BÜTÇE: ÜÇ VAKTE KADAR…
Siyasetçiler dobra konuştukları zaman herkes neyin ne olduğunu çok daha kolay anlayabiliyor.
Mesela Maliye Bakanı Serdar Denktaş son dönemlerde epey açık konuşuyor, devlet hazinesiyle perde gerisi bilgileri kamuoyuyla paylaşıyor.
En son müteahhitlerin eyleminde ne dedi?
‘Türkiye para vermediği için biz de müteahhitlere ödeme yapamıyoruz.’
Daha ne desin?
* * *
Meclis’in Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi Başkanı Fikri Toros da ‘köşeli’ konuştu mesela…
Parmağının arkasına saklanmadı.
Çıktı ve ilan etti: 2019 bütçesi tahmini bir bütçe olacak!
Hava raporu gibi yani…
Kesin bir şey yok…
Yağmur yağabilir de, yağmayabilir de…
Güneş açabilir de, açmayabilir de…
Kar da yağabilir, denize de girilebilir belki…
* * *
Ne diyor Fikri Toros:
“İçerisinde bulunduğumuz belirsizlik ortamında hazırlanan bir bütçe olduğu için tahminlere dayanan bir bütçe olacaktır. Hepimizin temennisi yaşanan bu dalgalanmaların bir an önce önüne geçilmesi ve hızla ekonomik durumumuzu istikrara kavuşturmak olacaktır.”
Neden böyle ama?
Onu da Toros sıralıyor bize…
- KKTC’nin TL kullanma mecburiyetinde olması…
- Kıbrıs sorununun hala çözümsüz şekilde önümüzde durması…
- Kıbrıslı Türklerin Avrupa Birliği’nden tecrit edilmiş pozisyonda bırakılması…
* * *
Fikri Toros’un sıraladıkları çok net bir tabloyu da seriyor önümüze ekonomik bakımdan…
Neymiş?
Eğer ‘istikrarlı ekonomi’den söz edeceksek şunlar gerçekleşmeli:
- KKTC TL kullanmak zorunda olmamalı…
- Kıbrıs sorunu çözümlenmeli…
- Kıbrıslı Türkler AB içinde yerini alabilmeli…
Yoksa?
Yoksa işte böyle olur: KKTC hükümeti ve de meclis komitesi ‘bütçe’ yapmak yerine ‘kahve falı’ bakar!
“Üç vakte kadar altyapı yatırımları için 2 milyon TL kaynak bulunabilinir…
2019’da kamu harcamaları yüzde 45 artabilir de, artmayabilir de…
KKTC’nin üç yolu görünüyor: Kişi başına gelirin 25 bin dolar olduğu bir yol, 15 bin dolar olduğu bir yol ve 5 bin dolar olduğu bir diğer yol…”
* * *
Kuzey Kıbrıs’taki ekonomi yönetmek kolay değil.
Bağımlılık ilişkisi derinleştikçe tamamen imkansız hale gelecek.
Elbette hükümetin yapabilecekleri vardır ve yapmaya da çaba sarf ediyor ama resmin büyüğüne hükmetmeden hükümet olmak mümkün müdür?
Fikri Toros’un söyledikleri geldiğimiz konağın tasviridir ama aynı zamanda çıkış yolunun haritasıdır da…
Başka ‘harita’ aramak, ‘falcılık’tan pek de farklı değil maalesef…