1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. "Buradaki hükümetin uzantısı…"
"Buradaki hükümetin uzantısı…"

"Buradaki hükümetin uzantısı…"

“Bu hükümet (AKP) ve buradaki Hükümetin (AKP'nin) Kıbrıs’taki uzantısının yarattığı sıkıntıların farkındayız”

A+A-

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı İlhan Uzgel, Kanal Sim’de yayınlanan Haber Toplantısı programında gazeteciler Mert Özdağ ve Ertuğrul Senova’nın konuğu oldu, Türkiye’deki 19 Mart Sivil Darbesi, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, ayrıca Kıbrıs’taki güncel duruma ilişkin soruları yanıtladı.

 Uzgel, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının hukuki değil, tamamen siyasi bir süreç olduğunu belirterek, “Eğer cumhurbaşkanı adayı olmasaydı, şu an belediye başkanlığına devam ediyordu. Bunu herkes biliyor” dedi.

İddianamenin dayanağının olmadığını vurgulayan Uzgel, AKP Hükümeti’nin, muhalefeti yargı yoluyla saf dışı bırakmaya çalıştığını söyledi.

CHP’nin adayının İmamoğlu olduğunu belirten Uzgel, “Bizim amacımız onu oradan çıkarıp cumhurbaşkanı yapmak” ifadelerini kullandı.

“Bu hükümet (AKP) ve bu hükümetin Kıbrıs’taki uzantısı olan hükümet atlında yaşadığınız sıkıntıların farkındayız” diyen Uzgel, “Her türlü yardımı açık veya dolaylı yollardan vermekte hiçbir sorunumuz yok. Açık çek veriyoruz” ifadelerini kullandı.

Uzgel, “Kıbrıs halkının tercih ettiği bir çözüm üzerine karşılıklı konuşuruz, müzakere ederiz. Çözüm empoze etmeyi düşünmüyoruz. Tabi ki dünya değişiyor, stratejik meselelerin farkındayız. Türkiye’nin güvenliği Kıbrıs’ı ne kadar ilgilendiriyorsan; Kıbrıs’ın güvenliği de Türkiye’nin güvenliğini çok fazla ilgilendiriyor. Bunun bir orta yolu olabileceğini düşünüyoruz. Kıbrıslı Türklerle her ortamda işbirliği yapmaya hazırız” şeklinde konuştu.

 

“Türkiye’de çok uzun süredir bağımsız bir yargı süreci yok”

İmamoğlu ile ilgili hazırlanan iddianameyi eleştiren Uzgel, “Bunu sadece Türkiye değil, bütün dünya biliyor. Bu otoriterliğin el kitabının ilk maddelerinden biri, önce hukuku siyasallaştırırsınız. Türkiye’de çok uzun süredir bağımsız bir yargı süreci yok. Bunu herkes biliyor. Kamuoyunda da hukuk sistemine güven en dip noktaya ulaşmış durumda” dedi.

İddianamenin dayanağı olmadığını belirten Uzgel, “Geçmişte nasıl Ergenekon iddianameleri gibi gereksiz şişirilmiş, sağlam dayanağı olmayan, gizli tanığa dayandırılmış iddialar varsa, şimdi de öyle. Çok basit, anlamsız, temelsiz suçlamalar var. Terörle bağlantılı olmakla suçlandı İmamoğlu, neredeyse terör örgütü lideri yapacaklardı. Sonra savcı terör konusunu iddianameden düşürdü. Birdenbire onlar da açıkta kaldılar. Türkiye’de kimin nasıl yolsuzluk yaptığını, banka hesapları, mal mülkü, hükümet çevreleri bir hesaplansa, zenginleşme oranlarına bir bakılsa, ortaya neler çıkacak. Ama bu insanlar kalkıp muhalefeti yolsuzlukla suçluyor. Bu da maalesef tarihe böyle geçecek” ifadelerini kullandı.

 

“Bu bir siyasi süreç”

İmamoğlu’nun tutuklanmasının hukuki bir süreç olmadığını vurgulayan Uzgel, “Bu bir dava değil. Bu bir siyasi süreç. Ekrem Bey yerinde otursaydı, cumhurbaşkanı adayı olmasaydı, buna dair hiçbir şey söylemeseydi, şu an belediye başkanlığına devam ediyordu. Bunu herkes biliyor, AKP’liler de biliyor. Ekrem Bey cumhurbaşkanı adayı olacağı için ve güçlü bir aday olduğu için, Erdoğan’ı indirebilecek bir aday olduğu için üstüne bu kadar gelindi. AKP’nin iktidarda kalma mekanizmalarını, iktidar oyunlarını artık ezbere biliyoruz” dedi.

Sadece İmamoğlu’nun değil, Ümit Özdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da hapiste olduğunu hatırlatan Uzgel, “Hepsi için hükümetin bir bahanesi vardır. Türkiye’de şu an yaşadığımız süreçte hükümetin kimin içeride, kimin dışarıda olacağına karar verdiği bir süreç yaşıyoruz. Bunu özellikle yapıyorlar. Bütün otoriter rejimlerin ilkesidir bu. O hissi yaratırsa, toplumu daha rahat idare edeceğini düşünüyor. Aslında hükümet ‘Hukuk benim’ diyor” ifadelerini kullandı.

 

“Türkiye’de hukuk devleti olsun istiyoruz”

Selahattin Demirtaş’ın hapiste olmasının korkunç bir şey olduğunu ifade eden Uzgel, “7 yılı geçti. Biz onun haksız yere hapiste yattığını, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına uyulması gerektiğini savunuyoruz. Biz Türkiye’de hukuk devleti olsun istiyoruz. Demokratik bir ülke olsa, zaten bunları tartışmayacağız” dedi.

Türkiye’nin esas sorununun İmamoğlu’nun durumu değil, demokratikleşme meselesi olduğunu vurgulayan Uzgel, “Türkiye’nin nasıl bir yer olacağı ile ilgili bir sorun. Bu süreç, açıkça söyleyeyim, gençlerle, kampüsteki protestolarla başladı. Bu süreçte gençlerin öncü olmasının bir anlamı var. O da şu: ‘Bu ülkede gelecek biziz. Biz kendi geleceğimizi kontrol etmek istiyoruz’ dediler ve çok haklılar. Çünkü Türkiye’de hayat yok, iktidar toplumun üzerine çökmüş durumda” ifadelerini kullandı.

 

“CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu’dur”

İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından yerine kimin aday olacağı yönündeki tartışmaların etik olmadığını belirten Uzgel, “Biz ısrarcıyız. 15 milyon insan oy verdi. Türkiye tarihinde böyle bir olay görülmedi. Bu bir kırılma noktasıdır. CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu’dur. Seçimlere 3 ay var. Bizim amacımız, İmamoğlu’nu oradan çıkarıp cumhurbaşkanı yapmak” dedi.

 

“Halkın yüzde 55’ten fazlası erken seçim istiyor”

Türk halkının yüzde 55’ten fazlasının erken seçim istediğini söyleyen Uzgel, “Erdoğan hükümeti şu anki koşullarda erken seçimden kaçıyor. Erdoğan hükümeti oy artışı sağlayamıyor. Kim kendisine rakip oluyorsa, siyasette kim öne çıkıyorsa, Erdoğan hukuk sistemini kullanarak onu siyasetin dışına itiyor. Buradan Erdoğan güçlü çıkmaz. Toplum güçlüdür, halkın iradesi Erdoğan’ın iradesinden çok daha büyüktür. Türkiye’nin sorunlarını çözemeyen ve onun katlanarak büyümesine neden olan bir iktidar yapısı ile karşı karşıyayız.” dedi.

İmamoğlu’nun tutuklanmasının sadece bir insan hakları ihlali meselesi olmadığını vurgulayan Uzgel, “Erdoğan’ın böyle bir hamle yapması için bütün uluslararası koşullar uygundu, o da bunu fırsata çevirdi. Trump’la 16 Mart’ta konuşup, 19 Mart’ta CHP ve İmamoğlu’na karşı operasyon başladı. Neyin ne olduğunun gayet farkındayız. Batı’nın tepkisi yeterince güçlü değil” ifadelerini kullandı.

 

“Buradaki Hükümetin Kıbrıs’taki uzantısının yarattığı sıkıntıların farkındayız”

Uzgel, “CHP’nin Kıbrıs halkı ile bağı çok güçlüdür. Kıbrıslıları çok kucaklıyoruz. Biz göreve geldik, 2 gün sonra Kıbrıs’taydık. İlk ziyaretimizi 2 gün sonra Kıbrıs’a yaptık, sonra 2 kez daha geldik. Yakında yeni bir ziyaret planlıyoruz” dedi.

“Bu hükümet (AKP) ve bu hükümetin Kıbrıs’taki uzantısı olan hükümet altında yaşadığınız sıkıntıların farkındayız” diyen Uzgel, “Her türlü yardımı açık veya dolaylı yollardan vermekte hiçbir sorunumuz yok. Açık çek veriyoruz” ifadelerini kullandı.

 

“Kıbrıs’a çözüm (modeli) empoze etmeyi düşünmüyoruz”

“Kıbrıs halkının her sorununda destekçisiyiz” diyen Uzgel, “Kıbrıs halkının tercih ettiği bir çözüm (modeli) üzerine karşılıklı konuşuruz, müzakere ederiz. Çözüm (modeli) empoze etmeyi düşünmüyoruz. Tabii ki dünya değişiyor, stratejik meselelerin farkındayız. Türkiye’nin güvenliği Kıbrıs’ı ne kadar ilgilendiriyorsan; Kıbrıs’ın güvenliği de Türkiye’nin güvenliğini çok fazla ilgilendiriyor. Bunun bir orta yolu olabileceğini düşünüyoruz. Kıbrıslı Türklerle her ortamda işbirliği yapmaya hazırız” şeklinde konuştu.

Bu haber toplam 1430 defa okunmuştur