#busistemdeğişecek
Üretim ilişkileri belirleyicidir;
Toplumsal ilişkileri, hukuku, siyaseti ve örgütlenme anlayışlarını şekillendirir...
"Bilgi toplumu" diyoruz! Neden?
Çünkü günümüzde bilgiyle ilişkiye giren sosyolojik , hukuki , siyasi ve örgütsel yapılar, üretilen bilgiler doğrultusunda eski anlayışlarını değiştiriyor...
Küreselleşme, liberalizm ve benzeri bir inancı kollayan kurallar sistemi, mantık değil, sadece bir dogma sistemidir.
Halkın nasıl ürettiğine değil de nasıl tükettiğine bakarak ilerlemek mümkün olabilir mi?
Kısacası, "değişimin sırrı" tüketime dayanan formüller üretmek değildir!
Evet, bizim uyum göstermemiz gereken evrenselliktir ama mantık hiçbir inanca taraftar olmamalıdır.
Çünkü akıl evrenseldir.
Akıl evrensel olduğu ve tüm sınırları aştığı için de;
Politikacının da işini görür, gemi kaptanın da, ekonomistin de...
Örneğin;
Evrensel akıl,
“bütçe açığının GSYİH oranı %3’ü, borç stoku da %60’ı aşamaz” der.
Ercan’a kadar olan otorite ise,
“bizde bu oranlar %13 ile %121’dir; ama biz uçuyoruz…” der..!
Ekonomimizin de matematiğini ortaya koymadan çözüm önerileri ileri sürmek mümkün değildir.
Lâkin avanta dağıtan ve rantını yiyen kesimler, bu olumsuz durumun bitmesini hiç istemediğinden, doğru sorular sorulmamış, paradigma değişememiştir.
Dolayısı ile aklın ya da fikrin özgürlük kazanması için, onun inançlara değil, inançların akla tabi olması gerekir!
Aksi taktirde bugün olduğu gibi, yerel güç, oldu-bitti türü bürokrasiler tarafından yönetilip, manipüle edilir. Bu ise kendine devrimciyim ya da ilericiyim diyen hiçbir kimseye yakışmaz.
Bizler, sadece ideolojik olarak değil; siyasal ve ekonomik olarak da toplumla bütünleşebilecek, organik tutunum sağlayabilecek deneyimli, dinamik adaylar ve aydınlar ile,
yeni ekonominin dinamiklerini, yeni bir kültürü, yeni bir hukuk sistemini oluşturup, yaratacağız...
#çalışıpyapacağız
Ve üretim gücünü sistematik bir biçimde yeniden üreteceğiz...
Bu hegemonik düşünce ve davranış biçimleri gidecek!
#busistemdeğişecek