1. YAZARLAR

  2. Hasan Ecer

  3. Buruk şampiyonluk
Hasan Ecer

Hasan Ecer

Buruk şampiyonluk

A+A-

Yenicami yönetiminin büyük bir olgunluk gösterip, cumartesi Gönyeli sentetik sahasında oynaması gereken maçı, şampiyonluk umutlarının henüz bitmediği halde rakibi Çetinkaya’nın kendi evi olan Atatürk Stadı’nda oynanmasına karar vermesi, futbolumuz adına önemli bir karardı.
Bu karar karşısında futbolseverlerin bu maça çok ilgi göstermesini bekliyordum. Fakat ne yazık ki havanın bütün gün yağışlı olması ve televizyonda Galatasaray maçının oynanması, maça beklenen ilgiyi azaltmıştır.
Demek ki ülkemizin gerçeği budur. Artık, kimse maçlarımıza seyirci gelmiyor, onları maça getirebilmek için bütün olanaklarımızı kullanalım demesin. Çünkü böylesi önemli maça gelmeyen seyirciyi normal maçlara beklemek saflık olur.
Maça gelince, sezonun iki flaş takımının karşılaşmasında gülen taraf Çetinkaya oldu ve şampiyonluğunu 5-0 gibi net bir sonuçla elde etti.
Yenicami böylesi önemli maçta, takım için büyük önem taşıyan Massa ve Hüseyin Sadıklar’dan yoksun çıkmak zorunda kaldı. Geçen hafta MTG maçında sakatlanan iki oyuncu ne yazık ki bu maçta görev alamadılar. Özellikle takımın flaş ismi Massa’nın sakatlığı, hücum gücünü önemli ölçüde düşürmüştür.
Yenicami dünkü maçta tabiri yerindeyse kanatları kırık olarak oyuna başladı. Karşılaşma 1-0 oluncaya kadar da rakibine oranla daha istekli ve daha etkiliydi. Ancak etkili görünse de gol noktalarında çok verimsizdi. İlk yarıda Joseph’in kırmızı kartla oyunda atılmasından sonra film koptu ve hiç tahmin etmediği bir sonuçla sahadan ayrıldı.
Çetinkaya, savunma hattından tutun da, orta saha ve ileri uçta rakibine oranla önemli üstünlüklere sahipti. Tecrübeleri ve kendilerine olan özgüvenleri ile sahanın her alanında etkili bir futbol ortaya koydular. Özellikle ikinci devrede rakibinin 10 kişi kalması ile oyunun insiyatifini tamamen ellerine geçirdiler ve beklemedikleri bir sonuç alarak şampiyonluklarını ilan ettiler.
Yenicami, ikinci yarıda 10 kişi kaldıktan sonra da büyük taktik hataları yapmıştır. Maçın farklı bitmesinin tek sorumlusu teknik açıdan oyunun analiz edilememesidir. 2-0’dan ve savunmanın bel kemiği Joseph oyundan atıldıktan sonra, Çetinkaya karşısında galip gelmek hayal olmuştu. Zaten gol noktalarındaki etkisiz oyun belirgin bir şekilde kendini gösterirken, savunmayı kalabalık tutmamak büyük hataydı. Hiç olmazsa skorun fazla açılmaması için savunma önlemleri alınabilirdi.
Liglerimizin en iyi atağa kalkan takımı ile oynuyorsunuz 10 kişi kalmışsınız, ne yaparsınız? Farkın açılmaması için savunmayı kalabalık tutarsınız. Zaten gol noktalarında etkisizsiniz hiç olmazsa gol yememeyi hedeflersiniz.   
Akşamki maçın en önemli olayı, hatta şampiyonluktan da önemli olayı, Musa’nın ayağının kırılmasıydı. Hiçbir şampiyonluk bir futbolcunun ayağının kırılmasından daha önemli değildir. Son haftalarda çok iyi performans yakalayan Musa’nın şampiyon oldukları maçta ayağı kırık bir şekilde sahadan ayrılması ve şampiyonluğu yaşayamaması genç bir futbolcu için acıların en büyüğüdür. Kendisine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Ne acıdır ki bu yıl oynanan Yenicami- Çetinkaya maçlarında, bu bir tecellimidir nedir anlamıyorum, ilk maçta da Yenicami futbolcusu Hascan’ın ayağı kırılmış, Tansel de aynı maçta sakatlanmış ve hala daha sakatlığı geçmemiştir.
Musa’nın ayağının kırılmasından sonra tribünlerde hoş olmayan olaylar yaşanmıştır. Futbol sakatlıklara açık bir oyundur. Dedim ya ilk maçta da Hascan’ın ayağı kırılmıştı ancak tribünlerde bu denli olaylar çıkmamıştı. Bir babanın feryadını anlıyorum. Gözünün önünde evladının ayağının kırılması kabul edilecek bir acı değildir. Ancak bu ne ilktir ne de son olacaktır. Biraz soğukkanlı olmuş olsaydı bu olaylar çıkmazdı.
Sakatlı olayının içerisinde Joseph değil de bizim çocuklarımızdan birisi olmuş olsaydı aynı tepki gösterilir miydi çok merak ediyorum. Bana göre edilmezdi!
Taraftarın Joseph’e sahip çıkması gayet doğaldır. Her tarafta oyuncusuna sahip çıkar, Yenicami taraftarı da sahaya atlamak ve Joseph’e saldırmak isteyen kişilere karşı müdahalede bulunmuştur.
Bütün bu hareketler futbol adına yanlış ve üzücü hareketlerdir. Aslında Fehim Dayı maçın başında sert hareketlere toleranslı olmayıp kartının çıkartmış olsaydı, belki de bu olayların hiç biri yaşanmazdı. Ezeli rekabetin olduğu bir karşılaşmada hakem daha otoriter olmalıdır. Yoksa gereksiz pozisyonlarda sarı kart göstererek oyunu kontrolünüz altına alamazsınız. İtirazlara sarı kart göstermek kolay, önemli olan oyun içerisindeki sertliklere kart gösterebilmektir. Fehim Dayı dün vasatın altında maç yönetmiştir.
Ama MHK maç tayinlerinin ayarlamasını önceden yaparsa ve herkesi memnun etmeye çalışırsa sonuç da böyle olur. Bu kadar önemli maç, son haftalarda en forumda hakeme kimse ona verilir. Ama ne yazık her işte olduğu gibi hakem tayinlerinde de ne şiş yansın ne kebap hikayesi geçerli oluyor. MHK’ye bir tavsiyem olacak. Herkesi memnun etmeye kalkarsanız kimseyi memnun edemezsiniz ve bir çuval inciri de berbat edersiniz.
Çetinkaya’yı bir kez daha kutluyorum. Dünkü maçta iyi oynayarak bu şampiyonluğu kazanmışlardır. Özellikle ikinci devrede...

Bu yazı toplam 1805 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar