Buffer Fringe ile ‘Kırılma Noktası’
Her yıl olduğu gibi bu yıl da uluslararası niteliğe sahip, iki toplumlu Buffer Fringe Festivali Kasım’ın ilk haftası Kıbrıslı sanatseverlerle buluşacak
Simge Çerkezoğlu
Her yıl olduğu gibi bu yıl da uluslararası niteliğe sahip, iki toplumlu Buffer Fringe Festivali Kasım’ın ilk haftası Kıbrıslı sanatseverlerle buluşmak için yoğun olarak çalışmaya devam ediyor. Pek çok yenilikle gerçekleşecek festivalin bu yılki sloganı ‘Kırılma Noktası’ olarak belirlendi. Toplumsal hayatımızda pek çok kırılma noktası yaşadığımız şu günlerde bu slogan ayrıca bir önem taşıyor. Festivalin detaylarını Dayanışma Evi Projeler Sorumlusu Lefki Lambrou anlattı. Festivale eklenen yeni bölümlerle birlikte öyle anlaşılıyor ki Buffer Fringe, artık bir festivalden çok daha fazlası olma yolunda ilerliyor.
“ANA PERFORMANSLAR İÇİN 300’DEN FAZLA BAŞVURU ALDIK”
Buffer Fringe Festivali bu yıl Kırılma Noktası sloganı ile hayat buluyor. Hayatlarımızın kırılma noktasına ulaştığı şu dönemde başvuru sayısına bakılırsa sanatçılar da benimle aynı şekilde düşünüyor. Lefki bu durumu şöyle açıklıyor;
“Hayatımız da gerçekten bir kırılma noktasından geçiyor. Tam da bu nedenden ötürü biz de festival için bu sloganı seçtik. Sanatçılarımızdan kendi kırılma noktalarını performansları ile sergilemelerini, izleyicilerin de bunlar arasından kendi kırılma noktalarını bulup üzerine düşünebilmelerini hedefledik. Böylece sanatçıları da özgür bırakmış, onları fazla sınırlamamış olduk. Bu kırılma kişisel, psikolojik, sosyolojik veya politik olabilir. Ama sonuçta hepimiz bir biçimde hayata dair bir kırılma içindeyiz. Bu duygudan yola çıkarak bu sloganı seçtik. Sanırım doğru bir tercih de oldu. Festivale sadece ana performanslar için tüm dünyadan üç yüzden fazla başvuru yapıldı. Hatta Fil Dişi Sahili’nden bile bir başvurumuz vardı. Elbette bu gelişmeler çok sevindirici. Ana performanslar arasında Almanya, İtalya, Danimarka ve Mısır gibi dünyanın farklı yerlerinden sanatçılar adamızda olacak. Ayrıca Kıbrıslı sanatçıların başvurularında da genel anlamda artış söz konusu. En fazla başvuru yapılan konu bu yıl toplumsal cinsiyet temelinde oldu. Toplumsal cinsiyet eşitliği, seksüel kimlik, taciz en sık karşılaştığımız konu başlığı oldu. Kişisel bir çıkış noktasından yola çıkarak, bunu toplumsal boyuta taşıyan performanslar sıklıkla karşımıza çıktı. Tabii bunun yanında müzakere, görüşme konularında da değişik performans başvurularımız oldu. Sonuçta her yıl daha fazla başvuru ile festivalimizi geliştirmeye, yaygınlaştırmaya devam ediyoruz.”
“FESTİVAL BU YIL 1-4 KASIM TARİHLERİ ARASINDA”
Lefki aldığı halkla ilişkiler, işletme ve kamu yönetimi eğitimlerinin ardından yıllardır pek çok sivil toplum örgütünde, iki toplumlu projede çalışıyor. Elbette Buffer Fringe Festivali’ne de katkıda bulunan isimlerin de başında geliyor.
“Buffer Fringe Festivali bu yıl beşinci kez yine Kasım’ın ilk haftasında, Lefkoşa’nın kuzey ve güneyinde yapılacak. 1-4 Kasım tarihlerinde gerçekleşecek ana gösteriler yanında, festivalle bağlantılı olan etkinliklerimiz 25 Ekim tarihinde başlıyor. İlk yılından bu yana festival adanın sanatını ve sanatçılarını gerek fiziksel gerekse de zihinsel anlamda geliştirmeyi hedefliyor. Elbette bunu yaparken sadece sanatçıları değil, sanatseverlerin de gelişimine katkıda bulunmayı arzuluyoruz. Bu yıl da, yurt dışından sanatçıları Kıbrıs’ta ağırlayarak, hem yerel sanatçılarımıza hem de izleyenlerimize farklı deneyimler yaşatacağız. Böylece çok kültürlülüğe katkı sağlamış olacağız. Tüm bunlar yanında özelikle iki toplumdan sanatçılara fikir alışverişinde bulunma imkânı sağlarken, toplumlar arasında köprü kurmayı da hedeflemekteyiz.
“RİMİNİ PROTOKOLL İLE KONUŞULMAYAN KONULAR KONUŞULACAK”
Bu yıl ilki gerçekleşecek ‘Rimini Protokoll’ benim için festivalin en ilginç detaylarından biri. Almanya’da uygulanan, ev ziyaretleri olarak bilinen bu çalışmanın detayları şöyle;
“Almanya ile işbirliği içinde gerçekleştireceğimiz ‘Rimini Protokoll’ dünya çapında etkinlik gösteren kültür enstitüsü, Goethe-Enstitü tarafından destekleniyor. Bu proje altı aylık bir dönemi kapsıyor. Avrupa’da ev ziyaretleri olarak bilinen bu proje, isminden de anlaşılacağı gibi insanların evlerinde gerçekleşen bir çalışma. İlk önce buradaki katılımcılar Almanya’dan gelecek özel bir ekip tarafından detaylı olarak bilgilendirilecek. Bu proje özünde Avrupalı olmaya dair sorular ve yanıtlardan oluşuyor. Elbette biz bunlar arasına Kıbrıs’a özgü sorular da ekledik. Önceden hazırlanan bu sorular özel bir cihaza yüklenecek, daha sonra katılımcılar evlerine kendi çevrelerinden konukları davet ederek, oluşturulan on beş-yirmi kişilik gruplarla cihaz yardımı ile bu soruları yöneltecek. Böylece bu sorular üzerinden bir sohbet doğacak. Bu da tabii ki bir performans, hedef ise insanların birlikte tartışmasını, konuşmasını sağlamak… Bu proje sayesinde hem konuşulmayan bazı konular konuşulacak, hem de özel ortamda olacağı için ulaşamadığımız kesimlere de ulaşabileceğimizi ümit ediyoruz. Bu çalışma sadece Lefkoşa ile sınırlı kalmayacak. Bunun yanında aynı sorulara iki toplumdan gelebilecek farklı yanıtlar merak konusu ve Kıbrıs için ayrıca bir yol gösterici olacak. Tüm bu sorular ve alınan yanıtlar da günü gelince kamuoyu ile paylaşılacak. Bu bölüm için başvurularımız Eylül’ün sonuna kadar mümkün olacak.”
“SATELLİTE İLE BAZI PERFORMANSLAR FARKLI ŞEHİRLERDE YENİDEN SAHNELENECEK”
Bu yıla özel festivalin bir diğer bölümüyse Satellite, uydu, ismini taşıyor. Projenin hedefi adanın geneline festival performanslarını taşımak olarak özetlenebilir.
“Bu yıl ilki gerçekleşecek Satellite bölümü ile festival kapsamında sergilenen bazı performanslar adanın farklı şehirlerinde yeniden izleyicilerle buluşacak. Ama bu sadece bizim festivalin bir parçası olmaktan öte arzu eden sivil toplum kuruluşlarının veya belediyelerin ev sahipliğinde bu performanslar sergilenebilecek. Bunun amacı daha çok izleyiciye ulaşmak ve Lefkoşa’ya gelemeyen sanatseverleri de bu performanslarla buluşturmak. Böylece sanatçılar da festival için büyük emek vererek hazırladıkları performansları bir gece ve belli bir kitle ile sınırlı kalmaksızın sergileyebilecekler.”
“ORTAK ÇALIŞMAYLA BİR HAFTADA TAMAMLANACAK PROJELER SERGİLENECEK”
Düet de yine bu yılki festivalin yeni bölümlerinden… İşbirliği ve birlikte yaşamayı hedefleyen bu performans, ilk aşamada, toplumlar arasında birlikte üretimi mümkün kılıyor.
“Düet, Buffer Fringe Festival’nin deneysel bir bölümü… Kısaca iki toplumdan veya farklı ülkelerden, farklı disiplindeki sanatçıları bir araya getirebilmek amacıyla yapmayı hedeflediğimiz bir çalışma. Bu bölümde yine işbirliği ve birlikte çalışma hedefleniyor. Birden fazla, farklı disiplindeki sanatçının oluşturacağı bir grup bir hafta sürecek ortak çalışmaları sonucu ortaya çıkardıkları projeyi izleyicilerle paylaşacaklar. Bu performanslar Ekim sonunda sergilenecek performanslardan olacak. Bu bölümde sergilenen bazı performanslar ayrıca Kasım’ın ilk haftası yapılacak olan ana sahneden de yeniden gösterim şansına sahip olacak.”
“BUFFER FRİENG’E 5 EURO KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ”
Tüm bunlar yanında festivale paralel farklı aktivitelere başvuru şansı halen devam ederken, Buffer Frienge ekonomik olarak desteklerimizi bekliyor.
“Elbette hala başvuruya açık yeni bölümlerimiz var. İzleyicilerin sanatçılarla düzenlenecek buluşmaya katılma, onlarla sohbet etme imkânına sahip olabilecekleri performanslar yanında ‘Fringe Ekranda’ bölümü de Stockholm Fringe Festivali ile ortaklaşa yürüttüğümüz bir çalışma olacak… Takdir edersiniz ki ekonomik olarak tüm bunları yapmak oldukça meşakkatli bir süreç olarak her yıl karşımıza çıkıyor. Bu nedenle her iki toplumdan, sanatseverlerden ve barışa inanan herkesten bize destek vermelerini bekliyoruz. Gösterilerimizin ücretsiz olmaya devam edebilmesi ve festivalin gelişebilmesi için 5 Euro’dan başlayan katkı seçeneklerimiz söz konusu. Tüm bu bilgilere web sitemizden erişebilirler.”