“Bir gazetemiz” dedi, sevgili Serhat İncirli...
Ben açık yazıyorum, adıyla...
“Bu ülkede gerçek gazetecilik yapan üç beş kişiden biridir bu gazeteyi yöneten arkadaşım ve mesleğe aynı günlerde başladığım, çok sevdiğim biridir” sözlerini de üzerime alıyorum.
“Bilmukabele” derdi eskiler!
...

Hüseyin Özgürgün’ün “boşanma süreci”ne dair manşetimizi eleştirdi.
Şunu sordu:
“Bu ülkedeki tüm siyasilerin özel yaşamlarına ve mahkemede olan meselelerine el atmalı mıyız atmamalı mıyız?”

*  *  *

Sevgili Serhat, özel yaşama içtenlikle saygılıyım.
Eminim tahmin ediyorsun, “en ciddi muhalefet” yaptığımız siyasetçilere dair hepimize ne belgeler geliyor, ne sırlar...
Hele kimileri...
O meşhur Annan Planı sürecinde, hakkımızda onca çirkeflik yapmışlardı. Yine de özel hayatlarına tek bir gün toz kondurmadık.

*  *  *

Elbette bir insanın boşanma süreci zordur, özeldir, hassastır.
Keşke “aile davaları”nın tümü kapalı görüşülse... Ve suç olsa dışarıya bilgi sızdırmak...
“Özel Hayatın Gizliliğinin ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası” yayınlandığı dönemde epeyce yalnız kalmıştım.
Çünkü bu yasanın “basın özgürlüğünü ihlal ettiğini” savunanlar, kıyamet kopartmıştı.
Demiştim ki, “Özel hayatı en fazla da basın üzerinden gelebilecek tehditlere karşı korumalıyız. Basın özgürlüğü fikir, anlatım, düşünceye özgürlüktür.”

*  *  *

Yine de sevgili Serhat.
Buradaki mesele sanırım “özel yaşam”ın çok ötesinde...
Hep örnek verirsin sen, uzun seneler yaşadığın İngiltere’ye dair...
Şimdi sorarım...
Bir Başbakan’ın banka hesabında 30 dakikada 4 milyon liralık bir para hareketi varsa...
Ve bu rakam, normal geliri ile izah edilemiyorsa...
Herkes de karnından konuşuyorsa üstelik...
Tam da o süreçte kimi özel izinler, imtiyazlar verilmişse...
Bu hesaplar bir boşanma davası vesilesiyle ortaya çıkmışsa...
Geçtim “trafik cezalarını sildirme” falan işlerini...
Eğer İngiltere’de yaşansa tüm bunlar, ne olurdu?
Bu paranın kaynağını kimse sorgulamaz, bu dava hiç gündem yapılmaz, banka hesapları da görmezden mi gelinirdi?
Ve yönelttiğin soruya gelecek olursak, Serhat’ım...
“Bu ülkedeki tüm siyasilerin özel yaşamlarına ve mahkemede olan meselelerine el atmalı mıyız?”
Hiçbir siyasinin özel yaşamına el atmayalım....
Ama... Herhangi bir siyasinin böylesi “hesapları” varsa, böylesi “şaibeli banka hareketleri...”
Sonuna kadar deşifre edelim.
En sevdiğimiz de olsa, en kızdığımız da...  Peşine düşelim...