelim dedik beklemediniz, e dün de içeri girip nisap sağlasaydınız. Siz 41 kişisiniz, biz 4 kişiydik…” diyerek değerlendirdi.
“Bu yasa kamu düzenini sil baştan darmadağın eder, emeklilik yaşının 50’lerin altına inmesine neden olur”
“Tüm partiler iktidara talibiz, göz göre göre altından kalkamayacağımız bir sorunu nasıl geçirirsiniz?”
Yasa ile emeklilik hakkı kazanacak kişilerin yanı sıra polise alınacak olan kişiler gibi pek çok kalemin bütçeye uydurulmasının, bu doğrultuda araştırmaların yapılmasının gerektiğini belirten Denktaş, tüm bunların yanında bu yasanın kimsenin önünü açmayacağını iddia etti.
Denktaş, “Bu yasa kamu düzenini sil baştan darmadağın eder, emeklilik yaşının 50’lerin altına inmesine neden olur. Ne kadar mükellefiyet doğacağının hesabını yapma imkanım şu anda yok, emekliye çıkacak olan polisin yerine kısa sürede yeni polis alma imkanımız yok, bütçe yasası için 2018 yılına girmemiz gerekir. Bir yılda bu kadar polisi alabilecek miyiz? Tüm bunları ödeyebilecek miyiz diye düşündüler mi?
Tüm partiler iktidara talibiz, göz göre göre altından kalkamayacağımız bir sorunu nasıl geçirirsiniz?” dedi.
“Bu senenin sürpriz partisi olarak seçimi bitireceğiz”
Denktaş, programda geçici işçiler ve sözleşmeli personeller hakkında da görüş sundu.
Programın sonunda 7 Ocak seçimleriyle ilgili de kısa bir değerlendirme yapan Denktaş, büyük sürprizlerle dolu bir seçim yaşanacağını işaret ederek, “Bu senenin sürpriz partisi olarak seçimi bitireceğiz” dedi.
"Anayasa’ya ters olduğunu, bunun bu şekilde geçirilmesinin mümkün olmaması gerektiğini belirten bir yazı, geçen hafta Meclis’e sunuldu"
Bugün (dün) de meclise katılamayacağız. Bundan sonrasında da gerekiyorsa meclise gideceğiz. Özdemir Berova’nın istifası ile birlikte komiteye katılma hakkını kaybettik. Toplamda bize ihtiyaçları yok zaten… Biz seçime konsantre olmuş durumdayız. Benim mecliste geçmesini istediğim yasa bütçe idi, bütçe de geçmediğine göre dönem sonuna kadar benim meclise katkı koyabileceğim bir şey yok aslında. O nedenle seçime odaklandık. Meclisteki arkadaşlar, komiteden geçirdikleri yasaları genel kuruldan da geçirsinler, yollarına devam etsinler.
“Anayasa’ya ters olduğunu, bunun bu şekilde geçirilmesinin mümkün olmaması gerektiğini belirten bir yazı, geçen hafta meclise sunuldu”
Polislerle ilgili yasa da dün meclisteydi ve birtakım rahatsızlıklar var. Bu tasarıyı bir günde, hiçbir yerden görüş almaksızın gündeme getirdiler, oylayıp komiteden geçirdiler, dün de oylamasını yapacaklardı. 28 yıldır siyasetteyim, çok ilginçtir Savcılıktan zehir zemberek görüş yazdığını ilk kez gördüm. Anayasa’ya ters olduğunu, bunun bu şekilde geçirilmesinin mümkün olmaması gerektiğini belirten bir yazı, geçen hafta meclise sunuldu. Dün nisap oluşmamış. 50’nin 41’isiniz, hiçbir görüş olmaksızın bunu geçirdiniz, bekleyin inceleyelim dedik beklemediniz, e dün de içeri girip nisap sağlasaydınız. Siz 41 kişisiniz, biz 4 kişiydik…
“Emekli ile çalışan arasındaki toplam farkı nasıl dengeleyeceğiz gibi hesaplamalar yapsınlar ve polisin oyunu çalma girişimini ona göre devam etsinler…”
“Bu insanların oyunu çalmak için bu tasarıyı karşılıklı olarak ikiz kardeşler yeniden gündeme getirdiniz”
Bu konudaki duruşumuz; Polislerin çok zor şartlarda görev yaptıklarını biliyoruz ama hiçbir hesaplama yapılmadı. Bu yasanın geçmesi halinde emeklilik hakkı kazanan 347 kişi olacak, hemen emekli olalım dedikleri halde de zorda kalınacak. Polis alınması gerekecek, eğitim süreleri ve yöntemi ile azar azar polis alındığında bir yıl yüzlerce polis olmayacak demektir… Polisleri bu zor durumdan kurtarmak için başka yöntemler aramamıza fırsat verin dedik… Hemşireler, gardiyanlar derken, ardından birçok kesim gelecek… Emeklilik yaşını yukarıya çekelim dedik ama aşağıya çekilmek isteniyor. Bu diğer sektörlere de yayılacak.
“Bu yasa tasarısını hazırlayıp bize getirdiler, inceleyelim dedik. Reddetmedim, incelmek istedim. Hemen kabul etmedim. Polislerin zor koşullarda çalıştığını ve onların şartlarını iyileştirmem gerektiğini tabi ki de düşünüyorum, burada hemfikiriz.”
Denk bütçeye ulaştıysak hemen dağıtmaya başlamamalıyız.
Bu yasa tasarısını hazırlayıp bize getirdiler, inceleyelim dedik. Reddetmedim, incelmek istedim. Hemen kabul etmedim. Polislerin zor koşullarda çalıştığını ve onların şartlarını iyileştirmem gerektiğini tabi ki de düşünüyorum, burada hemfikiriz.
Bir yasayı ortaya attım da iş ciddiye binince caydım diye bir durum yok. Bunu dile getirenlere sormak isterim.
Bu insanların oyunu çalmak için bu tasarıyı karşılıklı olarak ikiz kardeşler yeniden gündeme getirdiniz, polise de hırsızı boş ver, devletin bekçisini yakala diyorsunuz. Bunu kabul etmem. Bir sorunu çözmek için yol ve yöntemler müzakere edilerek bulunur.
Müsaade edin, inceleyelim, görelim diyeceğiz ve zaman isteyeceğiz ama siz oy birliği ile komiteden geçireceksiniz, meclise geldiği gün de ‘nisap yoktu da Serdar Denktaş’ı polis arar’ oldu… Ben buradayım.
Burada bütçe ile ilgili kısmını inceleyecek olan biziz, hukuk tekniği, anayasaya aykırı bir tarafı var mı gibi yönleri de Savcılık inceliyor, inceledi, keskin ve net bir dille de belirtti… Dün savcılıktan görüş alacağız denildi ama zaten mecliste görüş var. Geçen hafta gönderildi.
Seçim var, bunun kahramanlığını da yapabilirim. Anayasadan gelene kadar seçim de biter zaten, ben de polis oylarını karşıma almamış olurum. Ben yine doğru olanını söylüyorum. Bu yasa kimsenin önünü açmaz, bu yasa kamu düzenini sil baştan darmadağın eder, emeklilik yaşının 50’lerin altına inmesine neden olur. Ne kadar mükellefiyet doğacağının hesabını yapma imkanım şu anda yok, emekliye çıkacak olan polisin yerine kısa sürede yeni polis alma imkanımız yok, bütçe yasası için 2018 yılına girmemiz gerekir. Bir yılda bu kadar polisi alabilecek miyiz? Tüm bunları ödeyebilecek miyiz diye düşündüler mi? yoksa sadece o koltuklarda oturuyorlar mı? Sırtlarında kefe yok mu?
Tüm partiler iktidara talibiz, göz göre göre altından kalkamayacağımız bir sorunu nasıl geçirirsiniz?
Kamudaki çalışma verimi ve süresini iyileştirmek zorundayız.
Askere bu hak verilerek yolu açılmış deyip de her kesime vermeye kalkarsak altından kalkamayız…
45-50’lerinde emekliye ayrılanlar varken, ağır çalışanlar buna isyan etmeyecek mi?
Herkese dağıtalım nasıl olsa Türkiye öder dersek nasıl kendi ayaklarımız üzerinde durabileceğiz peki?
İlk kez denk bütçeyi oluşturmuşken bunu oy kaygısı için yeniden yıkmaya kimin ne hakkı var?
“Geçicilere de temkinli olmaları konusunda ifade verdim. Anayasa'dan döneceğini düşünüyordum. Anayasa aykırılığı konusunda ikna olmadım. Anayasaya uygunluk açısından, eşitlik ilkesi açısından uygun olmayacağını düşünüyorum ama karşımdaki parti olacağını söylüyor”
“Tek derdim umut yeşerten kesimin hayal kırıklığının devlete ters dönmesidir…”
Geçicilere de temkinli olmaları konusunda ifade verdim. Anayasadan döneceğini düşünüyordum. Anayasa aykırılığı konusunda ikna olmadım. Mali yönden hesaplanabilir bir yapı var, evet bir sıkıntı gelebilir ama kaldırılabilir bir sıkıntıdır, kadrolar boşalmayacak ve sıkıntı yaratmayacak onu gördüğüm için sıcak baktım. Anayasaya uygunluk açısından, eşitlik ilkesi açısından uygun olmayacağını düşünüyorum ama karşımdaki parti olacağını söylüyor. Uyarılarımı da dikkate alarak anayasaya uygun hale getirdiklerini söylüyorlar. Halen daha da ikna olmuş değilim ama hukukçu da değilim. Savcılığın verdiği görüş de muallak bir görüş… O zaman buna onay veririsiniz ona anayasa mahkemesi karar veriri. Vermezse tek derdim umut yeşerten kesimin hayal kırıklığının devlete ters dönmesidir…
“İşin mali boyutunu göremiyoruz, bilmediğimiz pek çok şey varken sırf oy uğruna onay verip bu sorumluluğu alamayız. Gelecek sene nereden keserek bütçeye bu yükün karşılığını koyacaksın? Ne kadar koyacaksın?”
“Polisin oyunu çalma girişimini ona göre devam ettirsinler”
Poliste bu böyle değil, konu orada tam tersidir… İşin mali boyutunu göremiyoruz, bilmediğimiz pek çok şey varken sırf oy uğruna onay verip bu sorumluluğu alamayız.
Gelecek sene nereden keserek bütçeye bu yükün karşılığını koyacaksın? Ne kadar koyacaksın? Emekli ile çalışan arasındaki toplam farkı nasıl dengeleyeceğiz gibi hesaplamalar yapsınlar ve polisin oyunu çalma girişimini ona göre devam ettirsinler…
“İş güvencesi ile sorun yok ama özlük haklarıyla ilgili sorunlar var”
Sözleşmeli personelin bu yasa içerisine alınmaması bir eksikliktir, alınabilinirdi. Üstelik bu kişiler çok faydalı kişiler, o yüzden sözleşmeleri sona ersin diye kimse girişimde bulunmadı. Rehberlerle ilgili de çeşitli çalışmalar yapıldı, iş güvencesi ile sorun yok ama özlük haklarıyla ilgili sorunlar var, sendika ile bakanlığın bir uzlaşıya varması gerek ama varılamadı, tüm sorun bu…
“Kendi ayaklarımız üzerinde durmak ve bir başka ülkeden kredi, mali yardım istememek aynı şey değil…”
Türkiye bize yıllarca karşılıksız yardım yaptı. Biz de bu esnada kendi gelir ve giderlerimizi hesaplamaya başladık. Bize cari gelir desteği veren Türkiye her yıl bu gelirin azalması gerektiğini ifade etti. 2013’te 450 milyon katkı veren Türkiye’den 2018 için 100 milyon istedik, 2019 için belki artık hiç gerek kalmayacak… Bu cari bütçe harcamalarımız için verilen kredidir. Kamu maliyesinin denk bütçeye kavuşması, kendi ayaklarımız üzerine durmaya başladığımızın göstergesidir. Birçok kalemi kendimiz karşılıyoruz. Büyük yatırımlar için de Türkiye’nin kapısını çalıyoruz. Amerika’ya Avrupa’ya muhtaç olmak daha mı iyidir? Kendi ayaklarımız üzerinde durmak ve bir başka ülkeden kredi, mali yardım istememek aynı şey değil…
“Bütçenin onaylanması için seçim tarihi biraz ileri atılabilirdi”
Biz seçimleri temmuzda mı haziranda mı yapalım da tasarruf edelim diye konuşurken, ‘tarihi muhalefet belirlesin’ denildi ve ortaya çıkıldı. Defalarca bütçeyle ilgili ikazlarımız oldu. Bütçeyi geçirmemize fırsat verin dedik, olmadı… Bütçenin onaylanması için tarih biraz ileri atılabilirdi…
“Yine bir koalisyon dönemidir. Tek partili dönemler memlekete çok fayda getirmedi”
Partide adaylıktan çekilmekle ilgili konuyu ve nedenlerini söz hakkı kendisi açıkladı. Dünden beridir konuya ilişkin çalışmalar yürütülüyor, ona göre yönetmeliğimiz uyarınca boş kalan yere yeni bir arkadaşımız girecek. Bugün netleşecek ve listelerimizi bugün sunacağız.
Yine bir koalisyon dönemidir ve bu ülkemizde daha iyi bir ortam yarattı. Tek partili dönemler memlekete çok fayda getirmedi. Koalisyonlar dengeyi de kurabilmek adına çok faydalı işler yapabiliyor. Büyük sürprizlerle dolu bir seçim olacak. Seçim sistemi nedeniyle de sayımı biraz uzun sürecek diyebilirim.
Biz DP olarak çok iyi ve birbirine bağlı bir kadroyla hazırlanıp yola çıktık. Bu senenin sürpriz partisi olarak seçimi bitireceğiz.