Bugün bir sürpriz olur mu?
Uzun bir aradan sonra liderler bugün bir araya geliyor. Masada birikmiş çok konu var. Ama özellikle 2 tanesi çok önemlidir.
- Hidrokarbon yatakları
- Maraş
Bu iki konunun yanında en önemli bir başka konu da müzakerelerin yeniden başlaması için “Guterres Çerçevesi” ile ilgili yakınlaşma olup olmayacağıdır.
Müzakerelerin yeniden başlaması buna bağlıdır.
UBP-HP koalisyon hükümetinin Başbakan yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay hükümet adına şahin bir dış politika yürütmeyi seçti.
Türkiye’deki hükümet tarafından Kudret beyin sırtı sıvazlandıkça şahinliği de o oranda artıyor.
Bugünlerde Kıbrıs konusu ve Maraş ile doğal gaz konularında sık sık demeçler veren Özersay bunlardan birinde “müzakereler başlarsa benim desteğim yoktur” dedi. Bir başkasında da “cumhurbaşkanı 9 Ağustos’da yapacağı görüşmede Maraş ve doğal gaz konularını konuşmasın” diyerek Akıncı’ya “ayar vermeye” çalıştı.
Özersay doğal gaz konusunda “sahada kurduğumuz dengeyi yetkisiz bir ortak komite için bozamayız” da diyerek sanki TPAO sondaj çalışmalarında yüklü miktarda gaz bulmuş da bu anlamda sahada denge kurulmuş gibi açıklamalar da yaptı.
Şahin Dışişleri bakanımız yakında cumhurbaşkanı adayı olacak ya şimdiden milliyetçi cephenin desteğini sağlamaya çalışıyor.
Olabilir. Bu onun en doğal hakkındır. Ama şahin dış politika ile ülkeyi sürükleyeceği yer ancak bir savaş, ya da çatışma olabilir. Bunu bu ülkede ister sağcı olsun, isterse de solcu olsun aklı başında hiç kimse istemez.
Çünkü kendisi de dahil bu ülkede savaşın acılarını yaşamamış hiç kimse yoktur.
O nedenle müzakere yöntemi her zaman tercih edilmelidir. Dışişleri bakanları da bu amaçla vardır.
Liderler bugün Guterres çerçevesini görüşür mü?
Maraş ya da doğal gaz konularında akılcı yaklaşımlar ve yaratıcı önerilerle çatışmalardan kaçınmayı başarabilirler mi?
Elbette hepimizin merak ettiği asıl konu budur. Yoksa eskilerin deyimiyle “havanda su döverek” toplantıyı sonlandırırlar mı?
Bunları görüşme sonrasında liderlerin ya da sözcülerinin yapacağı açıklamalardan öğreneceğiz.
Peki bir sürpriz olur mu?
Bence zor. Ama adı üzerinde sürpriz. Yani beklenmeyen bir sonuç her zaman mümkündür.
Akıncı çok önceden Guterres çerçevesini kabul ettiğini ve bu çerçevede müzakerelere devam etmek istediğini hem BM’ye, hem de Anastasiades’e iletmişti.
Bugün Anastasiades de “tamam ben de bu çerçevede müzakereye varım” derse Guterres Eylül ayında yapılacak BM Genel Kurul toplantısının öncesi, ya da sonrasında üçlü zirve yapabileceğini açıklamıştı. Şartı da liderlerin kendi adı ile anılan kriterlerde ilerleme sağlamaları, ya da ciddi yakınlaşmalarıdır.
Bu gerçekleşirse önümüzdeki günlerde özel temsilci Lute adaya gelecek ve taraflarla görüşerek New York zirvesinin ön hazırlığını yapacak.
Guterres 3’lü zirvenin ardından da yeterli ilerleme sağlanırsa 5’li zirve çağıracağını liderlerle yaptı telefon görüşmesinde liderlere aktardı.
Bu durumda liderlerin bugün sağlayacağı ilerlemeler sayesinde müzakereler yeniden başlayabilir. Ama 5’li zirve bütün tarafların onay vermesi ile toplanabilir. Yani 2 toplum lideri yanında 3 garantör de bu çerçevede çözüme sıcak bakmalıdır.
Yani bugün her şeyin olumlu gitmesi de yetmez. Garantörlerin de sürece katkı yapması gerekir.