Bilge AZGIN

Yıllardır nice devlet terörüne maruz kalan Kürtlerin haklarının çiğnenmesine hep rıza gösteren bazı kesimler,
Bugün başka bir devlet terörüne karşı ‘terör yanlısı’ Kürtlerle birlikte barikat kurdular....
Yıllardır dindar insanları gerici diye aşağılayıp yaşam tarzlarının kısıtlanmasına onay veren bazı kesimler;
Bugün devlet erkinin seküler yaşam tarzlarını kısıtlamasına karşı dindarlarla birlikte hak aradılar. Türbanlı kadınların göstericilere nasıl gaz maskesi dağıttıklarına tanıklık ettiler...
Yıllardır “bu ülkede azınlıklara karşı katliamlar yapılmıştır”diyen liberal-sol çevreleri 301’den içeri tıkmak için çabalayan bazı kesimler;
Bugün “devlet şiddet kullansa bile her zaman doğru yapar” şiarına karşı liberal-sol çevrelerle  birlikte itiraz ettiler....
Yıllardır LGBT’lerin maruz kaldıkları şiddet sarmalı karşısında bir dakika bile düşünmeye zaman ayırmayan bazı kesimler;
Bugün LGBT’lerle birlikte “bu şiddet selini hak edecek ne yaptık?” diyerek haykırdılar...
Yıllardır bu topraklardan kaçırtmak için her türlü insan hakları ihlaline uğratılan Ermeni’lerin ve Rum’ların geçmişte mallarının bile gasp edilmesinden bir an bile utanç duymayan bazı kesimler; 
Bugün Ermeni’lerin binalarına ve Rum’ların kiliselerinin içine sığınıp tedavi oldular. “Devlet kendi vatandaşlarına böyle zulüm yapar mı?” diye dertleştiler.
Yıllardır sendikal haklara şüpheyle bakıp daha fazla sömürü için işçilerin maaş artışlarını hep alt sınırda tutmak isteyen bazı kesimler;
Bugün sendikalarla ve işçilerle birlikte devletin dayatmaya çalıştığı kapitalist rantçılığa birlikte karşı geldiler.
Yıllardır HES gibi birçok çevre katliamına karşı direnen çevrecilere “bir avuç idealist hipi” diye bakan bazı kesimler;
Bugün çevrecilerle birlikte “bir avuç yeşilin” üzerine en geniş direniş cephelerinden birini kurdular...
Yıllardır Fazıl Say gibi ulusalcı-laiklerin fikirlerinden dolayı kriminalize edilme süreçleri yaşanırken “fikirlerinize katılmıyorum ama fikirlerinizi özgürce söyleme özgürlüğünüzü sonuna kadar destekliyorum nokta” demek yerine bir sürü başka “amalar” sıralayan demokratlar;
Bugün “her dediğim olur dedirtmek için bu kadar da ezmek olmaz” diyerek güne “amasız” başladılar...
Ve yıllardır “Aleviymiş, Kürtmüş, Lazmış, Çerkezmiş demeyelim, azınlık yaratıp bölünmeyelim” deyenler;
Bugün ilk kez “Alevisi Sunnisiyle, Kürdü Türküyle, Müslümanı Hristiyanıyla, Dindarı Ateistiyle zorbalığa karşı hep birlikte birlik olduk” demeye başladılar.
Bugün 31 Mayıs 2013!
En yan yana gelmez denilen kesimlerin en derin çelişkiler içerisinde ilk kez bu kadar yan yana geldiği bir gün!
Her kesimin, kendi kesiminden başka kesimler için de, daha fazla demokrasi istemekten geçtiğini anlamaya katkı sağladığı ölçüde tarihte anlam kazanacak bir gün...
Bugün 31 Mayıs 2013!