Cumhuriyetçi Türk Partisi'nde seçimlere yönelik “disiplin soruşturması”nın medyaya yansıması, pek çok tepkiyi beraberinde getirdi.
Dikkatle okumaya çalıştım tepkileri...
Çoğunluğu parti içi...
Bir bölümü siyasetle ilgili insanlar, ortak noktada yoğunlaştı...

***

Suçlu aramadan...
Haklı ya da haksız ayırımı yapmadan...
Ve hatta aslında çok yabancı olmadıkları içeriğe yoğunlaşmadan...
Bu ‘didişme’nin taraflarına dair bir ‘usanç’ mesajıdır ortada duran...

***

Aslında, toplasanız iki elin parmak sayısını geçmeyen isimler...
Ve yine onların ‘müritleri’ üzerinden ‘okunuyor’ ve 'yorumlanıyor' mesele...
Daha önemlisi...
Bu isimlerin çoğunluğu siyasete bir ömür vermiş, isimleri adeta CTP'yle özdeş olmuştur...
Mücadele ve emek odağında terlemiş, kavga etmiş, omuzlarda taşınmış, sevmiş, sevilmişlerdir...
Ve bu ‘küme’, siyasi ömrünün de sonbaharına gelmiştir artık...

***

‘Kamplaşan’ uçların düşüncelerini bir kenara koyarsak eğer...
Ortada duran ağır görüş ‘kavga’nın taraflarına dair bir ‘usanç’ halidir.
"Artık yeter" çığlığının henüz tonu çok da yükselmemişse, sebebi ‘saygı’ kültürüdür sanırım...

***

İşin gerçeği şu ki, “bumerang etkisi”dir yaşanan.
Ve sanırım, ilgili raporu sızdıran(lar) dahi “pişman”dır ulaşılan sonuçtan...
Kavganın tarafları görmelidir ki, karşıya fırlattıkları bumerang, serseri bir hızla geriye doğru gelmekte ve artık ‘sahibini’ yok etmek üzere kilitlenmektedir, yeni hedefe...

***

Şimdi artık, uzun yıllar süren ‘didişme’nin tarafları değil, ısrarla ve inatla ‘üretme’ ve ‘geleceği değiştirme’ uğraşında olanların zamanıdır.
Belli ki, “Sizi şöyle kenara alalım” denecek olsa dahi, “bir başkasını suçlama” oyunu dinmeyecektir...
Ama galiba sabırlar tükenmiştir.

***

Bumerang etkisini iyi hesaplamak gerekir, demek ki!
Zaten 'bumerang' dediğin de ilkel bir alet, modası geçmiş eski bir oyundur...
Velhasıl, sopa, ters tepmiş, uyanma hızlanmıştır!