Bu Yol Nereye Gider Bilmem Ama Yürüyorum İşte...
Hep bir sorgulama ve anlamlandırma içinde yaşıyoruz hayatı. Bu bizi akıştan uzaklaştırıyor ne kadar da uzaklaştırıyor aslında. Yaptıklarımızdan hep bir sonuç bekliyoruz. Ama o kadar da katıyız ki sonucun olumsuz olmasına tahammül edemiyoruz. Hele ki yapacağımız şeyle bir yere varamayacağımızı düşünüyorsak adım dahi atmıyoruz. Süreç değil sonuç odaklı yaşıyoruz yani.
Halbuki doğanın bir parçası değil miyiz biz de? Güneş sabah doğarken, ‘Bugün içimden gelmiyor, önümde de bulutlar var zaten bugün doğmayıvereyim.’ diyor mu? Bir ağaç ‘Amaaan meyve ver meyve ver nereye kadar artık meyve vermekle falan uğraşamam’ diyor mu? Ya da o yıl çok kurak geçip meyve veremedi ise pes ediyor mu bir sonraki sene meyve vermekten. Doğadaki her şey sorgulamadan kendini gerçekleştirmeye çalışıyor. Ve sorgulamamak uyum içinde akışı getiriyor beraberinde. İnsan ise gereğinden fazla sorgulamalar ve aşırı beklentilerle bozuyor kendi doğal akışını.
Hepimizin bir yolu, bir varoluş amacı var bu hayatta. Hepimiz kendi gücümüzün yettiği kadar kendimizi gerçekleştirmeye çalışıyoruz aslında. Ama bize düşen sadece elimizden geleni yapmak. Evet, bir hedefle yola çıkmamız bir hedefimizin olması çok anlamlı. Ama o hedef tek odağımız olunca çıktığımız yolda alacağımız keyfi unutuyoruz. O yolda hedefe ulaşana dek harcanan sıkıntılı stresli anılarla dolu zaman kalıyor geriye elimizde. Çünkü başarmak zorunda olmanın stresi ile beziyoruz tüm anıları. Haliyle o hedefe ulaşamamak da hepten yıkıcı oluyor bizim için.
Bu yolda hedefimiz, yaptığımız şeyler karşısında hedeflediğimiz sonuçları elde etmek olmamalıdır. Bazen çok iyi iş çıkarır ama hedefe ulaşamayız, bazense parmağımızı şıklatmak kadar kolaydır hedefe ulaşmak. Bazen bizim için çok anlamlı olan bir yola girer hiç destekçi bulamayız, bazense etrafımızda bize destek olan onlarca insan belirir. Bazen çok kalabalık olur yol, bazen yalnız olursun o yolda, bazen herkes anlar seni bazen kimse anlamaz, bazen hedefe ilerlerken donar zaman bazen su gibi akıp gider. Bazen tam vardın sanırsın bir bakarsın iki adım geri düşmüşsün... İşte bu nedenle bize düşen varışa değil yola odaklanmak. Yolda başımıza gelen her şeyi kucaklamak. Bize iyi gelenlerden tat almak, bizi olumsuz etkileyenlerden dersler çıkarmak. Her şeyin geçici olduğunu kabul etmek. Dedim ya sen de bu doğanın bir parçasısın. Nasıl ki bir kez yağmur yağmaya başladı mı bu bir ömür sürmüyor, senin de yağmurlu, bulutlu, karanlık anların bir ömür sürmeyecek. Bırak, gözlemle sadece. Sende oluşturduklarını gözlemle, sende oluşturduğu hisleri, fiziksel değişimleri, ruhsal değişimleri, zorlanmaları gözlemle, neyin farklı olabileceğini düşün. Senin dışında onlarca etkenin sorumlu olduğunu gör hedefe ulaşacağın yolda...
Herkes kendi hızında, kendi yolunda, kendi amacı doğrultusunda ilerliyor hayatta. Aynen trafikte olduğu gibi. Bazen amaca giden yollar senin dışında nedenlerle tıkanıyor, beklemek zorunda kalıyorsun. İstediğin kadar geril, öfkelen, mutsuz ol; trafik kendi hızında akacak hayat da... o nedenle elinde olmayanı kabullen ve keyif almaya çalış olduğu kadarı ile... Unutma tahammül kabulle başlar...
Oscar Wilde şöyle demiş; ‘Kendin ol! Çünkü diğer herkes kapıldı!’. Yaşamımızın değeri, bizim kendi üzerimizde biçtiğimiz değer ile belirlenecektir ki bu da kim olduğumuza dair inancımıza bağlıdır. Bize olmamız için dayatılanın ötesindeki gerçek bizi görüp kabullendiğimizde bitecek kendimizle olan kavgamız... Kimin bizimle ilgili ne düşündüğünden bağımsız, sonsuz huzurun kapıları kendimizi olduğumuz halimizle kabullendiğimizde açılacak...
Birey olmak kendi varlığınla, olduğun gibi olarak kendi kaderini yürümektir. Kendi özünün, niteliklerinin ve ihtiyaçlarının farkında olarak, başkasının onayına ihtiyaç duymadan özüne, niteliklerine ve ihtiyaçlarına sahip çıkarak kendi yolunda yürümek... Küçük yaşlardana itibaren bizi kendi özümüzden uzaklaştıran etiketlerden sıyrılarak, başkalarının kabulüne gereksinim duyarak değil kendimizi olduğumuz halimizle, yargılamadan, anlayışla kabul ederek birey olabiliriz... Özümüze sahip çıktığımız günlerde buluşmak dileğiyle, sağlıkla...