1. YAZARLAR

  2. Eralp Adanır

  3. Bülent Dizdarlı’dan “Mustafa Defteralı”
Eralp Adanır

Eralp Adanır

Bülent Dizdarlı’dan “Mustafa Defteralı”

A+A-

 

Rahmetli babamın çok yakın ve uzun süreli dostu olan Kıbrıslı Rum; Andreas (Şodi), Apoel’in en flaş futbolcularından biriydi. Sınır kapıları açılmadan önce bile babam; Şodi ile irtibatını hiç yitirmemişti mesleklerinden de dolayı. Şodi’ye geçtiğimiz ay, Mete Adanır Vakfı yayını olan SPOR TARİH dergilerimizin tüm sayılarını hediye etmiştim. Evet, Türkçe okumayı bilmediğini kendisi de söylemişti ama dergi içerisindeki fotoğraflara baktığında ilk aklına gelen “Defteralı” olmuştu. Karşılıklı çok kez mücadele etmişlerdi futbol sahasında. O Apoel’e kaptanlık yapmış biriydi, Defteralı ise Çetinkaya’nın bel kemiği. O an bir kez daha anlamıştım bizim efsanemiz Mustafa Defteralı’nın ne kadar “efsane” olduğunu.


Yazım alanımızda bana göre çok değerli ürünler vermeye başlayan değerli dost; Dr.Bülent Dizdarlı’nın, hem bir Çetinkayalı olmanın vefa göstergesiyle hem de bir yurtseverliğin verdiği sorumlulukla kaleme aldığı “Efsaneden Doğan Efsane MUSTAFA DEFTERALI” isimli kitabı; Kıbrıs Türr Spor Tarihi’mizin “sözlü tarih” bağlamında çok değerli bir ürün olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Toplum belleğimizi güçlendirmek ve daha nitelikli ve yere sağlam basarak yürümenin yolu; belleğimizle-geçmişimizle ilgili kaynaklara dayalı yayınlar yapmak büyük önem taşımaktadır. Yoksa günümüzde biri çıkar ve “futbolu size biz öğrettik” de diyebilir. Böylesine pişkinlikleri hepimiz yaşadığımız şu günlerde görme ihtimalimiz vardır. Ya da size hiçbir nitelikli futbol geçmişiniz, değerleriniz, başarılarınız yokmuş gibi de davranılabilir.
İşte tüm bunların cevabı; ister yazılı ister sözlü olsun; belleğimizin güçlü olmasından ve yazılı kaynaklarımızdan geçer.

Dizdarlı; futbolumuzdaki belleğimizi güçlendiriyor. Mustafa Defteralı merkezli olsa da kitap, çevresinde bu toplumun yaşam biçiminden, ilişkilerinden, sosyo-sportif kültüründen ve hatta politik gelişmeler içerisinde futbol dünyamızın nasıl etkilendiğini de gözler önüne sermektedir. Bu durum da; bahsedilen dönemi anlayabilmemizde, yorumlarımıza katabilmemizde önemli bir kaynak oluşturmaktadır.

Değerli dost-yazar Dr.Bülent Dizdarlı’yı yürekten kutlarken, kitapta Besim Baysal imzalı “Editörün Notu” başlıklı yazıdan bir alıntıyla yazımızı noktalamak istiyorum:  

“...Mustafa Defteralı’nın futbol oynadığı dönemler Kıbrıslı Türklerin hiçbir sınırlama ve engelleme yaşamadan; ne Kıbrıslı Elen liderliği ne de Türkiye devletinin engellemelerine maruz kalmadan spor faaliyetleri yürüttüğü, uluslararası futbol maçları yaptığı bir dönemdir. Özellikle Çetinkaya olarak uluslararası maçların yapıldığı bu dönemde Türkiye’nin önemli birçok takımından daha üstün bir futbol anlayışının olduğu ortadadır. Kıbrıs karması olarak yapılan maçlara neredeyse hepsinde iki toplumdan eşit sayıda futbolcunun çağrıldığı görülmekte ve Kıbrıslı Türk futbolcuların daha yetenekli ve tecrübeli olmasından dolayı daha çok Kıbrıslı Türk futbolcunun dahi çağrılması konuşulmaktaydı...(futbolda) Kıbrıslı Türkler olarak bizim 1950’li yıllarımızın bile çok çok gerisinde kaldığımız, özellikle de bu kitap sayesinde gözle görülecek kadar aşikardır...”

Bu yazı toplam 3164 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar