‘Dünya Enerji Günü’nde şalterleri indirelim…
‘Çayda çıra’ oynarız (!)
‘Öğretmenler Günü’nde okulları kapatalım mesela!..
Uygulama nedir tam emin değilim…
“Belediye İşçileri Günü”nde çöpleri toplamayabiliriz!..
Basın Günü’nde gazeteleri kapatmayı başaramadık henüz…
“Bankacılar Günü’nde vezneler açılmasa da olur...
“İmamlar Günü” varsa, mesela o gün, ‘beş vakit’ yatar!..
“Mezarcılar” günü olursa yandık!..
Sahi “İtfaiyeciler Haftası”nda yangınlar ne olur?
Abartmayalım canım...
“Polis Haftası”nda mesela, yollar serbest kalacak değil ya!..
‘TIP Haftası’nda poliklinikleri kapatırız, görüldüğü gibi…
Özel klinikler ne oldu, soran olmaz genelde.
Bayram da bir yere kadar yani (!)
***
Ne ilginç değil mi?
“Kızınca” da “kapatırız” bizi!..
“Bayram” yapınca da…
Hem öfkeli, hem sevinçli günlerde aynıdır tepkimiz!..
***
En fazla ‘yasalar’ı tartışırız bu ülkede..
Satır satır…
Kelime kelime…
En fazla ‘yasalar’ı çiğneriz sonra!..
Takmayız bile…
Herhangi bir ‘otorite’nin de yasaları uygulatmak gibi bir derdi olmaz…
Yasalardan daha önemlisi ‘toplu sözleşmeler’dir...
Ödenek… Tahsisat varsa...
“Kazanılan hak” bırakılmaz.
***
Hükümet yurttaşa benzer, yönetim sivil topluma…
Yöneten yönetilen iyi bilir, nerede, nasıl paslaşacağını...
Hepsi, birbirinin aynasıdır da…
Nedense aynalar ‘kendimizi’ güzel gösterir hep...
“Başkalarını” çirkin!..
***
“Ne olacak canım” der geçeriz!..
“Aşk olsun yani” dudak bükeriz…
“Biz mi battık gözüne” içerleriz…
***
“Sinmesini” de biliriz, yerine göre…
“Gürlemesini” de…
Biz bu ‘düzeni’ içten içe çok severiz!..