“ ‘Bugün ölmediysek, hiçbir gün ölmeyiz canım’ dedi… Öldü…”
Ercan-İskele Anayolu’nda 10 Mart günü geçirdikleri kazada 1 yıllık eşini kaybeden Umut Çavuşgil, kazada aldığı bedensel yaralarının acısının yanı sıra, eşini toprağa vermenin derin acısını taşıyor…
O anları ve kaza sonrası yaşadıklarını YENİDÜZEN’e anlatan acılı eş Umut Çavuşgil, göğsünde, bacaklarında ve ayaklarında o kazada aldığı yaraların izlerini taşıyor, ruhundaki yaranın derinliği ise yürek burkuyor…
Meltem SONAY – Mert ÖZDAĞ
Ölümlü trafik kazasının hayattan kopardığı, sevenlerinden ayırdığı İlter Taşpınar Çavuşgil, geride yaslı ailesi ve sevenlerini bıraktı.
27 yaşındaki talihsiz genç kadın İlter Taşpınar Çavuşgil ve eşi Umut Çavuşgil araçlarında seyahat ederken, karşı şeritten gelen aracın ters şeride geçmesi onları sonsuza kadar ayıracak kazaya sebebiyet verdi…
Kazadan öncesini, o anları ve kaza sonrası yaşadıklarını YENİDÜZEN’e anlatan acılı eş Umut Çavuşgil, göğsünde, bacaklarında ve ayaklarında o kazada aldığı yaraların izlerini taşıyor, ruhundaki yaranın derinliği ise yürek burkuyor…
Halen koltuk değnekleri ile zorlukla yürüyebilen Umut Çavuşgil, doktorların dizi ve ayak parmaklarındaki hasarlar için ameliyat gerekebileceğini ifade ediyor, yüreğindeki derin yara için ‘ilacım zaman’ diyor.
“Göğsümde, dizlerimde ve ayak parmaklarımda ciddi hasar var… Doktorlar 1 ay kımıldamadan yatmam gerektiğini söyledi ama daha geçireceğim ameliyatlar var. Doktorlar süreç içerisinde neler yapılacağına karar verileceğini söyledi. İşe dönmemin 6 ay, 1 yılı bulabileceğini söylüyorlar” diyen Umut Çavuşgil, devlet yetkililerinden, doktorlara, basından, sivil halka yardımcı olmak isteyen, arayan soranın çok olduğunu söyledi, teşekkür etti.
‘CANIM KORNAYA BAS’ DEDİM… “Virajdan sonra düzeldiğimiz vakit karşıdan gelen araçla 50 metre falan vardı… Ansızın arabayı yolun içerisine kaçırarak geldiğini gördüm. Arabayı eşim kullanıyordu, ben yanındaydım. ‘Canım kornaya bas’ dedim…”
Umut Çavuşgil kaza anını şöyle anlatıyor:
‘Canım kornaya bas’ dedim…
“Galip Usta’nın oradan geçiyorduk, yol zaten virajlanır… Virajdan sonra düzeldiğimiz vakit karşıdan gelen araçla 50 metre falan vardı… Ansızın arabayı yolun içerisine kaçırarak geldiğini gördüm. Arabayı eşim kullanıyordu, ben yanındaydım.
‘Canım kornaya bas’ dedim… Eşim kornaya bastı, araç halen üstümüze geliyordu. Ben arabanın içinde kullananı bile göremedim, eğilmiş galiba telefonu almak için…
‘Canım sola doğru çek dedim’, sola çektik biz… O düz gitse, ya da sola doğru kırsa bizim üstümüze çıkmayacaktı. Bizim arabamız beyaz çizginin bir tekerlek gerisindeydi zaten… En son arabayı üstümüze doğru kestiğinde yandan girdi.
Eşimin oturduğu tarafa vurdu... Sanırım direksiyon eşime zarar verdi. Otopsi raporunda çıkan mesanenin delindiği… Ne beyninde, ne ciğerlerinde hiçbir şey yoktu… O vurmanın etkisiyle veya direksiyondan aldığı darbeyle mi bilmem…
Eşim ameliyatta öldü”.
‘CANIM HAYATTA MISIN’ DİYE SORDU. ‘EVET’ DEDİM… “Kaza anından sonra, takla attık ben şokta gibiydim önce eşim bana seslendi, ‘Canım hayatta mısın’ diye sordu. ‘Evet’ dedim, ‘Madem bugün ölmedik hiçbir gün ölmeyiz’ dedi… Ambulansta yolda gelirken de hep konuştuk…”
“‘Canım hayatta mısın’ diye sordu…”
“Yolda hastaneye gelirken biz eşimle konuşuyorduk. Aynı ambulansta geldik biz… 3-4 takla attık, ilk beni çıkardılar… Eşimin tarafına vurduğu için onun tarafı ezilmişti. Arabadan ilk beni çıkardılar, ondan sonra eşimi çıkardırlar.
Kaza anından sonra, takla attık ben şokta gibiydim önce eşim bana seslendi, ‘Canım hayatta mısın’ diye sordu.
‘Evet’ dedim, ‘Madem bugün ölmedik hiçbir gün ölmeyiz’ dedi…
Ambulansta yolda gelirken de hep konuştuk… Acil’e girdiğimizde sol taraftaki odaya eşimi aldılar, sağ taraftaki odaya da beni aldılar.
Doktorlar geldi, kontrollerimiz yapıldı ikimizi de tomografiye yolladılar. İlk eşimi aldılar, sonra beni… Beni çıkarıp odaya aldılar, bana ‘Bu kadar darbeye rağmen hayatta kalman, iç kanaman olmaması mucize’ dediler… Hayal meyal hatırlarım.
Eşime de müdahale ediliyordu, ne yapıldı bilmiyorum, eşimi aldılar, yanımdan geçtiler yukarıya ameliyata götürdüler. Hatta oradan birisi bana, ‘Merak etme eşinin durumu iyi, ayağında kırık var, onu ameliyat edip gelecekler’ de dedi. Kimdir, nedir bilmem… Hatırlamıyorum.
“Ben röntgende beklerken eşimin ölüm haberini aldım”
“Beni röntgene aldılar, orada beklerken bacanağım geldi, eşimin ölüm haberini verdi… ‘Ameliyatta kaybettik’ dedi… Ondan sonra iç kanamaya bağlı iki kez kalbinin durduğunu söylediler. Sonra hastaneden kaçtım…
İnsanlar duymaya, aramaya, gelmeye başladı… Annem halen kazayı duymamıştı… O da rahatsız çıkıp geldim, ona da doktor kontrolünde söyledik. Sonra yine hastaneye gittik otopsi için…
Doktorlar cenazeye katılma dedi ama eşime son görevimi yapmak için gittik, toprağı attıktan sonra düşüp bayılmışım… Yine hastaneye yattım, tedavim de başlandı.
Kaza anından sonra arkalarından gelen 12 araçtaki insanların ifadelerine başvurulduğunu da aktaran Umut Çavuşgil, kazayla ilgili gördüklerini doğru bir şekilde aktaran herkese de, Trafik Şube Amiri’ne de teşekkür etti.
“Tazminat davası açacağız… Bağışlayacağız…”
Hiçbir maddiyatın eşini geri getirmeyeceğine vurgu yapan Umut Çavuşgil, hukuken gereken her şeyin yapılacağını belirtti, tazminat davası açma niyetinde olduklarını aktardı. Eşinin adını yaşatmak adına da bu tazminat davasından elde edilecek paranın SOS Çocuk Köyü’ndeki bir çocuğun ihtiyaçlarına bağışlayacaklarını ifade etti.
“BAŞKA İLTERLER ÖLMESİN…” “Yüzde bir bile suçu olmayan bir insan gitti… Karşı tarafından ihmalkarlığı mı dersiniz, dikkatsizliği mi dersiniz, ondan dolayı gitti…”
“Yüzde bir bile suçu olmayan bir insan gitti… Başka İlterler ölmesin…”
Acılı Eş Çavuşgil’in mesajı ise dikkat çekiciydi:
“Başka İlterler ölmesin… Lütfen gereken önlemler alınsın… Başka aileler de bu acıları yaşamasın… Bu toplumsal olaylar gün geçtikçe büyüyor. Bizden sonra da kaç kişi daha öldü, başkaları ölmesin artık… Bir alkoldür, telefondur, bunlara bir çare bulunsun artık. Gerekirse an ağır ceza verilsin. Yüzde bir bile suçu olmayan bir insan gitti… Karşı tarafından ihmalkarlığı mı dersiniz, dikkatsizliği mi dersiniz, ondan dolayı gitti… Daha 1 yıllık evliydik… Başkaları ölmesin artık, bu kadar yeter”.
Kaza nasıl olmuştu?
Ercan-İskele Anayolu üzerinde, Yeniceköy kavşağında 1 Mart’ta meydana gelen trafik kazasında araçta sıkışan 27 yaşındaki İlter Taşpınar (K-27) yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirmişti.
50 yaşındaki Fatma Yakupoğluları, yönetimindeki GS 918 plakalı araç ile İskele istikametine doğru seyrettiği sırada dikkatsizliği sonucu yolun sağına geçerek, o esnada karşı istikametten gelen 27 yaşındaki İlter Taşpınar yönetimindeki PR 959 plakalı aracın önünü tıkamıştı.
Yaşanan çarpışma sonucu PR 959 plakalı araç, yolun solundan çıkarak sol yan kısmı üzerine devrilmişti.
Kaza sonucu yaralanan her iki araç sürücüsü ile PR 959 plakalı araçta yolcu olarak bulunan 35 yaşındaki Umut Çavuşgil kaldırıldıkları Lefkoşa Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınmış, PR 959 plakalı araç sürücüsü İlter Taşpınar (K-27) yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirmişti.