Bülent Fevzioğlu ve “... 55 Şiir Yolcusu”
Uzun yıllardır aynı yolda yürüyüp aynı kaygıyla debelendiğimiz toplum belleği girdabında, birbirimize tutunarak, girdap döndükçe üretmeye devam eden insanlarımızın başında gelen birisidir Bülent Fevzioğlu dostum.
Çok kez sohbet ettik toplum belleğimize ne gibi araştırmalarla katkı koyabiliriz diye.
Çok kez yüreğimiz burkularak dile getirdik “kaç kişi kaldık bu alanda” diye.
Çok kez üretmeden konuşan, bilgisi olmadan fikri olan insanların söylediklerine kulaklarımızı kapadık.
Gün oldu mezardan insanların anılarını yaşamlarını çıkardık “belge-bilgi” niyetine topluma kazandırdık.
Gün oldu bir bilgi kırıntısı için günlerce zaman harcadık.
Bundandır ki Bülent dostumu çok yakından tanıyan biri olarak bu “girdap yolculuğumuzdan” bir dem vurmak istedim.
“100 Yıldan Günümüze Mağusa Edebiyat Haritasından 55 ŞİİR YOLCUSU” isimli yeni çalışmasına imza atan Fevzioğlu’nun bu 26. Kitabı. Elbette “yayına hazırladıkları” apayrı bir külliye.
Son yıllarda sürekli araştırma kitaplarıyla yol alan Bülent Fevzioğlu’nun şiir yönünü bilen bilir. Bana göre müthiş bir kalem-yürek. Ama hâlâ yazmakta olduğu bu şiirlerini, “bunlar dursun nasıl olsa benimdir yayınlarım” düşüncesiyle ötelerken, toplum bellek ve kültürüne katkı koymayı birincil hedef seçip, sorumluluğunu taşımayı üstlenmiş bir kalem.
Ne kadar genel olarak Kıbrıs-Kıbrıs Türk tarihi, folkloru, yazını üzerine araştırmalar yapıp kitaplar yayınlasa da, bir “Mağusalı” olarak, kendi doğup büyüdüğü bu şehre ve dolayısıyla insanına kültürüne anılarına da bir o kadar sahip çıkıp yazmak-yaşatmak için yüreğinde vefa borcu taşıyan bir kalem.
“Mağusa Haritasında Yüzlerinin ve Yüreklerinin İzdüşümleri Kalmış 116 İnsan (2001)”, “Kıbrıs Türk Mücadele Yıllarında (1964-1974) ‘Mağusa Müzik Toplulukları’ (Derviş Güryel’le-2017)” ve “Suna Atun’un Yayınlanmamış Mağusa Dosyası (2019)” isimli kitaplarından da anlaşılacağı gibi, “özelde” Mağusa, Mağusalılar tarihi anıları üzerine de çalşımalar yapmıştır. Mağusa merkezli “... 55 Şiir Yolcusu”, yaşadığı şehrin, tarihinin ve insanının yürekteki tutkusunun bir izdüşümü niteliğinde.
Kitapta yer alan isimler ve şiirlerin derlendiği zaman dilimi sie, 1941-1984 yılları arası. 43 yıllık bir geçmiş içerisinde kâh gazetelerde kâh bir yerlere kaydedilmişliğin bulunmasıyla oluşan kitabın sanırım yazarlar için en zor safhası, kitabın baskıya verilebilmesidir. Bu noktada Mağusa Belediye Başkanı sn. İsmail Arter’in ve Belediye Yönetim Kurulu’nun bu konudaki hassasiyet , sorumluluk ve vefa göstergesiyle sponsor olmaları, ayakta alkışlanması gereken bir davranış.
Edebiyat dünyamıza yerel yönetimlerin daha bir önem vermesinin kanımca bu alanda çalışma yapan her kişinin en büyük beklentilerinden biridir. Hele ki bu çalışma, o bölgenin insanı, tarihi, sanatı, edebiyatıyla ilgiliyse.
Kitabın en sonunda sözlerini Bülent Fevzioğlunun yazdığı, beste ve yorumculuğunu Turgay Salim Hoşsöz’ün üstlendiği “Mağusa Şehr-i Kal’a” ağıt-türküsünün hem notası hem de sözlerinin verilmesi, kitabın ruhuna yakışan bir düşünce olmuştur.
Sevgili dostum Bülent Fevzioğlu yanında, kitap yolculuğunu ve emeğini paylaşan oğlu, sevgili Bilgi Fevzioğlu’nu, kitabın önsözlerini yazan sn. Belediye Başkanı İsmail Arter ve sevgili dost Ümit İnatçı’yı yürekten kutlarım.
Bugünkü yazımızı kitapta yer alan, Bülent Fevzioğlu’nun “Toplumcu Bir Sorumluluk” başlıklı yazısından bir alıntı yaparak tamamlıyoruz.
“Bu kitap, ‘Mağusalı Şairler Antolojisi’ değildir...
Bu kitap; 100 yıldan günümüze, Mağusa ve beldesi köylerinden Kıbrıs Türk edebiyatı ağacında ayrı bir dal olan “şiir”e doğru yürüyen; okumuşu-cahili, bilinçlisi ve önsezilisi ‘yolcu’ların kitabıdır...
Bu kitapta; edebiyat sohbetlerinde sıklıkla sorulan o ezber, “kim şair kim değil?” sorusuna hiç bir şekilde yanıt aranmamış, kitapta yer alan hiç kimse ne yazdıkları, ne yayımladıkları, ne de farklıca etkinliklerden almış oldukları haklı ödülleri ile de ötekinden ayrıştırılarak daha bir öne çıkarılmamıştır...
Bu kitabın hedefi; şiir yazınımızda kimin birinci, kimin beşinci, kimin sonuncu geldiği ile de asla ilgili değildir...
Bu kitap; 100 yıldan günümüze, Mağusa ve beldelerinden Kıbrıs Türk edebiyatı ağacında “Şiir” denilen dala; duygu, düşünce ve yürek üçgeninde zihnini yoran, emek veren ve bu dalın daha bir çiçeklenmesi için (bilerek ya da bilmeyerek) inançla su taşıyan insanların ulaşabildiğince önce biyografilerinin, sonra ürettiklerinin bir toplamıdır...
Kısacası... bu kitap... Her ne varsayı “Devlet”’ten ya da yerel yönetimlerden beklemeden... Ve de:
-“Bana ne yahu” değil de, “ben yapmazsam, yazmazsam kimse yazmaz-yapmaz” diyen insanların yaşadıkları güne –yüreğe not düşmelerinin kitabıdır... Ve bu kitap;
“Üniversite ülkesi” olmamız babında; gelecekte edebiyatımızı araştıracak, yeni bildiriler, yeni makaleler, yeni kitaplar yayımlayacakları mutlak olan araştırmacılarımızın, yazarlarımızın ve akademisyenlerimizin çalışma masalarında kolaylık sağlayacak, bir ön hazırlıktan ibarettir...”