Bu yaşama açarken gözlerimizi kimi insanların “seçilmiş/görevli” olduğuna inanırım.

Aynı inancı kadim dostum; şair, araştırmacı-yazar Bülent Fevzioğlu da taşımaktadır.
Böylesi insanlar, yaşadıkları toplum için becerisi neredeyse o beceri aracılığıyla üretim yapmak, kendisiyle birlikte yaşadığı toplumuna, toprağına ve tüm değerlerine değer katma misyonu üstlenmiştir.
Onların yaptıklarının hiçbiri de tesadüf değildir.

Ne toplumunu yurtdışında açtığı sergilerle, etkinliklerle, başarılarla tanıtan sanatçılarımız, ne bu ülke şartlarında illâ ki üretmek ve paylaşmak adına canını dişine katarak yol alan sanatçılarımız, ne de geçmişi bugüne, bugünü geleceğe taşımak için neredeyse iğneyle kuyu kazarcasına, her kırıntı bilgiyi toplayarak somut kalıcı yapıtlarıyla toplum belleğine sunan aştırmacılarımız... Hiçbirinin de yaptıkları bu eylemler tesadüfi değildir.

Bülent Fevzioğlu dostumu yakından tanıyanlar bilir.
Yaşamı, yaşam oksijeni tek kelimeyle “araştırma-yazma” dır.

Kimse de kendisine “bunu yaz” demeden, kendinden, ailesinden, ekmeğinden keserek bir üretimi ortaya koyup, Kıbrıs Türk Toplumunun kültürel arşivine ve belleğine bir kitap daha kazandırmak için didinen ve bu konuda bir elin beş parmağını geçmeyen ender insanlardan biridir.
Araştırmacılık ve yayıncılık; devamlılık ister.
Bir kitap yazmakla ne yazar olunur, ne araştırmacı.

Hele hele sadece bir Üniversite lisans, master, doktora gibi tezleri (ki bunların da çok önemli kaynak kitaplar olduğunu teslim edelim) kitaplaştırmakla da yazar-araştırmacı olunmaz. Kısacası “bir kitap okudum dünyam değişti” ile aynı değildir, “bir kitap yazdım yazar oldum” denmesi.

İşin “gerçek” tarafı; yazdıklarınla toplum belleğine yenilik, açıklık ve bilgi katabilmek ve daha da önemlisi, bu üretimlerin “devamlılığı”dır.

İşte Bülent Fevzioğlu; şiirden araştırmaya kadar gönlünü, belleğini, yazım ustalığını ve topluma karşı sorumluluğunu, sayısını bile unuttuğunu tahmin edeceğim ürünleriyle bizlere ulaştırmaya devam ediyor.
“Kıbrıslı Türklerde Atletizm Etkinlikleri ve Unutulmayan Rekorlar (1900-1979)” isimli yeni yayını, SAMTAY Vakfı’nın 51. Yayını olarak okurla buluştu. 510 sayfalık bu kitap için Bülent şunları söylüyor:

“Kıbrıs Türk Atletizm Tarihimizle ilgili bir İLK KİTAP bu... 1900'den 1979'a; 80 yıl içerisinde kim varsa ilk, orta, lise okullarımız ile Mücahitlerde atletizm koşularına-müsabakalarına katılmış... Sevgili çalışma arkadaşım, SAMTAY Vakfı Kurucu Başkanı Suna Atun'un anısına...”

Evet, Bülent Fevzioğlu; bu toplumda erozyona uğramaya başlayan “vefa” duygusunu bir kez daha bize hatırlatıyor bu kitapta. Kitabın yazarları olarak; 2013 yılında bedenen aramızdan ayrılan sevgili Suna Atun hanımefendiyi de ekleyerek, SAMTAY Vakfının 51. Yayınını gerçekleştirmiş oldu. Suna hanımın başkanı olduğu SAMTAY Vakfı ise, yeniden üretimlerine hız vererek, bu topluma kazandırdığı böylesi bir bilgi-belge katkısını sürdürmesi hepimizin beklentisi. Herkesin evinde olması gereken kaynak bir kitap olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.